BAHÇELİ’NİN MATEMATİK HESAPLARI (!)
“ 2009 yılındayız. 2009 un sıfırlarının üzerine çarpı koyun, atın. İki sıfırı kaldırdık. Ne kaldı? İki ve dokuz. İki ile dokuzu toplayın. Kaç eder? On bir. On bir ile yirmi dokuzu toplayın. Ne oldu? Kırk. Milliyetçi hareketin 40’ncı yılı. Bunlar tesadüf olamaz.”
2010 yılında başka bir hesabında Bahçeli; “ İktidar olmak için 258 milletvekili ve yüzde kırk oy gerekir. Her ülküdaşıma bir görev düşüyor. MHP’ye oy vermemiş ilkokuldaki beş, orta öğretimdeki beş arkadaşını bulacaksın. Askerliğinizi yaptığınıza göre beş asker arkadaşını da bulacaksın. Mahalleden beş, sokağından da dört arkadaşını bulacaksın. Toplayın ne eder? Yirmi dört. 49 milyon seçmen var. Bunu 24’e bölerseniz ortaya çıkan rakam ülkücülerin oy temin etmesini gerektiren hane sayısını verir. Demek ki 19 milyon oy alabilirsek MHP iktidar olur!”
2014 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerine bir başka hesabında ise Bahçeli ; “Türkiye’nin seçmen gerçeği % 64 ve % 36’lık iki üçgende oluşuyor. Bu iki üçgenin içinde ki vatandaşın kabulünü görecek bir ismi aday gösterirsek, yüzde 64 ve 36’dan büyük bir bölümü buraya kayar.”
BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMALARI
Sayın Bahçeli'nin 11 Ekim tarihinde MHP grup toplantısında yaptığı;” AKP başkanlık sistemiyle ilgili anayasa değişiklik önerisini TBMM’ye getirsin. MHP referandumda milletin vereceği karara saygılı olacaktır” açıklamasıyla birlikte Türkiye; onca ağır sorunlarını bir yana bırakarak, son bir ayında başkanlık sistemi gündemiyle yo(ğ)ruluyor.
Devlet Bahçeli, 10 Kasım tarihinde Başbakan ile yaptığı görüşme sonrası resmi twitter hesabından; “ Sayın Yıldırımla oldukça verimli makul ve olumlu geçen görüşmenin, ülke ve millet hayrına güzel gelişmelere vesile olacağı kanaatindeyim.” açıklamasını yapmıştır.
Aynı gün Sayın Başbakan’ın; “ MHP ile beraber anayasa değişikliğini yapacağız ve başkanlık sistemini hayata geçireceğiz” açıklaması ile de yaklaşık 1 hafta-10 gün içinde başkanlık sistemi ile ilgili anayasa değişikliğinin TBMM gündemine geleceği ve ardından da referanduma götürüleceği güçlü bir olasılık olarak ortaya çıkmaktadır.
SÖZ UÇAR YAZI KALIR
Tarih 15 Ağustos 2015 Bahçeli; “ Yönetim sistemi değişti demekle değişmez, değiştirilemez. Fildişi kulesine çöreklenip fiili durum edebiyatı yapmak kimseyi haklı göstermez. Yönetim sistemi bir kişinin eline kaldıysa, vay halimize! Bizim yerli Hitler’e, Stalin’e, Kaddafi’ye tahammülümüz olmaz, bu iyi biline.”
Tarih 03.01.2016 Bahçeli; “ Oturmuş, teamülleri yerleşmiş parlamenter sistemi yıkmak ve başkanlık kılıfıyla diktatörlüğe geçmek yenilikse, bırakın eskisinde kalalım. Başkanlık sistemine tümden karşıyız. Parlamenter sistemin revize edilerek geliştirilmesinden yanayız. Erdoğan’ın mizacıyla diktatörlük kaçınılmazdır.”
Tarih 24.05.2016 Bahçeli; “ Başkanlık sistemine karşıyız. Türkiye uzaya mekik gönderdi de parlamenter sistem mi engel oldu?”
Başınız döndü, aklınız karıştı değil mi?
Yapılan değişik araştırmalarda, halkın yüzde ellisinin başkanlık sisteminin ne olduğunu bilmediği, yüzde kırkına yakın bir kesimin ise parlamenter sistemle yönetildiğimizi dahi bilmediği araştırmacılar tarafından kamuoyuna açıklanmaktadır.
Hal böyle iken, Sayın Bahçeli’nin başkanlık sistemi üzerine yaptığı hesaplar, kamuoyu ile paylaştığı önceki hesapları gibiyse, Türkiye’nin yeni yönetim biçimine, rejim değişikliğine yönelmesi kaçınılmaz gibi görünmektedir!
Ne dersiniz?
2010 yılında başka bir hesabında Bahçeli; “ İktidar olmak için 258 milletvekili ve yüzde kırk oy gerekir. Her ülküdaşıma bir görev düşüyor. MHP’ye oy vermemiş ilkokuldaki beş, orta öğretimdeki beş arkadaşını bulacaksın. Askerliğinizi yaptığınıza göre beş asker arkadaşını da bulacaksın. Mahalleden beş, sokağından da dört arkadaşını bulacaksın. Toplayın ne eder? Yirmi dört. 49 milyon seçmen var. Bunu 24’e bölerseniz ortaya çıkan rakam ülkücülerin oy temin etmesini gerektiren hane sayısını verir. Demek ki 19 milyon oy alabilirsek MHP iktidar olur!”
2014 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerine bir başka hesabında ise Bahçeli ; “Türkiye’nin seçmen gerçeği % 64 ve % 36’lık iki üçgende oluşuyor. Bu iki üçgenin içinde ki vatandaşın kabulünü görecek bir ismi aday gösterirsek, yüzde 64 ve 36’dan büyük bir bölümü buraya kayar.”
BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMALARI
Sayın Bahçeli'nin 11 Ekim tarihinde MHP grup toplantısında yaptığı;” AKP başkanlık sistemiyle ilgili anayasa değişiklik önerisini TBMM’ye getirsin. MHP referandumda milletin vereceği karara saygılı olacaktır” açıklamasıyla birlikte Türkiye; onca ağır sorunlarını bir yana bırakarak, son bir ayında başkanlık sistemi gündemiyle yo(ğ)ruluyor.
Devlet Bahçeli, 10 Kasım tarihinde Başbakan ile yaptığı görüşme sonrası resmi twitter hesabından; “ Sayın Yıldırımla oldukça verimli makul ve olumlu geçen görüşmenin, ülke ve millet hayrına güzel gelişmelere vesile olacağı kanaatindeyim.” açıklamasını yapmıştır.
Aynı gün Sayın Başbakan’ın; “ MHP ile beraber anayasa değişikliğini yapacağız ve başkanlık sistemini hayata geçireceğiz” açıklaması ile de yaklaşık 1 hafta-10 gün içinde başkanlık sistemi ile ilgili anayasa değişikliğinin TBMM gündemine geleceği ve ardından da referanduma götürüleceği güçlü bir olasılık olarak ortaya çıkmaktadır.
SÖZ UÇAR YAZI KALIR
Tarih 15 Ağustos 2015 Bahçeli; “ Yönetim sistemi değişti demekle değişmez, değiştirilemez. Fildişi kulesine çöreklenip fiili durum edebiyatı yapmak kimseyi haklı göstermez. Yönetim sistemi bir kişinin eline kaldıysa, vay halimize! Bizim yerli Hitler’e, Stalin’e, Kaddafi’ye tahammülümüz olmaz, bu iyi biline.”
Tarih 03.01.2016 Bahçeli; “ Oturmuş, teamülleri yerleşmiş parlamenter sistemi yıkmak ve başkanlık kılıfıyla diktatörlüğe geçmek yenilikse, bırakın eskisinde kalalım. Başkanlık sistemine tümden karşıyız. Parlamenter sistemin revize edilerek geliştirilmesinden yanayız. Erdoğan’ın mizacıyla diktatörlük kaçınılmazdır.”
Tarih 24.05.2016 Bahçeli; “ Başkanlık sistemine karşıyız. Türkiye uzaya mekik gönderdi de parlamenter sistem mi engel oldu?”
Başınız döndü, aklınız karıştı değil mi?
Yapılan değişik araştırmalarda, halkın yüzde ellisinin başkanlık sisteminin ne olduğunu bilmediği, yüzde kırkına yakın bir kesimin ise parlamenter sistemle yönetildiğimizi dahi bilmediği araştırmacılar tarafından kamuoyuna açıklanmaktadır.
Hal böyle iken, Sayın Bahçeli’nin başkanlık sistemi üzerine yaptığı hesaplar, kamuoyu ile paylaştığı önceki hesapları gibiyse, Türkiye’nin yeni yönetim biçimine, rejim değişikliğine yönelmesi kaçınılmaz gibi görünmektedir!
Ne dersiniz?