ESKİŞEHİRLİLER ECEVİT'İ UNUTMADI

Hasan Polatkan Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Karaoğlan’ı anıyoruz’ paneli öncesi Ecevit’in çocukluğundan ölümüne kadar olan yaşantısını anlatan fotoğraf sergisi açıldı. Paneli CHP Eskişehir Milletvekilleri Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile çok sayıda kişi izledi. Panelin moderatörlüğünü Emre Aygen yaparken konuşmacı olarak ise Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, gazeteci-yazar Orhan Birgit ve Prof.Dr. Sina Akşin katıldı.

-Erdoğan ne oldum delisi oldu –

Ecevit hükümetinde Turizm ve Tanıtma Bakanı olarak görev yapan gazeteci-yazar Orhan Birgit, konuşmasında Ecevit ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaşantısını kıyasladı. Ecevit’in aristokrat bir aileden geldiğini belirten Birgit, “1980 yılında Amerika’dan gelen talimatla Cunta’nın ayak sesleri var. Rahmetli Ecevit Ordu’da Genel-İş sendikasında işçilere ‘hazır olun, size dur diyecekler. Ama siz tribünlerden inmeyi deneyin’ diyor ve Cunta’nın karşısına çıkıyor. Yıllar sonra bunu 15 Temmuz olayında dönemin başbakanı aynısını denedi ve ilk çağrıda ders almış olan insanlar ki öyle işçiler değil, çeşitli yurttaşlardıı ya da AK Parti üyeleriydi çoğu. Sokağa çıktı ve FETÖ ucubesinin girişimini engelledi. Bülent Bey aynı şeyi işçilerle yapmak istiyordu. Bugün emeğe değer verilmiyor. Ecevit İngiltere’de Robert Koleji’ni bitirmesine ve aristokrat bir aileden gelmesine rağmen işçinin, emekçinin yanında hep yer almıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kasımpaşa’da yetişmiş, işçilikten gelmiş, asıl onun emekçilerle birlikte olması lazım. Ama o futbol oynamayı tercih etmiş, İETT’ye geçmiş ve kendisine Washington’dan verilen talimlere göre belediye başkanlığı, parti genel başkanlığı, başbakanlık, cumhurbaşkanlığı yapmıştır. Bir tarafta aristokrat bir ailenin çocuğu ama halkçı, emekçi, halkla bütünleşmiş, işçinin birbiri ile kenetlenmesini isteyen bir kişi. Öbürü sözde işçi. İşçilikle başlıyor mesleğe ama birden bire ne oldum delisi oluyor ve saraylara sığmıyor, arabalara sığmıyor, uçaklara sığmıyor. Hepsini milletin kesesinden harıl harıl kullanıyor” diye konuştu.

-Zehirlenerek öldürüldü iddiası-

Birgit merhum Ecevit’in bir çaykolik olduğunu belirterek, “Ecevit, yine bir Cumartesi günü makamında oturmuş çay içmiş. Kendisi tam bir çaykolikti. Çayı içtikten bir süre sonra midesi rahatsızlanıyor. O çay bardağının tahlil edilmesi gerekirdi. Ben Ecevit’in zehirlenerek öldürüldüğünü düşünüyorum. Ancak bununla ilgili ölümünden sonra da bir araştırma yapılmadı” dedi.

-Cenazesini yere bırakıp gittiler-

 Panelde panelin moderatörlüğünü yapan Emre Aygen de Ecevit’in cenaze töreninde Ecevit’in cenazesini getiren güvenlik güçlerinin cenazeyi musalla taşına koymak yerine araçtan indirerek yere bırakıp gittiklerini ve Ecevit’in cenazesini kendisi, Yılmaz Büyükerşen ve yanındakilerle birlikte musalla taşına koyduklarını söyledi.

 -Ecevit’in ismi bulvarda yaşayacak-

Panelde konuşan Büyükerşen, konuşmasında Bülent Ecevit ile tanışmasını ve yaşadığı olayları anlattı. Büyükerşen ayrıca konuşmasında Batıkent Mahallesi’nde yapılan geniş bir bulvara 5 Kasım 2018 tarihinde düzenleyecekleri törenle Bülent Ecevit Bulvarı ismini vereceklerini açıkladı.