Beyaz Türk’ten AK Türk’e geçerken
SONER UÇAK YAZDI...
Chia tohumu eşliğinde Ejder Meyveli Smoothie (ne eşliğin de ne!) ile akça pakça misafirlerini ağırlayan cumhurbaşkanımız “Beyaz Türkler, hayvanlarınıza sahip çıkın" dedi. Kıyamet koptu. Evveliyattan kunta kinteler ile akrabalık bağı bulunan bizler ise bu muazzam tartışma karşısında yine ak koyun kara koyun belirleme işine girdik. Fazla ciddiye alındığını düşündüm. Öte yandan lafın en ciddi makamdan gelmesi konuyu zaten yeterince ciddileştirmiyor mu? Meseleye şöyle yakından bakmak farz oldu. Fil dişi kuleler, yahut yüksek plazalarda, elindeki viskisini yudumlayan bir beyaz Türk kavramanı hafızalarımın tozlu sayflarında yeralmıştı da, yeniden hatırlatmak AK Türkler’e nasip oldu. Ürettiklerinden daha ziyade sistem içindeki kudretleri, yaşam tarzları ve tükettikleri ile dönem dönem bizlerin muhabbetine dahil olan bu beyaz Türkleri en son zannediyorum lise yıllarında duymuştum. Kudretleri, yaşam tarzı ve tükettiklerinin yanı sıra eğitimleri ile de bizi renk değiştirmeye davet eden bir cazibesi vardı ya; üzerimizdeki gömleği çıkarmakla olmayacak sosyobiyolojik bir vakanın içine doğmuşuz. Bizlerden olmadı olmayacak da nitekim. Gel vakit; plazalar gitti yerine bin odalı saraylar geldi, boynu dolayan ipek fularlar gitti, yerine ekose desenli takım elbiseler geldi. Alman arabaları oldukları yeri korumayı başardı. Viski gitti Ejder Meyveli Smoothie geldi örneğin. Beyazlarda eğitim bir zorunluluktu. Eğitim gitti, yerine yakınım geldi. Paha biçilmez çantalar, ak beyaz fark etmez kadınların ellerinden hiç düşmedi. Vardır bir hikmeti.
Beyazlar “köylü kro” falan derdi, taşralı diye süzerdi. Yerine ananı da al git ile başlayan, hain, iç mihrakların dış uzantısı geldi. Lafontenden masallardı, 1001 gece masalları oluverdi. Hasılı Beyazlar gitti Aklar geldi.
Hayvanlar meselesine gelelim. Benim yakından tanıdıklarım içinde en hayvan sever kişi zannediyorum Soner Yükseldir. Bir siyahi meseleyi doladı durdu ağzına. “Yem fiyatları” dedi. “Mama fiyatları uçmuş” dedi. Evde kedi köpek beslemek bana çok beyaz bir mesele gelirdi. Şimdi o da kararmış…