Kılıçdaroğlu

SONER UÇAK YAZDI...

Kılıçdaroğlu
13 Mayıs 2021 Perşembe 12:22

Hangi adımı atsa eleştirildi. Ekrem İmamoğlu kararında fırtınalar, Mansur Yavaş kararında kasırgalar koparılmıştı. Eskişehir’i hocaya emanet ederken, demokratlığı sorgulanmıştı. Şehvetli belagatler havada uçuşurken, üslup ve tarzından taviz vermedi. Eleştirenler de, eleştirilerinden vazgeçmedi.   Sorgulanabilir, eleştirilebilir hatta parti içinde ciddi bir cephe bile oluşabilir Kılıçdaroğlu için. Bunların nedenlerini ve niiçinlerini başka bir yazıya bırakmak kaydıyla berlitmek gerekiyor ki, bir liderin eleştirilebilir olması,  başlı başına hanesine yazılması gereken bir artı.

Gazetecilerin cesaretlerini gösterebileceği bir lider, yorumcuların korkusuzluklarının ilan edecekleri koskoca bir alan oldu Kılıçdaroğlu.

Sadece kendi cenahı değil elbette, iktidarın da en çok yüklendiği siyasi lider oldu. Ülkenin karşılaştığı her olumsuzlukta sanki ülkeyi o yönetiyormuş gibi suçlandı.

İktidar kendi hatalarına göz atmadan, onun liderliğinde örgütlenen muhalefeti sorunlu ilan etti. Kardeşi televizyon televizyon gazete gazete gezdirildi.  

Siyasilerin güçlerinden şüpheye düşürmediği koca 20 yıl boyunca bizzat kendisi gücünden şüphe etmemizi sağlayacak adımlar attı.

100 yıllık çınarın lideri olup, bu kadar yurttaş kalabilmesi bile mevcut ortam göz önüne alındığında ne demek istediğimi anlatır zannediyorum.

 İşin aslına bakacak olursak, herkesin “lider olmalısın” diyerek salık verdiği Kılıçdaroğlu, yurttaş kalmaktaki ısrarı ile ortaya ciddi bir güç kuvvet koydu. Kolaycılığa kaçmadı…  

 Bugünlerde kamuoyun yoklamalarında ciddi bir yükselişi söz konusu Kılıçdaroğlu’nun. Daha fazla ilgi ile takip ediliyor.

 Kime kükreyeceği, neyi yerle yeksan edeceğinden değil elbette.

Etten, kemikten, incinebilir yahut üstüne birkaç olumsuz laf edebileceğimiz ender liderlerden olmasından.

 Yıllarca gücün ülkeyi uçuracağına duyulan inançtan umduğunu bulamayan ülkem yurttaşları, ayaklarını yere bastıkça güçten değil, denklikten yana bir tavır istiyor. Gücün kendisi, böylesi ortamlarda gücün cazibesine direnmek değil midir aynı zamanda?

En kolayı gücü göstermekken, bu vaziyetten imtina etmek…  

Bizi yönetenlerin gözlerinden ışık fışkırmasına gerek yok.

Mümkünse vergisini düzenli ödesin, siyasi kariyerini kendisi ve ailesinin ikbali için kullanmasın, vatandaşlık sorumluluklarına bizler gibi riayet etsin.

 Hısım akrabayı kayırmasın, ülkeyi rayından çıkarmasın, Dünyanın savrulduğu popülizme yelken açmasın.

Dediğim dedik, çaldığım düdük derdine düşmedi.

Tüm saldırılara; bir kaç kez kurşunlanma, bir kez de linç girişimine rağmen bir parti liderinden, saldırıları lehine kullanmak isteyen politikacıdan ziyade yurttaş sorumluluğu ile hareket etti.

Dış güçler demedi, büyük oyunlardan dem vurarak yeni oyun alanları yaratmadı.

Ciddi sorumluluk bana kalırsa…

 Bu yurttaşlık sorumluluğu ile liderlik görevini yerine getirdi, getiriyor.

 Kıymete binen bu tür sıradan beklentilerin tamamı Kılıçdaroğlu ve eşi Selvi hanımın bayram hazırlığının yer aldığı fotoğraflarla önümüze düştü. Görünce yazmak istedim.

Liderliği dün tartışıldı, bugün tartışılır ve yarında tartışılacak. Ancak yurdunun üstüne titreyen bir yurttaş ve sabırlı bir siyasetçi olarak ilerlemekte hiç bir zaman vazgeçmedi geçmeyecek izlenimi veriyor.

Bu ısrarı, kendisini ulu devletlular listesine sokturmadı, kudretinden kuşkuya düşmeyeceğimiz bir boyuta taşımadı, ancak ülkede demokrasinin bir şeyleri düzelteceği yönündeki inancı diri tuttuğunu söylemezsek haksızlık ederiz.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.