Alpu sarı öküz mü?

SONER UÇAK YAZDI...

Alpu sarı öküz mü?
16 Mart 2021 Salı 02:40

Bir kez daha en zayıf karnımızda indirilen yumrukla test ediliyoruz.

 Sendeledik nitekim.

Tartışmayı bilip bilmememiz ayrı mesele, tartışma üslubumuz bile ne kadar zayıf, güçsüz ve takatsiz olduğumuzu yüzümüze vuruyor.

Kentlilik bilinci bu denli yüksek bir şehirde fikir ve görüşlerin bu denli sığ sularda yüzdürülmesi diğer şehirlerin hal-i pürmelalini düşünmeyi bile zül kılıyor.

Yanlış anlaşılmasın; kimseye “konuya böyle yaklaşmak gerekir” deme gibi bir bilgim de yok, haddim de.

Sadece tartışmadan bir şey anlayamadığımı samimi bir şekilde dile getirmek istiyorum.

Ayrıca bir konuyu bilmemek bile karşı çıkmak için yeterli bir neden değil mi?

“URAYSİM yapılmalı şu kadar para gelecek, bu kadar para gelecek” sözlerinin Eskişehir için bir hayal satıcılığından öteye geçmesi için ciddi bir çalışma ile başta Alpulular olmak üzere şehrin tamamına doğru bir şekilde anlatılması gerekiyor bana kalırsa. Gelecek para karşılığı nelerden vazgeçeceğimiz de.

Para gelecek de adresi neresi olacak?  Vatandaşa ne kadarı, nasıl yansıyacak?

 Bölgenin insanı tarımdan vazgeçtiği zaman hemen URAYSİM’de iş bulabilecek mi?

Yoksa bir kuşak eğitildikten sonra mı iş bulacak?

O süreye kadar işsizler ordusunun bir ferdi olarak mı devam edecekler yoluna.

Yoksa bekleyeceğiz şehir kalkınacak ve piyasanın aklı geliri dağıtacak mı?

 Tarımsal ürün miktarını ne kadar etkilenecek?

 URAYSİM’i yaptık yanına bir termik santralde iliştirelim falan denilecek mi?  

Sorular uzar gider.

Sanayicimiz kazanmalı, kazanacak da nitekim.

 Ancak derdini anlatırken, basit yol seçmekten imtina etmeli.

Şehrin bütün paydaşlarına asgari düzeyde dinlemeli, anlamaya çalışmalı.

Hatırlatmakta fayda var; şehir, Raylı Sistemler İhtisas Bölgesi fikri sonrasında URAYSİM’e  şüpheyle bakmaya başladı. Mesela; o iddiadan neden vazgeçildi. Neden buharlaştı birden bire. O da şehri kalkındıracak bir proje değil miydi? Yoksa bir yanılgı mıydı?

Termik santralde çok karşı çıkılmıştı da en sonunda kömürden üretilen tüy dökücü kremlerle vatandaşın karşısına çıkılmıştı. Dönemin belediye başkanı Alpu ikliminin değişişeceğini Akdeniz olacağını söylemeye bile vardırmıştı işi. ESO Başkanı Kesikbaş termik santrale karşı çıkanlardandı da, termik santral isteyenlerde Eskişehir’in kalkınacağını dillerine pelesenk etmişlerdi yinede ikna olmamıştı.

Demek ki ikna olmamak en insani durumlardan biri.

Yani kişilerin ikna olmama hakkı vardır. Ve ikna olmamak kimseyi köhnemiş, cahil ya da başka bir şey yapmıyor. Sadece ikna olmamış yapıyor.

Bir işin sahiplenilmesi için, hele ki Eskişehir’de, ikna etmek çok önemli. İkna etmek için çaba sarf etmekten bahsetmiyorum. İlla ki ikna olacaksınız demekten de.  Eldeki veri, bilgi ve becerilerin vatandaşı ikna etmeye  yeterli olması gerektiğini vurgulamaktır niyetim. Anlayacağınız, "hikayeyi ben yazdım sizde bir yerlerine dahil olun" demekle olmaz. Şayet ortada bir hikaye var ise. 

Evet, Raylı Sistemler İhtisas Bölgesi ile akıllara şüphe düşüren ESO’nun maalesef bu soru işaretlerini kaldırması URAYSİM için büyük önem taşıyor. Cidden şüphelenildiği gibi Alpu sarı öküz mü?

 Kimsenin kent kalkınmasına itiraz edecek denli akıl fakiri olduğunu düşünmüyorum.

Ancak yerlilik ve millilik bu denli gündemdeyken bir karış toprağın ne denli önemli olduğunu hatırlatmaya gerek var mı bilmiyorum.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.