Bir parti ancak bu kadar yıpratılır
SONER UÇAK YAZDI...
Elin partisinde, elin adayı için “aday olmayacak” açıklaması yapılırken, davulla zurnayla yapacaksın, kendi istifanı bir mesaj ile geçiştireceksin.
Garip değil mi?
Olaya baştan bakalım.
Hani şu meşhur “CHP Odunpazarı’nda aday çıkarmayacak” tartışmalarına geri dönelim.
Önce, mesaj ile ardından, basına yapılan yazılı açıklama ile ve en nihayetinde basın toplantısı ile ilan edildi, CHP'nin Odunpazarı'nda aday çıkarmayacağı...
Hem Kazım Kurt , hem de CHP bihaberdi olaydan.
Ama ilginç bir şekilde, hem İYİ Parti Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu’nun, hem de İYİ Parti İl Başkanı Ramis Tunca’nın siyasi kulislerde şok etkisi yaratan “Kurt’un adaylıktan çekilmesi” mevzusundan haberleri vardı.
Şehre bildiriyorlardı.
Bir kaç yazılı mesaj, birkaç basın toplantısı ile bildirdiler.
Davul ve zurna ile bildirmelerine ramak kalmıştı ki,
Bir “yanlış anlaşılma” olduğu ortaya çıktı.
Hatırlayın…
Büyük harfler ve iddialı cümleler ile “CHP Odunpazarı’ndan aday çıkarmayacak” denildi.
İYİ Parti İl Başkanı dedi, İYİ Parti Milletvekili dedi.
Seçim bitti.
Sonra, kısa bir mesaj ile bir istifa açıklaması.
Elin partisi, elin adayı ile ilgili bir yanlış anlaşılmayı neredeyse davul zurna ile duyuracak kişilerin, kendi istifalarını duyurma konusunda bu denli ketum oluşu garip değil mi?
En azından “İYİ Parti’de Tunca Depremi “gibisinden bir manşeti bizlere çok görmemeliydi.
CHP denince fırtına koparanların, kendi partisinde ufak bir esinti bırakmasını beklemek çok mu ahmakça sizce?
Sonuçta ne kadar “yok öyle şey “denirse densin, ne kadar “ne alakası var canım” denilirsen denilsin, “Görevini tamamladı, istifasını verdi” dedikoduların önüne geçemeyecek.
Bence bir basın açıklaması yapmalı ve “İYİ Parti bayrağını daha yükseklere taşıyacak arkadaşların” varlığının neden şimdi aklına geldiğini izah etmeli.