NASIL İZİN VERİLDİ!

Kabukcuoğlu, Elazığ, Malatya, Manisa ve İstanbul’da meydana gelen depremlerin ardından pek çok okulda ağır hasar oluşmasının, çocuklarını okula gönderen ailelerde büyük bir tedirginlik yarattığını ve okullar için alınan yıkım kararlarının ardından, akıllara bir kez daha “ okullarımız deprem gerçekliği karşısında ne kadar dayanıklı” sorusunun geldiğinin söyledi.

                Milli Eğitim Bakanlığının okulları inceliyoruz demesine rağmen, 1999 yılından bu yana eğer deprem karşısında sağlam bir irade ortaya konulsaydı bugün okullarımız için yıkım kararlarının alınmayacağını söyleyen Kabukcuoğlu; “ Okullar deprem sonrası muhtemel kullanımları göz önüne alındığında ve toplu halde çocuklarımıza bu binalarda hizmet verildiği düşünüldüğünde okulların olası bir deprem sonrası ayakta kalması elzemdir. Allak korusun, bu binalar deprem sırasında yıkılırsabüyük bir facia olur ve bunun altından kimse kalkamaz. Gerekli tedbirler derhal alınmalı.” dedi.

                Eskişehir’de 610 okulda,  140.000 öğrencimizin eğitim gördüğünü ve 12.000 öğretmenimizin hizmet verdiğini belirten Kabukcuoğlu,  2016 yılında Yunus Emre Teknik ve Anadolu Meslek Lisesi’nin Makine Bölümün Binasını için yıkım kararı alınmasına rağmen  2020 yılına kadar eğitime devam ettiğini ve bu binada eğitime bakanlıkça nasıl izin verildiğine anlam vermediğinin altını çizdikten sonra Eskişehir’deki ailelerin tedirginliğinin son bulması için, acilen aşağıdaki soruların cevaplanmasını istedi:

1. Eskişehir’de bulunan 610 okuldan kaçı deprem performansı değerlendirmesinden geçmiştir? Bu değerlendirmelerde güçlendirilmesi, tahliye edilmesi ve yıkılma kararı alınan kaç okul vardır? Bu okul binalarından kaç tanesi 1999 Gölcük Depremi’nden sonra inşa edilmiştir?
2. 2016 yılında Yunus Emre Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi’nin Makine Bölümü Binasın için yıkım kararı alınmasına rağmen, 2020 yılına kadar bu okulda eğitim ve öğretime niçin izin verilmiştir?