Türk Eğitim Sen Eskişehir, Bilecik 2 Nolu Üniversiteler Şube Başkanı Gürol Yer, Eğitimciler Birliği Eskişehir 2 Nolu Şube Başkanı tarafından kendilerine yönelik aslı olmayan, yakışıksız ithamlarda bulunulduğunu belirterek, “İlgili sendika şubesi müflis tüccar durumunda olup ellerinde sendikacılık yapacak kurum kalmamış ve davranış bozuklukları gösteren geçmişi, sicili bozuk bir yapıdır” dedi.
Yer yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Basın açıklamamız kendilerinin iddialarına cevaptır. İlgili sendika şubesi müflis tüccar durumunda olup ellerinde sendikacılık yapacak kurum kalmamış ve davranış bozuklukları gösteren geçmişi, sicili bozuk bir yapıdır. Genel anlamda kamu çalışanlarını toplu sözleşme masasında satmalarının ve 2021 yılında alınan memur maaş zamlarının her ortamda konuşulduğu ve sık sık hatırlarının sorulmasının verdiği ruhi sıkıntılarından dolayı ne yaptıklarını bilmez durumdadırlar.
Yaptıkları basın açıklamasındaki konu ve gelişmeler ile ilgili yetkili olduğumuz 4 üniversitede ekim 2020 yılında yapılan yasal toplantılar olan kurum idari kurul toplantılarında muhatap üniversite üst yönetimlerine ilk elden iletilmiş ve liyakata dayalı yükselmenin elzem önemi belirtilerek bu yönde hareket talep edilmiştir.
Şahsi, kişisel hesap ve talepler için sendikaların kullanılması izani ve vicdani durumdur.
Bizim bu düşüncemizin tam aksini savunan ve uygulayan sözde sendika özde makam, mevki pazarlamacısı olan sözde sendikacılar basın açıklamasına muhatap üniversitede istediğini yaptıramamanın bir anlamda intikamını almak için üniversitenin adını ve basını kullanmaktan çekinmemektedir.
Biz bu bağlamda kendilerinden şehrimizde bulunan tüm üniversitelerde usül dışı olup bizim her mecrada itirazımızı, mücadelesini sürdürdüğümüz, kendileriyle bağlantılı atamalara tepki verebilecekler mi sormak istiyoruz.Anadolu Üniversitesinde kurum dışı atananlara sosyal medyadan çok marifetmiş gibi kardeşim atandı diyerek ilan etmek kendi kurumunda senin üyen olup hak sahibi olanlara ihanet değilmidir.Üst yöneticilere yapışma, yanlama, beraber pastalar kesme, düğünlerde görüntü verme gibi çok özel yetenekler sahibi olan, ancak yönetim değiştikten sonrada arkalarından konuşmakta sınır tanımayan bu yapı bilimsel anlamda incelenmesi gereken bir vakadır.
Tavsiyemiz bizim şerefli sendikamıza ve mücadelemize dil uzatacağına üst yönetimlerin yolunu gözlemeyi, odaların önünde fırsat kollamayı, siyasetçilerin gölgesine saklanmayı bırakıp adam gibi sendikacılık yapmalarıdır.
Biliyorsunuz lafa bakarım laf mı diye birde söyleyene bakarım adam mı diye algısı üzerine yapıştımı gevşer gidersin bir daha da ayar tutmazsın.
Çok hak hukuk tarafındalar ise yetkili sendika oldukları dönemde yapılan Anadolu Üniversitesi banka maaş promosyon ihalesinde yine sessizliğe gömülerek, üniversitenin mali büyüklüğü, çalışan sayısının çokluğunun karşılığında sendikal mücadeleyle alınabilecek rakamı değilde verileni kabul ederek tüm çalışanların mali kaybına sebep olduklarını düşündüler mi acaba.
Soruyorum Esogü de sık sık görüşüp ve her atamayı yaptırdığınız üst yönetimin 8 yıl açılmayan sınav sonunda sizin sağlık sendikanızın iptaline sebep olduğu, yüzlerce çalışanın mağdur olduğu süreç de niye hiç muhatap olmadınız, niye gıkınız çıkmadı.
Yangından mal kaçırır gibi fırsatçılık yapıp dereceye bile giremeyen yönetim kurulu üyelerinizin yönetici atanması yönteminin şerefi varmıdır, açıklarmısınız?
Son cümlede işimizi bilir işimize bakarız takdir Yüce Allahın, teveccüh üniversite çalışanlarınındır.
Temennimiz üyelerimize, üniversite çalışanlarına mahcup olmamaktır.
Kerameti olmayan, makam mevki sevdalısı bir zihniyetle kıyaslanmanın bize zul geleceği bir durumda kifayetsizlerle uğraşmanın zaman kaybı olacağını biliyoruz.
Kendilerini değerli üniversite çalışanlarının vicdanlarına ve kamuoyunun takdirine havale ediyoruz."