SİNAN ÖZKAR İL BAŞKANLIĞI İÇİN ADAYLIĞINI AÇIKLADI

CHP İl Başkanı Sinan Özkar, adaylık açıklamasını parti il binası önünde gerçekleştirdi. Açıklamaya CHP Milletvekili Cemal Okan Yüksel, Han Belediye Başkanı Erdal Şanlı, Mahmudiye Belediye Başkanı İshak Gündoğan, Odunpazarı İlçe Başkanı Akın Sallarel, Tepebaşı İlçe Başkanı Atilay Dalgıç, Seyitgazi İlçe Başkanı Hüseyin Çoban, Alpu İlçe Başkanı Özgür Sarı, Mihalgazi İlçe Başkanı Bülent Durna, Han İlçe Başkanı Deniz Açık, Mahmudiye İlçe Başkanı Ruhi Önen eski il başkanlarından İsmet Süder, Nihat Çuhadar, Ayhan Türkseven ile belediye meclis üyeleri katıldı.

Basın toplantısında konuşan Özkar, 26 Aralık 2015 yılında yapılan kongre sonucunda göreve geldiklerini söyleyerek, "Göreve geldiğimizde bir bocalamamız olmadı. Çünkü partimizde yapılması gereken şeyler , eksik olanlar konusunda zihnimizde oluşturduğumuz çalışma planımız vardı. Bu nedenle kongrenin hemen sonrasında çalışmalarımıza başladık. Bu tarihten sonra yapılan eylem ve etkinliklerde Cumhuriyet Halk Partisi üyelerinin yoğun katılımıyla büyük eylemler gerçekleştirdik. Hiçbir şey Cumhuriyet Halk Partili üyelerinin o akan selinin karşısında duramadı. O setleri, o bentleri yıktık geçtik. Bunu partilimizin bize duyduğu güvenle sağladık. Katılımların bu kadar yüksek olması partilinin o güveni sayesinde oldu. Etkinliklere ve eylemlere katılan partililerimize teşekkür ediyorum."dedi.

İNSANLARLA SICAK TEMASI ÖNEMSEDİK
Göreve geldikleri günden bugüne Eskişehir halkının yanında olduklarını belirten Özkar, "Basına demeç vermek, iki satır yazıp göndermek, salon toplantıları yapmak, birbirimize konuşmak, birbirimize hamaset yapmak yerine biz sokakları seçtik. Köyleri seçtik. Sahada insanlarla buluştuk. Bazı köylerde ilk önce soğuk karşılandık. Bunun nedeni haksız suçlamalar ve haksız iftiralar. Üçüncü, dördüncü gidişlerimizde insanlar ‘başkan bizi de unutma, biraz sonra namaza gideceğiz’ dediler. Bunu sağladık. Bu nedenle biz insanlarla sıcak teması önemsedik. İnsanlarla sıcak temas sağlayacağımız neresi varsa esnafın dükkanında, köylünün kahvesinde, hatta köylünün tarlasında o insanlarla buluştuk. Bunun da partimize olan katkısını da önemli ölçüde gördük. Sandık çevresi örgütlenmesiyle ilgili adımlarımızı attık. Ama maalesef kalıplaşmış düşünce yapısı nedeniyle sandık çevresi örgütlenmesinin ne olduğunu anlatabilmek için altı ay uğraştık. Altı ay bazı arkadaşlarımız ‘ne gerek var’ dedi. Ne gerek var olur mu? Tüzük bizim rehberimiz. Bu tüzük uygulanacak. Tüzük diyor ki; ‘Dümenden mahalle temsilcisi ata, mahalle temsilcisi delege seçimlerinde üyeleri toplasın, gizli üyeleri. Getirsin sandığa oy kullandırsın.’İşlevi bu arkadaşlar. Mahalle sorumluluğu diye bir şey yok. Sandık çevresi örgütlenmesi var tüzüğümüzde. Bugüne kadar uygulanmadı. Genel Merkezi’nde bu konuda hassasiyet göstermesi ile biz ilçelerimizde sandık çevresi örgütlenmesi çalışmalarına başladık. Bir miktar bu konuda aşama sağladık. Yine sandık çevresi sorumluluklarının ve üyelerin eğitimden geçirilmesi gerekiyordu. Bugüne kadar eğitim faaliyetleri ihmal edildi. Eğitimsiz, sahada ne yapacağını bilmeyen üye size faydalı bir üye değildir. Partimize katkısı olmaz. Sadece üyenin değil hepimizin eğitimden geçmesi gerekir. Hepimizin partinin ilkelerini, hedeflerini doğru dürüst bilmesi gerekiyor. Sahada yapılan çalışmalarda neleri önemsemesi gerektiğini bilmesi, insanlarla temasında nelere dikkat etmesi gerektiğini hepimizin öğrenmesi gerekir. Eğer nasip olurda yeniden il başkanı olursam kongrede en büyük önceliğimiz yatay yaygın örgütlenme. Sandık çevresi örgütlenmesi. Sandık çevresi örgütlenmesi şu değil arkadaşar; sandığın başına seçim zamanı gitmek değil. O sandıkta oy kullanan insanlarla iki yıl, üç yıl, beş yıl haşır neşir olmak. O insanlarla birlikte hareket etmek. O insanların acısını, sevincini her şeyini paylaşmak. Yeri gelecek ekmeğimizi paylaşacağız. Biz insancılız. Bunu riyakarlık için değil, adam kayırmak için değil biz insanlığı önemsediğimiz, birinci önceliğimiz önce insan dediğimiz için bunları yapacağız."ifadelerini kullandı.

KIRSALDA 7 İLÇEYİ KAZANMAMIZ GEREKİYOR

CHP olarak kentte yaşanan sorunları değerlendiren Özkar, "Eskişehir’deki önemli eksikliklerimizden biri kırsaldaki güçsüzlüğümüzdü. Bunu fark etmemek için kör olmak lazım. Bazen eleştirildik. ‘Kırsala neden bu kadar gidiliyor? Kırsal bu kadar önemli’ diye. Vallahi önemli. Belediye Meclis’indeki halimizi görüyorsunuz. Belediye Meclisi’nde Eskişehir’e temiz su sağlayacak baraj engelleniyor. Yapılacak hizmetler engelleniyor. Kırsalda bizim en az 7 ilçeyi kazanmamız gerekiyor. Kırsalda önümüzdeki dönemde en az 7 ilçeyi kazanacağız. Bunun sözünü veriyorum. Kırsalda emek harcadık. Referandumda gidilmedik köy kalmadı. Kırsalda referandum sürecinde önemli başarılı imzala attık." diye konuştu.

14 YAŞINDAN BERİ SİYASET YAPIYORUM

Uzun yıllardır siyasetin içinde olduğunu belirten Özkar, bundan sonra da siyasetin içerisinde olcağının işaretlerini verdi. Özkar şöyle devam etti: "14 yaşından beri siyaset yapıyorum. 14 yaşında bir çocuğun ne milletvekilliği, ne belediye başkanlığı ne de başka bir şey beklentisi olmaz. Sadece aileden aldığı terbiye ve kültürle ülkesi ve milleti için çalışmak ve hatta hayatını bile ortaya koymaktır. O dönemler tehlikeli dönemlerdi. Hayatımızı bile ortaya koyduk. Şimdi kimsenden hayatını ortaya koymasını istemiyoruz. Sadece partisi için, ülkesi için, milleti için çalışacak ve bu ülke topraklarını koruyacak. Bu ülke toprakları bize babamızdan miras değil. Mirasyedi gibi davranamayız. Ülkem için, milletim için, partim için gece gündüz demeden, ailemden, evimden fedakarlık ederek çalıştım ve çalışmaya devam edeceğim. Referandum sürecinde ve diğer eylemlerde katılanları ve katılmayanları, çalışanları ve çalışmayanları not defterime not ettim. Bir gün gelirde, bir yerlere talip olurlarsa o partisi için çalışmayan, referandumda verilen görevi yapmayanları teşhir edeceğim. Hepsini teşhir edeceğim. Rütbe için siyaset yapanları teşhir edeceğim. Bazıları demişler ki; ‘Bizi niye il delegesi yazmadı.’ Yazmam. Referanduma yazılı görev tebliğ ettim. Bir gün dahi gelmedin. Sen siyaseti rütbe için yapıyorsun. Rütbe için yapanlara bu partide yer yok. Makam yok. Koltuk yok. Bir ağabeyimizi yazdık.O da meclis üyesi. O yaşında sahaya indiği için, verilen görevi yaptığı için, eylemlere geldiği için yazdık. Başımızın tacı. Bilmem kimin, bilmen nesi için değil. Onu partisi için mücadele ettiği için yazdık."

GENEL MERKEZLE İLİŞKİLERDE ÖNEMLİ MESAFA KATETTİK

Genel Merkez ile olan ilişkilerde önemli aşamalar kaydettiklerini belirten Özkar, “Hepiniz farkındasınızdır. Şu parti hiç görmediği ziyaretçileri gördü. Genel Başkan Yardımcıları, milletvekilleri, belediye başkanları… Bir örgüt disiplini sağladığımız için gördü. Hep şikayet edilir. A milletvekili gelmiş, belediye başkanında kahve içmiş ve gitmiş.  Örgüt yok. Ben bu arkadaşlarımıza nezaketi bozmadan parti tüzüğünün  ve disiplinin ne gerektirdiğini, neden örgüte uğramaları gerektiğini medeni bir üslupla bir nüshasını kendisine, bir  nüshasını örgütten sorumlu genel başkan yardımcısına gönderdim.  Adım  mektupçuya çıktı ama bu konunun neden önemli olduğu anlaşıldı” dedi.

HAKSIZ SALDIRILARA MARUZ KALDIM

Referandum sonrası sandık başında görev almayan partililer hakkında başlattığı soruşturmalar nedeniyle haksız saldırılara maruz kaldığını söyleyen Özkar, “Sandık başında görev almış arkadaşımız. Namusumuz dediğimiz sandığa verdiğimiz görevine gitmemiş. Hiçbir geçerli mazeretide yok. Bunları partiden attım.  ‘At’ diyor tüzük. ‘Partinin namusunu korumayanı at’ diyor. Atmamışlar, takip dahi etmemişler. Kim gitmiş, kim gitmemiş bu dahi bilinmiyor. Ben takip ettim. Hepsini çıkardım. Sandığa görevine gitmeyeni partiden attım. Atmaya da devam edeceğim” ifadelerini kullandı.

PARTİ PROGRAMI REHBERİMDİR

Özkar, parti tüzüğünün öneminden bahsederek, “Tüzük hassasiyetimi söyledim. Hukukçuyum. Beni anayasa, partimin içinde de tüzük bağlar. Parti programı rehberimdir. Tüzük bağlayıcı hukuk kurallarıdır. Buna bende uyacağım, üyede  uyacak. Uymak zorundayız. Parti üyeliği bir disiplin işidir. Seçmen istediğini  yapabilir. Ama partiye üye olduğunuzda, adım attığınızda ‘ben bu partinin  tüzüğüne, programına ve Genel Merkez’in direktiflerine harfiyen uyacağım’ diye tahattüte bulunuyorsunuz” dedi.

Özkar, açıklamasında şu ifadeler yer verdi; “Nasip olursa o kıyıda, köşedekalmış, bir merhaba dahi denilmeyen sadece delege seçimlerinde yakasına yapışıp, sürüklenip götürülen üyeye halini hatrını soracağım. Benden istediklerini soracağım. Benden istediklerini harifyen yerine getireceğim. Bu da benim tahattüdüm olsun.”