Öge'den o sözlere sert tepki
EMEP Eskişehir İl Başkanı Hüseyin Öge, düzenlediği basın toplantısında iktidara yönelik eleştirilerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Türkiye hiç bu kadar özgür bir dönem yaşamadı’ sözüne atıfta bulunan Öge, açıklamasında şu sözlere yer verdi;
"Sayın Cumhurbaşkanı ve doğal olarak siyasal iktidarın temsilcileri dün bu söylemi dile getirdiler.
Türkiye o kadar özgür ve bir o kadar huzurlu bir ülke ki;
-OHAL yasası gereği İç İşleri Bakanlığı bir gün içersin de, ‘özgürlük’ gereği 370 derneğin kapısına kilit vurdu.
-‘Özgür dönemin’ tadını çıkarmayan 142 muhalif gazeteci, sadece ‘gazetecilik görevlerini’ yaptıkları için tutuklu. CUMHURİYET GAZETESİNE ‘kayyum’ atanmak için olağan üstü baskı yapılıyor. Gazetecilerin yanında, seçilmiş belediye başkanları, siyasal parti yöneticileri, milletvekilleri, eş başkanlar, yazarlar, akademisyenler, öğretmenler, öğrenciler, işçiler binlerce insan tutuklu.
-Bu ‘özgür dönemde’ çocuk taciz ve tecavüzleri almış başını gidiyor, Konya-Karaman’dan sonra Adıyaman Gerger’de 76 çocuğun cinsel istismara uğradığı basına yansıdı. Sorumlular nedense korunuyor ve cezalandırılmıyor. Bu ‘özgür dönemde’ 2015’ten bu güne 11.423 çocuk cinsel istismara uğradı.
-Siyasal iktidarın ‘Özgürce’ yönetmesinin önünde engel olan muhalif Gazeteler, televizyonlar, radyolar, kültür-sanat-çocuk teori dergileri kapatıldı.
-‘Kiralık İşçi Büroları’ ile işçiler, bu ‘özgürlük’ ortamında ‘kölece’ çalışma koşullarına mahkum edildi.
-‘Özgürce’ yaşamanın gereği olarak, siyasi iktidar; ‘Taşeron çalışma’ kaldırılacak yalanı ile yüzbinlerce işçiyi taşeron çalışmaya mahkum etti.
-‘Özgürlüğün’ çokluğundan her yıl ortalama 1500 işçi iş cinayetlerine kurban ediliyor. Şort giyen kadınlar ‘özgür’ düşünceli sapıklar tarafından tekmeleniyor ya da öldürülüyor. İşçi ve kadın cinayetlerinde Türkiye dünya liderliğine oynuyor.
-‘Özgür dönem’ gereği OHAL ve KHK ile binlerce kamu emekçisi sorgusuz sualsiz işlerinden edildi.
-Çok ‘özgürlük’ yaşadığımız için Dolar ve Euro almış başını gidiyor. Onların yükselişini tutabilene aşk olsun. Yeni zamlar ve vergiler ‘özgürce’ peş peşe gelmeye başladı.
-Ekonomi her ay ‘özgürce’ yaşadığımız için daralıyor. Ekonomik kriz ve işsizlik 2017 yılının en önemli gündem maddesi.
-- ‘Özgür bir ülkenin’ çocukları olarak eğitim de dünya sıralamasında en gerilerdeyiz.
-‘Özgürce yaşamanın’ sevinciyle habire sınıra asker yığılıyor. Kuvvet komutanları sınırda askerleri denetliyor. Yoksa ‘özgürlük’ adına başka ülkelere müdahale yani top yekün savaş kapıda mı?
Bu ülkenin işçi ve emekçileri sanal ve yalan değil, gerçek ve barış içersin de kardeşçe özgürce yaşayabilecekleri bir ülke istiyorlar. Bu özgürlüğün de ancak kendi örgütlü ve birleşik mücadeleleri ile geleceğini biliyorlar. "
"Sayın Cumhurbaşkanı ve doğal olarak siyasal iktidarın temsilcileri dün bu söylemi dile getirdiler.
Türkiye o kadar özgür ve bir o kadar huzurlu bir ülke ki;
-OHAL yasası gereği İç İşleri Bakanlığı bir gün içersin de, ‘özgürlük’ gereği 370 derneğin kapısına kilit vurdu.
-‘Özgür dönemin’ tadını çıkarmayan 142 muhalif gazeteci, sadece ‘gazetecilik görevlerini’ yaptıkları için tutuklu. CUMHURİYET GAZETESİNE ‘kayyum’ atanmak için olağan üstü baskı yapılıyor. Gazetecilerin yanında, seçilmiş belediye başkanları, siyasal parti yöneticileri, milletvekilleri, eş başkanlar, yazarlar, akademisyenler, öğretmenler, öğrenciler, işçiler binlerce insan tutuklu.
-Bu ‘özgür dönemde’ çocuk taciz ve tecavüzleri almış başını gidiyor, Konya-Karaman’dan sonra Adıyaman Gerger’de 76 çocuğun cinsel istismara uğradığı basına yansıdı. Sorumlular nedense korunuyor ve cezalandırılmıyor. Bu ‘özgür dönemde’ 2015’ten bu güne 11.423 çocuk cinsel istismara uğradı.
-Siyasal iktidarın ‘Özgürce’ yönetmesinin önünde engel olan muhalif Gazeteler, televizyonlar, radyolar, kültür-sanat-çocuk teori dergileri kapatıldı.
-‘Kiralık İşçi Büroları’ ile işçiler, bu ‘özgürlük’ ortamında ‘kölece’ çalışma koşullarına mahkum edildi.
-‘Özgürce’ yaşamanın gereği olarak, siyasi iktidar; ‘Taşeron çalışma’ kaldırılacak yalanı ile yüzbinlerce işçiyi taşeron çalışmaya mahkum etti.
-‘Özgürlüğün’ çokluğundan her yıl ortalama 1500 işçi iş cinayetlerine kurban ediliyor. Şort giyen kadınlar ‘özgür’ düşünceli sapıklar tarafından tekmeleniyor ya da öldürülüyor. İşçi ve kadın cinayetlerinde Türkiye dünya liderliğine oynuyor.
-‘Özgür dönem’ gereği OHAL ve KHK ile binlerce kamu emekçisi sorgusuz sualsiz işlerinden edildi.
-Çok ‘özgürlük’ yaşadığımız için Dolar ve Euro almış başını gidiyor. Onların yükselişini tutabilene aşk olsun. Yeni zamlar ve vergiler ‘özgürce’ peş peşe gelmeye başladı.
-Ekonomi her ay ‘özgürce’ yaşadığımız için daralıyor. Ekonomik kriz ve işsizlik 2017 yılının en önemli gündem maddesi.
-- ‘Özgür bir ülkenin’ çocukları olarak eğitim de dünya sıralamasında en gerilerdeyiz.
-‘Özgürce yaşamanın’ sevinciyle habire sınıra asker yığılıyor. Kuvvet komutanları sınırda askerleri denetliyor. Yoksa ‘özgürlük’ adına başka ülkelere müdahale yani top yekün savaş kapıda mı?
Bu ülkenin işçi ve emekçileri sanal ve yalan değil, gerçek ve barış içersin de kardeşçe özgürce yaşayabilecekleri bir ülke istiyorlar. Bu özgürlüğün de ancak kendi örgütlü ve birleşik mücadeleleri ile geleceğini biliyorlar. "