20 Mİ, 21 Mİ Kaçıncı yüzyılda yaşayacağız?

Yüksel Akpınar yazdı...

20 Mİ, 21 Mİ Kaçıncı yüzyılda yaşayacağız?
15 Eylül 2022 Perşembe 10:09

     Modern zamanlar çok geride kaldı, post-modern zamanlar geldi geçti. Artık dijital çağın kapıları açıldı. Yeni bir uygarlık doğmakta ve eski alışkanlıklar ölmekte. Bildiklerinizin hepsi ve birey olarak temsil ettiğiniz her şey değişiyor. Ekonominin ölçeği, sosyolojik bakış açıları, kültürel evrimin ivmesi, psikolojik etkenlerin faktörleri ve aktörleri, temel ve yan haklar, doğa ve çevre gereklilikleri vb. bütün bunların organizasyonları hepsi yeni dönem uygarlığının teknoloji yaratıcıları tarafından dönüştürülmekte ve uyarlanmaktadır. Günümüzdeki tüm bu dönüşüm süreçlerinin temel noktası; güçlü dijital altyapıya dayalı üst düzey donanımlarla, üstün performans elde etmek için süper yazılımların çalıştırılması ve üretilmesi kabiliyetidir.

     Günümüzde insanların çoğuna göre; medeniyet ilerleyişi ile modernleşme aynı olarak değerlendirilir, ancak bu iki olgu birbirine anti-tez olarak konumlandırılabilir. '20. yüzyıl uygarlığının' muhteşem bir şekilde modernleştiğini söyleyebiliriz. 1900 lerden 2000'lere teknolojik, kültürel ve entelektüel gelişmenin modernleşmesi baş döndürücüydü. Buna zıt olarak aynı dönem aralığında; olumsuz ekonomik, sosyal ve diğer çevresel faktörler nedeniyle o günler insanın uygarca ilerleyişi için sadece bir trajediydi. Yani bugün, 20. yüzyılın hatırası ile düşünürsek; 3 büyük ekonomik kriz, onlarca milyon ölü beden ve soğuk savaş döneminin hâkim buhranını hatırlayabiliriz. Ayrıca 90'lı yıllarda terör yeryüzünde bir gölge gibi yükseldi ve hala da öyle. Eğer insanlar kendi çıkarları için başkaları tarafından manipüle edilmeyi seçmemiş olsalardı, insanoğlu gelecek nesiller için farklı bir gelecek geliştirmiş ve bugünün daha iyisine kavuşmuş olabilirdi.

     Tarihimizin bir önceki yüzyılında sayısız girişimci, bir şekilde bir değer için yaratıcı olmaya aday oldu. Ancak klasik iş çağında bugünlere göre çok daha az sayıda insan başarıya ulaşabildi. Her ne kadar piyasa engelleri, çevresel faktörler, küresel ekonomik sistemler, politik faktörler geçmiş yıllarda yaratıcılığı ve girişimciliği kısıtlamaya yönelik olsa da; bu yaratıcı girişimcilerden bazıları Maslow'un piramidinin tepesine tırmanmayı başardı. Bugün bu girişimcilerin kendilerini gerçekleştirme süreçleri, insanlığın yeni modernleşme hikâyesi haline geldi. Bu hikayede, 21. yüzyılda bilginin şekli ve entelektüel kapasite kullanım yöntemleri gelişmişlik nedeniyle 20. yüzyıldan farklıdır. Günümüzde bilgi mümkün olduğunca; belki de yeterince sağlaması olmadan, hızlı bir şekilde parasal sermayeye dönüştürülmektedir. Hükümetler, GSYİH'i artırmak için bu bilgi-para dönüşümüyle ilgili stratejik hedeflerini ve seçeneklerini belirlerler. Bu belirlenenler doğrultusunda üçüncü taraf olarak, teknoloji yaratıcıları ile hedef ve seçeneklerini örtüştürebilirler. Bugün bu örtüşme sayesinde yüksek teknolojinin Dünya üzerindeki ekonomik, sosyal, politik ve refah eylemlerinin merkezine yerleştirildiğini açıkça görebiliriz

    Bu konumlandırma tekno yaratıcılarına, söz sahibi olma gücünü ve yeteneğini sağlar. Tüm bu senaryoya göre tekno yaratıcıların günlük hayatımızdaki temel etkilerini, tamamen teknoloji odaklı dijitalleşen ve gelişen medeniyet üzerinden yorumlayabiliriz. İnsanlık hala 21. yüzyılın başında sayılabilir; savaşların yıkımını, diktatörlüklerin yolsuzluklarının olumsuz etkilerini, çevre kirliliğini, yoksulluğu, yaygın hastalıkları, sosyal eşitsizliği, ırkçılığı vb. yenme şansı hala var. Eğer, çağdaş teknolojinin yaratıcıları ve onlarla paydaş olan devlet yöneticileri yüksek kârlılıktan ziyade daha 'akılcı' olursa; insanoğlu yakın gelecekte nitelikli ilerlemenin ana engellerini büyük olasılıkla kalıcı olarak aşabilir. Aksi halde bir önceki yüzyılın hatalarını tekrar etmesi v daha büyük bedeller ödenmesi kaçınılmazd

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.