GELENLER, GELMEYENLER?

 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı ‘Adalet Yürüyüşü’nü yılın en uzun gününde yani 21 Haziran da takip ettim. Yürüyüşe CHP İl örgütünün partililer için kaldırdığı araçlar ile gittim, dönüşü de CHP İl Başkanı Sinan Özkar ile Sivrihisar’da yediğimiz yemek ile sonlandırdım.
***
Tarihi bir yolculuğa tanıklık ettim dün.
Araçlar ile Ankara-Bolu yolu üzerine sabah 7.30 gibi yol aldık. 
Partilileri gözlemlediğim kadarı ile herkes büyük bir coşku içinde adalete yürümekte kararlılar. Şunu söylemeliyim ki CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Adalet Yürüyüşü’nü eleştirenlerdendim, çünkü fikrimce bu yürüyüş için geç kalınmıştı.  Böyle bir yürüyüş için ‘bir milletvekilinin tutuklanması mı gerekiyordu’ diyenlerdenim.
Ama dün gittim ve Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile yaptığım konuşma sonrasında bu ‘Adalet Yürüyüşü’nün gerekliliğini dinledim kendisinden. Kılıçdaroğlu ‘Ben bu yürüyüşe tek başıma elimde adalet yazan afiş ile başladım ama arkamda büyük bir kalabalık var şimdi” dedi. Ülkemizde kırıntıları kalan ve hasret kalınan adalete olan yolculuğun sonu büyük kalabalıklar ile sonlanacağının kanaatine vardım bu konuşma sonrasında.
Adalet için çıkılan yolda tüm CHP İl örgütünün canla başla adalet için olan yürüyüşte yol almaları, hizmet etmelerine şahit oldum. İl Başkanı Özkar bu yürüyüşün giderek daha da büyüyeceğini ve finalde milyonları kapsayacağını söylemesi vardığım kanaatin altını doldurdu.
 
FİGEN KAHYA NİYE YOKTU?
Yalnız yürüyüşte bir eksiklik dikkatimi çekmedi de değil.
İl Başkanından tutun da ilçe başkanı, ilçe kadın kolları başkanı, gençlik kolları başkanının var olduğu bir yürüyüşte İl Kadın Kolları Başkanı Figen Kahya ve yönetiminin olmaması. Aklımda bu soru işareti ile döndüm, ‘Adalet Yürüyüşü’nden. Neydi? Figen Kahya, adaleti başka bir yerde mi arıyordu, yoksa parti içinde yaşanan bir küslük mü Figen Kahya ve yönetimini dün oraya getirmedi. Yönetim demişken duyduğum kadarı ile il kadın kolları yönetiminin altı boşalmış, birçok istifa var fakat istifalar sümen altı edilmiş ve yerine yeni kişiler atanmamış. Eğer böyle ise demokrasi çatısı altında toplanan bir partinin kadın kollarında oluşan bu çatlağı görmezden gelişi adalet diye yürüyen bir partide adil midir? Sormak lazım?