HUKUKÇULARDAN KHK YORUMU: ÜLKEDE KAOS KAÇINILMAZ OLUR

Yeni KHK’da yer alan bir madde Türkiye’yi ayağa kaldırdı. “Terör olaylarını bastıran sivillere” yargı yolunun önünü kapatan ve dokunulmazlık verilen bu maddeye büyük tepkiler geldi. Hukukçu Emre Genç, bu maddenin ne anlama geldiğini Esgündem26.com’a değerlendirdi.

HUKUKÇULARDAN KHK YORUMU: ÜLKEDE KAOS KAÇINILMAZ OLUR
26 Aralık 2017 Salı 13:04

Kanun Hükmünde Kararname (KHK), Bakanlar Kurulunun anayasadan doğrudan doğruya aldığı veya yasama organından yetki devri yoluyla aldığı sınırlı bir yetkiye dayanarak yaptığı, daha sonra yasama organının denetimine tâbi olan ve normlar hiyerarşisinde kanun düzeyinde yer alan bir düzenleyici işlemdir. Kanun Hükmünde Kararnameler olağan ve olağan üstü olarak ikiye ayrılır. Ancak son zamanlarda sıklıkla olağan üstü hal kanun hükmünde kararnamelerini duymaktayız.

OHAL Kanun Hükmünde Kararnameleri, 1982 Anayasası 121.maddesinde düzenlenmiştir. Olağan üstü bir durum söz konusu olduğu zaman, olağan üstü durumu bertaraf edilmesi için belirli süreler ile çıkarılan ve olağanüstü hali ilgilendiren konuları düzenleyen bir işlemdir.

15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında, ülkemizde olağanüstü bir durum söz konusuydu. Hükümet hain darbe girişimi sonrası bir takım yasal düzenlemeleri yapmak zorunda kaldı ve ardı ardına bir takım Kanunun Hükmünde Kararnameleri çıkardı. İlk dönem de çıkarılan Kanunun Hükmünde Kararnamelerin birçok maddesi olağanüstü hal ile ilgili olan maddelerdi.

Ancak daha sonrasında olağanüstü hal kanun hükmünde kararnameleri, olağan bir hal almaya başladı. TBMM tarafından kanun çıkarmak yerine kamu, kurum ve kuruluşlarının işleyişi OHAL kararnameleri ile yapıldı.

Emekli sandığı ile ilgili bir düzenleme gerekiyorsa hemen OHAL kararnamesi çıkarıldı ve düzenleme gerçekleşti. Kadro mu açılacak, OHAL kararnamesi ile yapıldı. Yargılama usullerini belirleyen usul kanunları hukuka aykırı bir şekilde OHAL kararnameleri ile düzenlendi. İcra İflas Kanunun da değişiklikler yapıldı. Hatta son zamanlarda taşeron işçilik ile ilgili düzenlemeye bile yer verildi. Bu ve benzer düzenlemelerin hangisinin olağanüstü hali ilgilendirilen bir konu olduğu ise merak konusu.

OHAL kanun hükmünde kararnameleri, olağanüstü hal süresince geçerli uygulamalardır. Olağanüstü hal durumu kaldırıldıktan sonra yapılan düzenlemeler kanunlaşmadığı sürece bir hüküm ifade edemeyecektir.

24 Aralık 2017 tarihinde yeni olağan üstü hal kanun hükmünde kararnameleri yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu kanun hükmünde kararnamelerde dikkat çeken bazı düzenlemeler mevcut; Taşeron işçiler, Danıştay ve Yargıtay’a kadro, şeker kurumu, TABDK kapatılması ve en önemlisi de 15 Temmuz darbe girişimi sırasında suç işleyenlere ilişkin düzenleme insanın aklına ilk başta bu düzenlemelerin hangisi darbe girişimi ve sonrasında yaşanılanları açığa çıkmasına yönelik olduğu geliyor.

Özelikle belediyelerde taşeronda çalışan ve bir an önce kadroya geçmek isteyenler için tam bir hayal kırıklığı oldu. Mevcut yasal düzenlemeler gereği belediyeler temizlik, park bahçeler gibi hizmetlerin birçoğunu taşeronlar eliyle yürütmek zorundalar. Yapılan düzenleme ile yapılacak sınav sonrası ve ardından 3 ay içerisinde tamamlanacak güvenlik soruşturma sonrasında belediye şirketlerinde çalışmaya başlayacaklar. Belediyelerde taşeronda çalışan işçiler için bir değişiklik olmayacak.

Ayrıca yayımlanan KHK 127.Maddesi personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında” çalıştırılan işçilerin kadroya alınmasını düzenledi. Hizmet alımı şeklinde yapılan işlerde çalışan işçiler bu düzenlemenin dışında kaldı. Özel Bütçeli Kuruluşlar ve Kamu İktisadi Teşebbüslerinde çalışan işçiler içinde kadro düzenlemesi dışında tutuldu.

Yapılan düzenleme ile taşeronda çalışan işçilerin umutların suya düştüğünü ve sadece çalışan belli bir kesimin bu düzenlemeden faydalanacağını söyleyebiliriz.

Hafta sonu yayınlanan OHAL KHK’da dikkat çekici bir diğer hususu da; darbe girişimi ve girişimin devamı niteliğindeki eylemler'e müdahale eden sivillerin cezai ve hukuki sorumluluğu olamayacağına ilişkin bir düzenlemedir.

OHAL neden çıkarıldı? Olağan üstü bir durum vardı ve bunun önlenmesi gerekiyordu. Ancak bu düzenleme ile yeni olağan üstü durumlar çıkması muhtemeldir. İnsan hakları, özellikle yaşam hakkı hiçe sayılmıştır. Yaşam hakkı gerek anayasamızda, gerekse taraf olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde devlet eliyle korunması gereken bir hak olarak tanımlanmaktadır. Devlet, vatandaşlarının yaşam hakkını korumak ile yükümlüdür. Özellikle darbe girişimin devamı niteliğinde eylem ifadesi keyfi uygulamalara neden olacaktır.

İnsan kanunlar önünde eşittir. Kişi ayrımı yapılmaksızın suç içeren bir eylem gerçekleştirdiğinizde bunun tabi cezası olacaktır. Getirilen bu düzenleme ile suç içeren bir eylem eğer darbenin devamı niteliğinde bir eylemi engellemek amacıyla yapıldığı iddia edilirse cezası olmayacaktır.

İlk başta “Aman canım ne olacak, devlete yardım etmişler… Bir de bunun için ceza mı alsınlar diye düşünülebilir.” Ancak durum hiç de öyle değildir. Bu düzenleme ile insanlar birbirlerine çok rahat iftira atarak, “Bu kişi FETÖ mensubu ve yeni bir darbe planlıyordu. Bende onun için bu kişiyi öldürdüm, yaraladım, evini bastım ve darbe girişimini engelledim” derse ne olacak? Kişi hiçbir şekilde ceza almadan kurutulacak.

Devletin polisi, askeri güvenlik güçleri bulunmaktadır. Güvenlik güçleri tarafından yapılacak işlemleri insanların eline verirseniz, bir takım kişi ve gruplar “darbe girişimlerini önlüyoruz” düşüncesi ile silahlanırsa ve kendisinden olmayan gruplara karşı bir eylem gerçekleştirirse ne olacağını düşünebiliyor musunuz? Daha önce ki yıllarda ülkemizde yaşanılan olaylar unutulmamalıdır. Ülkede kaos kaçınılmaz olur. Umarım en kısa sürede yaşam hakkını tehlikeye sokan bu düzenlemeden vazgeçilir.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.