KAYMAZ’A 1 KİLOMETRE UZAKLIKTAKİ TEHLİKE

Eskişehir Kaymaz'da tartışma yaratan ikinci atık depolama tesisi ve siyanürle altın arama çalışmalarının taşıdığı risklere dikkat çeken CHP Eskişehir İl Başkan Yardımcısı Ali Alkan aynı zamanda maden mühendisi olduğunu hatırlatarak, “ Biz ülkemizin yer altı zenginliklerinden istifade etmeliyiz. Emin olun ki kalkınmanın önemli bir unsurudur bu. Madencilik doğası gereği yer kabuğun da bir takım değişikliğe yol açar bu da normal. Normal olmayan ise ülkemiz de madencilik yapılırken çevre hassasiyetinin gösterilmemesi ÇED raporlarının yandaşlara kolayca verilmesidir. Yeni atık havuzu için bu koronalı günlerde apar topar verilen ÇED raporu akıllarda soru işareti oluşturmaktadır” dedi.

KAYMAZ’A 1 KİLOMETRE UZAKLIKTAKİ TEHLİKE
19 Nisan 2020 Pazar 14:59

Alkan yazılı olarak yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

Siyanürle çalışan altın madenine dair Maden Mühendisi olarak birkaç söz etmeyi kendime vazife görüyorum. Siyanür aslında bir bileşiktir. C ve N elementlerinden oluşur. Uzaktan bakıldığında karbonata benzer.

Bir şişenin içerisinde durduğu ve temas etmediği sürece kimseye zararı yoktur. Ama temas ettiği zaman milyonda bir seviyesindeki miktarlardan itibaren yaşamı tehdit etmeye başlar.

 Şöyle bir kötü özelliği vardır siyanürün. Merkezi Sinir sistemini etkiler. Bu nedenle zehirlenmeler çok yüksek oranda ölümle sonuçlanır
Peki Altınla Siyanürü bir araya getiren şey nedir?

Altının en büyük özelliklerinden bir tanesi doğada bileşik yapmadan saf hale yakın bulunmasıdır. Altının büyük parçalı olmayan, ufak tanecikli hali ise, altın yataklarının içerisinde milyonlarca ufak parça halinde geniş arazide toprağın derinlerinde bulunur. Şöyle düşünün, tonla toprak var ve içinde küçük boyutlar/ağırlıklarda altın cevheri bulunuyor. Bunu tek tek elle bulabilmek imkânsıza yakındır. Siyanür burada devreye girer. Ne yazık ki şöyle bir özelliği vardır siyanürün. Siyanür, tıpkı kesme şekerin sıcak çayın içerisinde karıştırıldıkça kaybolması gibi, içinde altın olan toprağı siyanürlü su ile yıkadığınızda toprağın içindeki altını katı halden sıvı hale getirir ve çözeltinin içine alır. Siyanürlü o çözelti çok yüksek oranda altın barındırır. Sonra o çözeltiye klor gazı verdiğinizde altın çözeltinin içinde katı halde çöker. Kurutup, külçe haline getirip piyasaya sürersiniz. Buraya kadar süper. Esas sorun burada başlıyor. Zira binlerce ton toprağı yıkayacak kadar çok elinizde siyanürlü suyun (çözeltinin) olması gerekir.

Madenin ve hacminizin büyüklüğüne göre değişmekle birlikte çapı 200-250 metre, derinliği 60-70 metredir. O siyanürlü çözeltinin bulunduğu havuz mutlaka açık havada olmalıdır.

Peki sorun ne mi? Sorun şu değerli Eskişehir halkı. Kazdığınız havuzun altını, o suyun yeraltına sızmaması için havuzun dibine kil serilir daha sonra havuzun her tarafı geomembran denilen (basit tabirle branda ) serilerek izole hale getirilir.

O branda herhangi bir sızmanın olmaması gerekir. Eğer olursa çok büyük bir alanın siyanürden zarar görmesi birkaç saatten uzun sürmez.

Ben mesleğim gereği bu havuzların nasıl yapılması gerektiğini ne tür önlemler alınması gerektiğini biliyorum ama bu havuzu yaptıran TMSF yönetiminde ki koza altın bunlara dikkat edecek mi? Getirdiği maliyete katlanacak mı?

Başka bir sorum da havuz yapımı için seçilen yere dair. Seçilen yer Kaymaz’a sadece bir km mesafede olması. Allah korusun oluşacak bir sızıntı da veya doğal afet sonucu havuz da oluşacak tahribatta siyanür içeren atıkların yerleşim yerine ulaşması içten bile değil.

Biz ülkemizin yer altı zenginliklerinden istifade etmeliyiz. Emin olun ki kalkınmanın önemli bir unsurudur bu. Madencilik doğası gereği yer kabuğun da bir takım değişikliğe yol açar bu da normal. Normal olmayan ise ülkemiz de madencilik yapılırken çevre hassasiyetinin gösterilmemesi ÇED raporlarının yandaşlara kolayca verilmesidir. Yeni atık havuzu için bu koronalı günlerde apar topar verilen ÇED raporu akıllarda soru işareti oluşturmaktadır.

Zira Koza Altının bundan önceki Fetö/ Pyd terör örgütü bağlantıları ve bu örgütün devlet içindeki etkinliği alınan ÇED raporlarını şaibeli kılmaktadır. Ayrıca aylık ve yıllık üretilen altın miktarı, nereye satıldığı Eskişehir kamuoyuna sunulması gerekir. Çünkü Akın İpek yönetiminde ki Koza Altın ürettiği Eskişehir’imizin zenginliğini Fetö’ye peşkeş çekmiş finans kaynağı olarak kullandırmış olması yönünde kuvvetli şüpheler mevcut.

Yer bilimci bir Maden Mühendisi olarak Havuzun yapımı planlanan yerinin Kaymaz’a yakınlığının büyük risk bulundurduğunu söyleyebilirim. Havuz gerekli mi Evet ama yeri  çevreye ve mera alanlarına zarar vermeyecek şekilde seçilmelidir. Alınacak önlemler çevre halkını tatmin etmeli havuzun yapımı yönetmeliğe uygun ve hiçbir masraftan kaçınılmadan sürdürülmelidir.

Unutulmamalıdır ki hiçbir maden insan sağlığından ve Çevremizden daha değerli değildir.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.