Sağlıkçıların sorunlarını Meclis’e taşıdı

Sağlık çalışanlarını sorunlarını Meclis gündemine taşıyan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Sadece acile gidiş sayısının artması ile, ameliyat sayısını ve verilen ilaç miktarını artırmakla sorunlar çözülmüyor. Sağlık hizmetlerinde nicelik kadar niteliğin de değişmesini sağlamalıyız” dedi.
 
Özlük hakları iyileştirilmeli
 TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda,  Sağlık Bakanı Recep Akdağ tarafından sunulan Sağlık Bakanlığı bütçesinin görüşmeleri sırasında, sağlık çalışanlarının sorunlarını dile getiren Çakırözer şunları vurguladı:

• Sağlık hizmeti sunumunda yetersiz personel, ağır iş yükü ile karşı karşıyadır. Gerek hekim gerekse diğer sağlık çalışanlarının iş güvencesi ve gelir güvencesi tehdit altındadır.
• Döner sermaye ve performans kaygıları hem çalışma barışını bozmuş, hem de gerek hekim gerekse diğer sağlık çalışanlarına tükenmişliği yaşatmıştır.
• Hekim ve sağlık çalışanları için başlatılan yıpranma (fiili hizmet zammı) ile ilgili çalışmalar unutulmuştur.
• Emekli hekimlere insanca yaşayacak emekli aylıkları bağlanması gerekmektedir. En azından bir hakim ya da genel müdür emekli maaşı ile aynı seviyeye çıkarılmalıdır.
• Sağlık alanında personel için yeterli kadro yok. Personel eksiği arttı ve taşeronlaşma giderek arttı.

 
Nicelik yetmez nitelik de artmalı

• Yurttaşlarımızın hekime başvuru sayısı artıyor. İlaç tüketimi yılda 2 milyar kutuya yükseldi. Bilgisayarlı tomografi sayısı 14-15 milyona ulaştı.Cerrahi girişim ve ameliyat sayıları ciddi şekilde arttı. Bu veriler iyiye giden bir sağlık ortamının göstergeleri değil.
• 370 milyonun üzerinde hastane polikliniği, 110 milyonu geçen acil başvurusu var! Gelişmiş ülkelerde yüzde 5 olan acile başvurular bizde yüzde 30’a ulaştı.Temel bir insan hakkı olan sağlık kar alanı haline gelen bir alan haline dönüştürüldü. Koruyucu ve önleyici hizmet anlayışı yerini tedavi edici hizmet anlayışına bıraktı. Niceliğin artması yetmez, nitelik de artmalı.

 Şehir Hastaneleri kamu zararı yaratacak

• Modern hastanelere karşı olmak mümkün değildir. Ancak şehir hastaneleri kamu özel ortaklığı modeliyle yapılacak olup ciddi kamu zararına neden olmaktadır. Sadece “kira” adı altında 25 yıl boyunca  ihaleyi alan şirketlere sabit yatırım bedelinin üzerinde, en az 8-10 katı  fazladan paralar ödenecek.
• Şirketlere ödenecek para sadece kira bedeli değildir. Hastanelerde görüntüleme, laboratuar, bilgi işlem, güvenlik, temizlik, yemekhane gibi aklınıza gelen tüm hizmetler yine bu şirketlere bırakılmakta, bunlar için de bu şirketlere “hizmet bedeli” adı altında yüksek paralar ödenmesi karara bağlanmaktadır. Sağlık çalışanları kurulan düzenin çarkları altında ezilirken, yurttaşlar da bu beş yıldızlı konfor nedeniyle ceplerinden yüksek katkı payları ödemek zorunda bırakılacaklar.

İhraçlar tıp eğitimini vurdu

• FETÖ ile mücadele gerekçesiyle çıkarılan KHK’lerle sol, sosyalist, demokrat kısacası muhalif akademisyenler de üniversitelerden ihraç edildi. İhraçlar sonucu öğretim görevlisi olmayan tıp fakülteleri ve yetersiz tıp eğitiminin bedelini tüm ülke sağlığımıza olumsuz yansımaları ile hep birlikte ödeyeceğiz.
• Tıp fakülteleri ekonomik olarak çökmüş durumda. Ödemelerini yapamıyorlar. İlaç ve medikal firmaları artık tıp fakültelerine malzeme ve ilaç dahi vermiyor.
• Tıp fakültelerinde asistan ve uzman hekim kadroları azalıyor. Kötü ve yoğun çalışma koşulları, ekonomik nedenlerle hekimler görevlerinden istifa ederek akademiden kaçıyor.