5-0’lık mağlubiyet mi? Konuşmaya bile değmez!
SONER UÇAK YAZDI...
Eskişehirspor’un Altay karşısında aldığı mağlubiyet bir kez daha Eskişehirli futbolseverlerin futbolsuzluktan ahlanıp vahlanacakları bir haftayı daha karşımıza koydu. Hafta boyu akıllara geldikçe “Bunlardan olmaz” ile başlayan cümleleri sık sık duyacağız. Bir sonraki hafta alınacak mağlubiyette tekrar duymak üzere… Eskişehirspor taraftarı veya Eskişehirsporlular için durum böyle değil. Mağlubiyet elbette kahırlanacak bir durum, ancak dert, o sahada alınan mağlubiyet, o sahadaki futbolcular, o sahadaki hakem, o sahadan çıkan sonuç, hatta o saha bile değil.
Maç öncesi Başkan Akgören’in yaptığı açıklamaları dinliyorum. Sorunun babası ve 5-0’lık mağlubiyetin ana sebebi Akgören’in ağzından çıkıyor, çözüm arayışları ile birlikte. Sorunlar zannediyorum son 10 yılın sorunları ile aynı. Akgören, çözümlerde ise “para verin” demekten kaçınıyor, ancak ortaya konulan projelere de destek verilmesi, mümkünse sırt dönülmemesi temennisinde bulunuyor. Asgari şartların bile baş tacı edildiği günümüzde, çözüm önerilerinin, asgari düzeyde desteklenmesi gerekmiyor mu sizce de?
Projelerin; büyüklüğü, olurluğu ya da olabilirliğinden önce kendimizi test etmemiz gerekiyor.
Yönetimin her dediğine itiraz etmek mümkün, söylenenlere bir vızıltı olarak yaklaşmak da “bunlar” diye başlanarak sosyal medyadan sert sözlerle ile vurmak da cazip gelebilir. Hiç biri mevcut yönetimden daha masum kılmıyor Eskşehir’i ya da Eskişehirlileri.
Biliyorum; gözümüz parası olan birini bulup o koltuğa yerleştirmeye kayıyor. Gözümüzün kaydığı yerde o zengin cengaveri bir görebilsek! İşimiz ne kadar kolay olacak. Büyük başkan diyerek arkasına ip gibi dizileceğiz. Fakat zenginin malının fakirin gözünü yormaktan öte bir anlam ifade etmediği günlerden geçiyoruz. Parayla olmaz diyeceğim ama kimse inanmayacak. Yumuşatayım, sadece parayla olmaz o vakit. Akgören ve arkadaşları uykusuz gecelerden, geçerken kabustan uyanmak az da olsa şehrin üstüne vazife. Uyanmak gerekiyor. 5-0’lık mağlubiyet mi? Eskişehirspor’un yaşadığı ıstırap karşısında konuşmaya bile değmez, dert etmeyin kendinize.