BANA İLÇE BAŞKANINI SÖYLE SANA NE OLACAĞINI SÖYLEYEYİM
SONER UÇAK YAZDI...
AK Parti Odunpazarı ilçe kongresini yaptı. Konuşmaları olabildiğince dinlemeye çalıştım. İçerik olarak pek zayıftı ama heybet ve volümlerinin bir hayli yüksek olduğunu söylememe gerek yok zannediyorum.
Öyle ki; normal zamanda sesini hiç duymadığımız Odunpazarı İlçe Başkanı Ali Acar’ın ses tellerinin gayet sağlıklı olduğunu okuduğu Yunusemre dörtlüğü ile görmüş olduk.
Kongreler; AK Parti için anormal zamanlar değil mi birazda?
En azından Eskişehir için.
Kanlı bıçaklı olmaktan hallicelerin, kardeşlik mısraları ile bir birine seslendiği, süt dökmeye mecali olmayanların, aslan kesildiğini AK Parti kongreleri…
Ali Acar bir kez daha başkanlık koltuğuna oturdu.
AK Partililer aksi bir durumu bekliyor muydu?
Bekleseler ne olacaktı ki?
Sorun burada zannediyorum.
AK Parti tabanı, bırakın ülke ve şehir ile ilgili konularda seslerini duyurmayı, teşkilatları konusunda bile ses duyurma konusunda başarılı olabileceklerini düşünmüyor.
Hal böyle olunca herhangi bir beklenti içerisine de girmiyor, giremiyor.
Kongrelerde beklenilen sadece konuşma sıraları ve yapılan konuşmalarda seslerin yükseldiği yerlerde alkışı kaçırmamaktan öteye geçemiyor.
Ali Acar konuşuyor.
Kime? Alabildiğine parti içine.
Başka kime “Reis”e
Hedefler şahsı için ve salondakiler için çok ötelerde, 2053-71 biraz daha zorlasa 2571’e kadar yolu var.
Dün tükenmiş, bugün bitik durumda, geleceğe ne yüklesen çekiyor…
***
Memlekette şahıslar önem taşıyor.
İdeolojik, kuramsal ve kurumsal olarak pişmemişlikten kaynaklı, şahıslar siyasi partiler için mühim.
Uzun adam yetiyor seçmen için.
Peki, seçmen Ali Acar’a ne diyecek?
CHP Odunpazarı’nde bir kez daha şanslı bir kulvara girdi diyebiliriz.
Bir önceki dönem hareketliliğine, bolca hırçınlık ekleyerek kendisine kazandırdığı seçmen kadar, Kazım Kurt’un yanına ittiği seçmen ile CHP’yi Odunpazarı’nda rahatsız etmeyen Volkan Doğan gitti, ne seçmen çekecek, ne de ittirebilecek Ali Acar devam ediyor.
AK Parti Odunpazarı için çok rahat bir şekilde söyleyebiliriz ki; makulü bir türlü bulamıyor.
Ya çok sesli, hatta gürültülü ya da çok sessiz…
Belki de dinleyenler sağırdır bekleyip göreceğiz.