Emek Partisi ‘neden hayır’ dediğini açıkladı
Emek Partisi İl Başkanı Hüseyin Öge, TBMM’de kabul edilen ve gelecek aylarda referanduma sunulması beklenen anayasa değişikliğine neden ‘hayır’ denmesi gerektiğini anlattı.
Öge, Türkiye'nin anayasa değişikliği ve referandum sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, ‘neden hayır’ denilmesinin gerekçelerini paylaştı. Öge, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklara’ karşıyız diye iktidara geldiler, fakat 15 yılda ülke nüfusunun üçte ikisi açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşamaya başladı. Yolsuzluk sıralamasında dünya devletleri arasında en üst sıralarda bulunuluyor. Söz, ifade ve örgütlenme özgürlüğü ise ayaklar ve yasaklar altında. 6 yıl önce twet attı, sosyal medya da bir şey paylaştı, gazete köşesinde iktidarı eleştiren bir yazı yazdı, Meclis kürsüsünde veya bir basın toplantısında açıklama yaptı diye insanlar gözaltına alınabiliyor veya tutuklanabiliyor. İş yok, aş yok, huzur yok. Dünyada gıda fiyatları son beş yılda yüzde 25 azalırken bizde yüzde 76 artmış. İşsiz sayısı resmi rakamlara göre bile 4 milyona yaklaşmış, yoksulluk almış başını gitmiş. Enflasyon her geçen gün daha da artar durumda. 15 yıldır iş cinayetleri, kadın cinayetleri, çocuk taciz ve tecavüzleri kat be kat arttı. Türkiye iş ve kadın cinayetleri sıralamasında liderliğe oynuyor. Milletvekillerinin, yargıçların, rektörlerin, bürokratların bir tek adam tarafından atanmasına ve onun tarafından yönetilmesine karşı çıkmak için hayır demeliyiz. Ülkenin bir tek kişi tarafından olağanüstühal (O-HAL), sıkıyönetim ve savaş hali yasaları ile yönetilmesinin önüne geçmek için hayır demeliyiz. Bizleri her seçim öncesi ‘terör gelir’, ‘istikrar bozulur’, ‘kaos olur’ söylemleri ile korkutup oy almaya çalıştıkları için hayır demeliyiz. 15 yıllık iktidarları döneminde ülkenin değerlerini emperyalist-kapitalist tekellere sata sata hiçbir şey bırakmadıkları ve ülke ekonomisini çökerttikleri, ülkeyi ve ülke insanlarını borç içine soktukları için hayır demeliyiz. ‘Kahkaha attı’, ‘şortlu gezdi’, ‘hamile olarak parkta spor yaptı’ ‘çocuk yaşta evlenmek caizdir’ diyerek kadınları ve çocukları horlayıp aşağılayan, onlara şiddet uygulayan erkek egemen cinsiyetçi bir anlayışı savundukları için hayır demeliyiz. Tam hak eşitliği temelinde yaşamamıza karşı çıktıkları, barış ve demokrasi istemedikleri, tüm ezilenleri tehdit ve şantajla, polis baskısıyla ile susturmaya çalıştıkları için hayır demeliyiz. “