BUGÜNÜN 12 EYLÜL’DEN FARKI YOK!
Panelde konuşan CHP Milletvekili Usluer, şuan ki süreci değerlendirerek, “Bugün yaşadıklarımız, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra yaşadıklarımızdan farklı değil. Hatta daha şiddetlisini yaşıyoruz” dedi.
KESK, DİSK, TMMOB ve Tabip Odası’nın birlikte düzenlediği ‘OHAL ve KHK’larla Türkiye Nereye Gidiyor’ konulu panel dün yapıldı. Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinliğe konuşmacı olarak CHP Parti Meclis Üyesi ve Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca ile gazeteci Arif Koşar katıldı.
ERDAL İNÖNÜ’YÜ UNUTMADI
CHP Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer, konuşmalarına Erdal İnönü’yü anarak başladı. Usluer, Erdal İnönü’yü dokuzuncu ölüm yıldönümünde hasret ve özlemle andıklarını söyledi. Erdal İnönü’nün ‘Olağanüstü hal, olağanüstü hukuksuzlukların kanun hükmüne bağlanmasıdır’ sözlerini hatırlatan Usluer, bu sözün şuan yaşananların özeti olduğunu ifade etti.
TÜRKİYE ZOR GÜNLERDEN GEÇİYOR
15 Temmuz sonrasını değerlendiren Usluer, ‘askeri vesayeti kaldıracağız’ diye gelenlerin bugün Türkiye’nin 81 ilinde sıkıyönetim ilan ettiğini belirtti. Usluer, “ Adı sıkıyönetim olsaydı askeri vesayet olacaktı, sivil vesayet olduğu için adı OHAL oldu. Bugün yaşadıklarımız, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra yaşadıklarımızdan farklı değil. Hatta daha şiddetlisini yaşıyoruz. 12 Eylül 1980 sonrası yedi yıllık bir dönemi, bu 4-5 aylık süreçle kıyasladığımız zaman gerçekten Türkiye çok zor günlerden geçiyor” dedi.
BUGÜN Kİ TÜRKİYE’Yİ GÖRDÜM
Usluer, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında Almanya’nın Nürnberg kentine yaptığı ziyarete değindi. Nürnberg’te Faşist Hitler’in provalarını yaptığı ve Nazi Partisi tarafından Dokümantasyon Merkezi olarak kullanılan müzeyi ziyaret ettiğini anlatan Usluer, “Müzeden çıkarken faşizmi yüreğimde hissettim. Nürnberg’te, Dokümantasyon Müzesi’nde aslında bugünkü Türkiye’yi gördüm. Oradan Nürnberg meşhur mahkemelerine geçtik. O şah şahalı yaşamdan sonra, kendi istediği bir biçimde insan grubu yaratmak isteyen bir faşist diktatörün, eninde ve sonunda o yüz binlerce kayıp hayata karşın yargılandığı mahkemeleri izledikten sonra içim biraz daha rahatladı. Dedim ki ‘hiçbir suç cezasız kalmaz, kalmayacaktır’ ifadelerini kullandı.
KORKU NÖBETİ TUTTULAR
OHAL kapsamında yasama, yürütme ve yargı ile basının tutsak hale getirildiğini savunan Usluer, “Bir buçuk aya yakın demokrasi nöbeti tuttular. Aslında korku nöbetleriydi. Tamamen cumhurbaşkanının kendisini korumaya yönelik, biraz da vatandaşı korkutup aman ha demeye yönelik korku nöbetleri tuttular. Devamında ne yaptılar. OHAL sürecinde, aşama aşama ama hızlı hızlı yasamayı, yürütmeyi, yargıyı ve basını tutsak hale getirdiler. Konuşan ve düşünen herkesi suçlu ilan ettiler. Cumhurbaşkanı ve Başbakan diyor ki ‘15 Temmuz ülkemiz için hayırlı bir başlangıç olmuştur’ aslında başka söze gerek. 15 Temmuz gecesi sonrası yaşananlardan kimlerin zarar gördüğüne veya 15 Temmuz sonrasında geldiğimiz noktada kimlerin güçlendiğine bakacak olursak, kimleri suçlamamız gerektiği konusunda da çok fazla tartışmaya gerek yok” diye konuştu.
ERDAL İNÖNÜ’YÜ UNUTMADI
CHP Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer, konuşmalarına Erdal İnönü’yü anarak başladı. Usluer, Erdal İnönü’yü dokuzuncu ölüm yıldönümünde hasret ve özlemle andıklarını söyledi. Erdal İnönü’nün ‘Olağanüstü hal, olağanüstü hukuksuzlukların kanun hükmüne bağlanmasıdır’ sözlerini hatırlatan Usluer, bu sözün şuan yaşananların özeti olduğunu ifade etti.
TÜRKİYE ZOR GÜNLERDEN GEÇİYOR
15 Temmuz sonrasını değerlendiren Usluer, ‘askeri vesayeti kaldıracağız’ diye gelenlerin bugün Türkiye’nin 81 ilinde sıkıyönetim ilan ettiğini belirtti. Usluer, “ Adı sıkıyönetim olsaydı askeri vesayet olacaktı, sivil vesayet olduğu için adı OHAL oldu. Bugün yaşadıklarımız, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra yaşadıklarımızdan farklı değil. Hatta daha şiddetlisini yaşıyoruz. 12 Eylül 1980 sonrası yedi yıllık bir dönemi, bu 4-5 aylık süreçle kıyasladığımız zaman gerçekten Türkiye çok zor günlerden geçiyor” dedi.
BUGÜN Kİ TÜRKİYE’Yİ GÖRDÜM
Usluer, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında Almanya’nın Nürnberg kentine yaptığı ziyarete değindi. Nürnberg’te Faşist Hitler’in provalarını yaptığı ve Nazi Partisi tarafından Dokümantasyon Merkezi olarak kullanılan müzeyi ziyaret ettiğini anlatan Usluer, “Müzeden çıkarken faşizmi yüreğimde hissettim. Nürnberg’te, Dokümantasyon Müzesi’nde aslında bugünkü Türkiye’yi gördüm. Oradan Nürnberg meşhur mahkemelerine geçtik. O şah şahalı yaşamdan sonra, kendi istediği bir biçimde insan grubu yaratmak isteyen bir faşist diktatörün, eninde ve sonunda o yüz binlerce kayıp hayata karşın yargılandığı mahkemeleri izledikten sonra içim biraz daha rahatladı. Dedim ki ‘hiçbir suç cezasız kalmaz, kalmayacaktır’ ifadelerini kullandı.
KORKU NÖBETİ TUTTULAR
OHAL kapsamında yasama, yürütme ve yargı ile basının tutsak hale getirildiğini savunan Usluer, “Bir buçuk aya yakın demokrasi nöbeti tuttular. Aslında korku nöbetleriydi. Tamamen cumhurbaşkanının kendisini korumaya yönelik, biraz da vatandaşı korkutup aman ha demeye yönelik korku nöbetleri tuttular. Devamında ne yaptılar. OHAL sürecinde, aşama aşama ama hızlı hızlı yasamayı, yürütmeyi, yargıyı ve basını tutsak hale getirdiler. Konuşan ve düşünen herkesi suçlu ilan ettiler. Cumhurbaşkanı ve Başbakan diyor ki ‘15 Temmuz ülkemiz için hayırlı bir başlangıç olmuştur’ aslında başka söze gerek. 15 Temmuz gecesi sonrası yaşananlardan kimlerin zarar gördüğüne veya 15 Temmuz sonrasında geldiğimiz noktada kimlerin güçlendiğine bakacak olursak, kimleri suçlamamız gerektiği konusunda da çok fazla tartışmaya gerek yok” diye konuştu.