Artık muhalefetin bir iktidar sorunu var

Hatırlayalım, AK Parti bahar mevsimini yaşadığı dönemde durup durup “bu ülkenin bir muhalefet sorunu var” dedi.

 AK Parti’nin ifadesi ile o sorunlu muhalefet 19 yıldır AK Parti’ye dikensiz bir gül bahçesi armağan etti.

“İstediğin kadar kötü yönetebilirsin, biz senden daha kötü olacağız” dersini veren muhalefet artık çaresiz.

Çünkü; karşımızda yönetme yeteneğini tamamen yitirmiş, yitirdiği şeyden haberdar bile olmayan bir iktidar var artık.

Dolayısıyla, muhalefetin de dediği gibi “bunlar nasıl olsa gidecekler” tespiti 19 yıl sonra kendisini haklı çıkaracak bir zemin buluyor.

Bu durum muhalefetin pek bir şey söylemesine, halkı bir şeylere inandırmasına gerek bırakmıyor.

Yani; yarının iktidarı olmaya kendisini çok yakın hisseden muhalefetin, kendini ölçüp biçeceği bir iktidar yok artık.

Bu muhalefet için ciddi bir sorun, ancak iktidarın bu sorunlu varlığı; işine gidemeyen garson, eve bir kez daha hapsolmuş 65 yaşındaki vatandaş, bir kez daha bilgisayarın başına pinekleyen öğrenci, müzik aletini satan müzisyen, koyunlarına icra gelen köylü, atacak bir yazar kassası dahi kalmayan esnafın üzerinden silindir gibi geçiyor.

Arada aşı gönderdiğimiz Libya şanslı sayılabilir.

Kötü muhalefet, iktidara dert belki, ama kötü iktidardan herkes bir yerden sonra eşit bir şekilde çekiyor.

Allah çektirmesin.

Koronanın varlığını fazlasıyla hisseden memleket insanı, kendi varlığından şüpheye düşüyor.

Alınan kararlar korona ile mücadeleyi öncelerken, insan buharlaşıp yok oluveriyor sanki.

 Bu adamlar ne yer ne içer!

Muhalefet, haklı bir yerden sonra “Bu insanlar nerede?” diye sorsa, vatandaşın dönüp bakmayacağına inanmakta.

Sırf bu nedenle dahi olsa bile 128 milyar doları sormak daha akıllıca.

“Nuri Çengeloğlu nerede?” diye sorsam pek çoğunuz hatırlamayacaksınız, 128 milyar dolar öyle mi?

Zihne mıh gibi çakılıyor.

Nitekim, sohbet şöyle başlıyor. “Aşkım 128 milyar dolarım olsa şuradan güzel bir ev. Kendime de bir araba. Hani Cumhurbaşkanımızın 3 tane daha aldığından…”

İki gün önce öyle evde kapanmışken, dışarı çıkmam için hiçbir neden yokken dışarda kar yağıyor.

Nisan da kar mı olur? Karlar salına salına düşerken yere, hepimizi evlere tıkan doğa, sanki bizimle dalga geçiyor.

Bir dalga geçmeyen o kalmıştı.