KILIÇDAROĞLU ESKİŞEHİR’İ ÖVDÜ, BASKI KURANLARA TEPKİ GÖSTERDİ

CHP İl Kongresi, Porsuk Spor Salonunda başladı. Kongreye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,  Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl ve Ankara Milletvekili Levent Gök katıldı. Gök, salona Kılıçdaroğlu'ndan önce geldi. 10:30 salonda olması beklenen Kılıçdaroğlu yaklaşık 1,5 saat salona gecikmeli olarak girdi. Kongre öncesi yoğun güvenlik önlemleri dikkat cekti. Kılıçdaroğlu salona gelmeden önce,  salonun içerisinde bomba aramadı yapıldı.

Salondaki partilileri selamlayan Kılıçdaroğlu'na, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, CHP Milletvekilleri Gaye Usluer, Utku Çakırözer, Cemal Okan Yüksel eşlik etti. Divan Başkanı seçilen Levent Gök hükümeti eleştirirken, Eskişehirdeki CHP'li belediyelerden övgüyle bahsetti.

ESKİŞEHİR, ÇÖLDE BİR VAHA

Kongrede partililere seslenen Genel Başkan Kılıçdaroğlu, sözlerine Eskişehir’deki CHP’li Belediye Başkanları’na teşekkür ederek başladı. “Bursa ile Ankara arasında çölde bir vaha gibidir Eskişehir.” diyen Kılıçdaroğlu, Eskişehir’e Bursa’dan daha çok turist geliyorlarsa ve dünyanın her yerinden Eskişehir’i görmek için geliyorlarsa bunu CHP’ye ve Yılmaz Büyükerşen’e borçlu olduklarını söyledi. Yılmaz Büyükerşen’e yönelik baskı uygulandığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Savcıları harekete geçirdiler. Bugün hocamız davadan beraat etmiş. İzmir Belediye Başkanımız da beraat etti. Yargılayanlar şuan hapisteler. Sanıyorlar ki baskı kurduğumuz zaman CHP geri adım atar. Bizim genlerimizde Kuvva-i Milliye’nin dokusu vardır. Baskılar bizi yıldıramaz. Biz yedi düvele mücadele etmiş bir gelenekten geliyoruz. Sen kim oluyorsun da bize kafa tutuyorsun. Biz kendi ülkemize, demokrasiyi, sosyal hakları, yargı bağımsızlığı, din ve vicdan özgürlüğü, düşünce özgürlüğünü getirmek istiyoruz. Benim gibi düşünmeyen insaların da güçlü bir şekilde kendi savunabileceği bir ülke istiyoruz.”dedi.

HAPİSTEKİ GAZETECİLERİN HAKLARINI SAVUNACAĞIZ

Konuşmasına medya özgürlüğüne dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Medya özgürlüğü 4. Güçtür. Cumhuriyet yazarları 420 gündür tutuklu. Neden? FETÖ’den. Cumhuriyet Gazetesi gibi Sözcü Gazetesi de demokrasiden yana tavır almıştır. Biz medya özgürlüğünü savunuyoruz. Altan kardeşlerin de hakkını savunuruz, Ali Bulaç’ın da hakkını savunuruz. Biz herkesin hakkını savunuruz.” ifadelerini kullandı.

YENİ ATANAN YARGIÇLARA UYARI

Yeni KHK ile Danıştay ve Yargıtay’a atanan yargıçlara seslenen Kılıçdaroğlu, “Geçmişte Yargıtay ve Danıştay’da değişilik yapılarak 160 militan tayin edildi. Bunların yüzde 99 FETÖ’cüydü. Bunlara sadece ben karşı çıktım. Yargıtay ve Danıştay’a atamalar yanlış dedim. Atamayı yapanlar biz haklıyız dediler. Gün geçti, devran döndü 160 kişiyi görevden aldılar. Kim atadı? Hesap vermiyorlar. Bu ülkeye FETÖ’yü bela yaptılarsa sorumlusu bunlardır. FETÖ’yü başımıza bela eden Cumhurbaşkanlığı’nda oturuyor. Haksızken haklı olmanın yollarını arıyorlar. Sanki bunları biz tayin ettik. Hepsinin altında sizin imzanız var. Biz buna izin vermeyeceğiz. FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıkıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu sabah yayınlanan KHK ile Danıştay’a 16 Yargıtay’a 100 yargıç atadılar. Geçmişte FETÖ uygulamasının yağıya nasıl darbe vurduğunun tanığıyız. Yargıçlara sesleniyorum. Liyakati, yargıç kimliğinin devre dışı bırakılmasına izin vermeyeceğiz. Bir daha aynı tuzağa kimse düşmemeli. Bütün hâkimler yargıç kimliğini korumalı. Bu ülkede Adalet bozulursa tut kokmuş demektir. ” açıklamasında bulundu.

KHK ÇIKARTARAK PARLAMENTOYU DEVRE DIŞI BIRAKIYORLAR

Türkiye’nin halen OHAL ile yönetilmesine tepki gösteren CHP Lideri, “15 Temmuz’da bir darbe olmuş ve bu millet püskürtmüştür. Ama 20 Temmuz’da bir sivil darbe yapılmıştır. OHAL ilan edilmiştir. 4 siyasi parti, üniversiteler, STK’lar net tavır koymuştur. Peki neden OHAL? Bütün muhalifleri susturmak istiyorlar. En çok da bizim üzerimize geliyorlar. Senin feriştahın gelse CHP’yi susturamaz. İzlenen yöntem aynı. KHK çıkartıp parlamentoyu devre dışı bırakıyorlar.” dedi.

TAŞERON KONUSUNDA İKTİDAR BİZİM ÇİZGİMİZE GELDİ

Taşeron işçilerin sorununu dile getiren ilk partinin CHP olduğunu ve sorunların çözümü konusunda iktidarın CHP’nin çizgisine geldiğini söyleyen CHP Lideri, asgari ücretin de 2 bin lira olması gerektiğini belirtti. Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Taşeron işçilerle bir araya geldik. Onlara her türlü hakkı vereceğimizi, onların ayrı tutulamayacaklarını dedik. Bugün bizim noktamıza geldiler. İktidar partisinin bizim bulunduğumuz noktaya gelmeleri bizi memnun eder. Taşeron işçilerimizin sözü, mesajı biz oldu. Hakkı, hukuku, adaleti senin için gerçekleştirdik. Eksiklerin tamamlanması için mücadele edeceğiz.  Ayrıca, Asgari Ücret net 2 bin lira olmalı. Büyük bir ihtimal diyecekler ki, ‘Parayı nereden bulacaksın’ Para var kardeşim. CHP’nin belediyeleri asgari ücreti 1500 veriyorsa siz de bulacaksınız. ”

SEN KİM OLUYORSUN DA BENİ SUSTURUYORSUN?

Gündemdeki konulara değinen Kılıçdaroğlu, Man Adası ve Reze Sarraf konusunda değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu, “Gideceksin, Man adasında şirketler kuracaksın. CHP’ de bunun üzerine gidince susturmaya çalışacaksın. Sen kim oluyorsun da beni susturuyorsun. Biz yetimin hakkını sonuna kadar savunacağız. Bizim yaptığımız politik bir savunma değildir. Bizim yaptığımız savunma 80 milyonun hakkını savunmaktır.”diye konuştu.

RIZA SARRAF OLAYINI UNUTTURMAYACAĞIZ

Amerika’da görülen davada Erdoğan’ın suskun kalmasını eleştiren Kılıçdarıoğlu, “Rıza Sarraf olayı’nı unutturmaya çalacaklar. Unutturmayacağız. 3 Bakan’a, Halk Bankası Genel Müdürü’ne rüşvet verdi. Devletin avukatı doğruladı. Dünyada rüşvete faiz veren hükümet bu hükümettir. Parayı iade ettiler. Gelin araştıralım diyoruz. Gelmiyorlar. Korkuyorlar. Erdoğan’a soruyorum. Neden Rıza Sarraf için kötü bir söz kullanmıyorsun. Hangi gerekçe ile Rıza Sarraf’la ilgili tek bir cümle kurmuyorsun? Ne oldu?” dedi.

ECEVİT KIBRIS’I NASIL ALDIYSA ADALARI ÖYLE ALACAĞIZ

Yunanistan’ın işgal ettiği Adalar konusunda da konuşan CHP Lideri, “18 Adamız ve bir kayalığımız Yunanistan tarafından işgal etti. Bununla ilgili hiçbir belge yok. İşgal edilmesine neden tepki göstermiyorsun. Süleyman Şah’ı kaçırdınız onu biliyoruz. Ama Yunanistan’a neden ses çıkarmıyorsun? Yunan bakan bana cevap veriyor. Yine ses yok. Ama biz geleceğiz. O kayalığı ve adaları da senin elinden alacağız. Rahmetli Ecevit Kıbrıs’ı nasıl aldıysa aynı şekilde gelip alacağız.”açıklamasında bulundu.

YA DEMOKRASİ YA TEK ADAM REJİMİ

2019’da yapılacak seçimleri değerlendiren Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “2019’da bir seçim var. Önümüzde iki seçim var. Bir, demokratik parlamenter sistem’den yana olanlar, ikincisi tek adam rejimi. Demokrasiyi savunuyorsan, güçlü bir sosyal devletten, din ve vicdan özgürlüğünden yanaysan senin tercihin demokrasidir. Ama, benim başımda tek adam olsun, kimse konuşmasın, kimse bir şey söylemesin diyorsan tek adam rejiminden yana olacaksın. Kendini, ülkücü, liberal, muhafazakar hisseden kim olursa olsun önce demokrasi konusunda uzlaşacağız.”