ETO EKONOMİDEN UMUTLU
Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Metin Güler, ekonomide 2016 yılını değerlendirdi. 2017’den beklentilerini açıkladı.
2016 yılı ülkemiz açısından ne yazık ki olumsuzlukların yaşandığı bir yıl oldu. Ülkemizde yaşanan terör olayları, dahil olmak zorunda olduğumuz Güney sınırımızdaki savaş, 15 Temmuz hain FETÖ kalkışması gibi talihsizliklerin siyasal, sosyal ve ekonomik anlamda bizi yıprattığını söyleyebiliriz. Milletimizin birlik ve beraberliği, devletimizin kararlılığına rağmen, sıkıntıları tamamen aştığımızı söyleyemeyiz. Yılın ikinci çeyreğinde yüzde 4,5 büyüyen Türkiye ekonomisi, üçüncü çeyrekte yüzde 1,8 daraldı. Böylece ülke ekonomisinde 27 çeyrektir süren büyüme serisi kesintiye uğramış oldu.
2016’da bazı gelişmeler ekonomimizi baskıladı
Ancak mevcut durumun, büyük ölçüde ülkemiz tarafından kontrol edilemeyen nedenlerden kaynaklandığını görmek, gelecek beklentilerimiz için son derece önemlidir. Ülkemizde terör olaylarının artması ve FETÖ kalkışması sonrası iç siyasetteki gelişmeler önemli nedenler arasındadır. Bununla birlikte Suriye’den gelen 3 milyondan fazla göçmene yapılan yaklaşık 20 milyar dolarlık harcamalar, Rusya ile uçak düşürülmesi sonucu uzun zaman kesilen ilişkiler, ABD Merkez Bankasının faiz artırımına başlaması ve dolarda meydana gelen değerlenmeler ile Uluslararası Derecelendirme Kuruluşu Moody's ve S&P'nin notumuzu düşürmesi gibi dış kaynaklı gelişmeler de 2016’da ekonomimizi baskılayan gelişmelerdi.
Türk Lirası’nın değer kaybettiği bir yıl oldu
Aynı zamanda dünya ekonomisinde yaşanan dalgalanmalar, gelişmekte olan ülkelerin dolar karşısındaki kırılganlığı, Amerikan Merkez Bankası FED’in faiz artırma beklentisi de ekonomimizi olumsuz etkiledi. Bütün bu gelişmelerin etkisi ile birlikte Türk Lirası Ocak ayından bu yana dolar karşısında % 19, Euro karşısında % 23 değer kaybetti. Özel sektörün döviz borçlarının toplam borcuna oranının % 36 olduğu bu ortamda kur farkı nedeniyle borç yükümüz milyarlarca dolar daha arttı. Başta ihracatçı üyelerimiz olmak üzere büyümeye çalışan KOBİ’lerimiz finansal anlamda zorlandı. Bu ortamda sınırlı Merkez Bankası müdahalesine rağmen Cumhurbaşkanımız tarafından başlatılan döviz bozdurma kampanyasıyla kur artışını durdurulmaya çalışıldı.
Son dönemdeki krediler ekonomiye nefes aldırdı
Hükümetimizin almış olduğu önlemler, açıklanan reform ve teşvik paketleri, özellikle son dönemde tüccar ve sanayicilere yönelik kredi faaliyetleri ekonomide hareketlenmemize vesile oldu. Eskişehir Ticaret Odası tarafından bile 54 milyon Liralık kredi hacmi sağlandı. Bütün odaların ortak hacmi, KOSGEB tarafından verilen kredilerle ile birlikte tüccar ve sanayici hem moral buldu, hem de nefes aldı. 2017 yılının ise Türkiye için kayıpların telafi edileceği, sağlıklı büyümenin artarak devam edeceği bir yıl olacağını umut etmekteyiz.
Gerilimler azalınca ekonomi de rahatlayacaktır
Ekonomimizin 2016 yılındaki kırılganlığını 2017’de aşmak zorundayız. Özellikle siyasetin yönlendirdiği dinamikleri Türkiye ekonomisi kırmak zorundadır. İkili ilişkilerde yaşanan siyasal sorunların (Rusya, AB ve ABD örneği gibi) ekonomimize yansımaları önemli sorunumuz haline geldi. 2016 Rusya ile yaşanan sıkıntılar nedeniyle hem turizm hem de ihracatımız büyük sıkıntı yaşadı. 2017 hedefimiz bu gibi gerilimlerden hem ülkemizi hem de ekonomimizi uzak tutmaya çalışmak temel politikamız olmalıdır.
Teşvik ve destekler müteşebbisi cesaretlendiriyor
Bunun yanında, 8 Aralık 2016’da toplanan Ekonomi Koordinasyon Kurulu kararları da bu beklentiyi destekler niteliktedir. Piyasanın nakit ihtiyacını karşılamak, istihdam, yatırım ve ihracatı desteklemek gibi son derece önemli başlıklarda uygulanacak kararlar, 2017 yılı beklentilerini yönetmek için önemli bir ilk adım olmuştur. Hükümetimiz tarafından hem yatırım ortamının desteklenmesi, hem iç tüketimin hem de ihracata yönelik üretimin teşvik edilmesinin ekonomimize olumlu katkı olarak yansıyacağı kanaatindeyiz. 2017 yılında ihracatçıya verilen desteklerin 1 Milyar TL’den 3 milyar TL'ye yükseltilmesi, yine 2017 bütçesinden AR-GE ve inovasyona 5,8 milyar Lira pay ayrılması, tüccar ve sanayicinin geleceğe yönelik cesaretini de kararlılığını da pekiştireceğini umut ediyoruz.
Yeni Gümrük Birliği Anlaşması AB ile ticarete güç katar
2017 yılında Avrupa Birliği ile ilişkilerimizin daha da geliştirilmesi, özellikle vize uygulamasının kaldırılması, Türkiye’nin yapısal ve ekonomik reformlarına devam etmesi, tüccar ve sanayiciyi destekleyen politikaların sürdürülmesi halinde ülkemiz ekonomisinin sıkıntılarının azalacağını tahmin etmekteyiz. Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesiyle birlikte en önemli ihracat partnerimiz Avrupa Birliği ile yaptığımız ticarete yeni bir boyut kazandırmalıyız. Anlaşmanın günümüz koşullarına yeniden uyarlanması neticesinde Türkiye-Avrupa Birliği ticaret hacmi de artacak, ihracatçı üyelerimizin pazar payları gelişecektir.
Eskişehir büyümeye ve gelişmeye devam edecek
28.824 TL’lik Kişi Başına Gayrisafi Milli Hasıla geliri ile Türkiye’nin ilk on şehri arasında yer alan Eskişehir, ileri teknolojiye dayalı sanayisi, havacılık ve raylı sistemlerdeki tecrübesi, madencilik ve seramik sektöründeki yatırımları ile 2017 yılında da ihracatın yükselen yıldızlarından biri olmaya devam edecektir. Bütün bunlar ışığında Eskişehir’in 2017 yılında da büyümeye ve gelişmeye devam edeceğine, Türkiye’nin AR-GE ve inovasyon üssü olma yolunda kararlılıkla ilerleyeceğine inanıyoruz.
2016’da bazı gelişmeler ekonomimizi baskıladı
Ancak mevcut durumun, büyük ölçüde ülkemiz tarafından kontrol edilemeyen nedenlerden kaynaklandığını görmek, gelecek beklentilerimiz için son derece önemlidir. Ülkemizde terör olaylarının artması ve FETÖ kalkışması sonrası iç siyasetteki gelişmeler önemli nedenler arasındadır. Bununla birlikte Suriye’den gelen 3 milyondan fazla göçmene yapılan yaklaşık 20 milyar dolarlık harcamalar, Rusya ile uçak düşürülmesi sonucu uzun zaman kesilen ilişkiler, ABD Merkez Bankasının faiz artırımına başlaması ve dolarda meydana gelen değerlenmeler ile Uluslararası Derecelendirme Kuruluşu Moody's ve S&P'nin notumuzu düşürmesi gibi dış kaynaklı gelişmeler de 2016’da ekonomimizi baskılayan gelişmelerdi.
Türk Lirası’nın değer kaybettiği bir yıl oldu
Aynı zamanda dünya ekonomisinde yaşanan dalgalanmalar, gelişmekte olan ülkelerin dolar karşısındaki kırılganlığı, Amerikan Merkez Bankası FED’in faiz artırma beklentisi de ekonomimizi olumsuz etkiledi. Bütün bu gelişmelerin etkisi ile birlikte Türk Lirası Ocak ayından bu yana dolar karşısında % 19, Euro karşısında % 23 değer kaybetti. Özel sektörün döviz borçlarının toplam borcuna oranının % 36 olduğu bu ortamda kur farkı nedeniyle borç yükümüz milyarlarca dolar daha arttı. Başta ihracatçı üyelerimiz olmak üzere büyümeye çalışan KOBİ’lerimiz finansal anlamda zorlandı. Bu ortamda sınırlı Merkez Bankası müdahalesine rağmen Cumhurbaşkanımız tarafından başlatılan döviz bozdurma kampanyasıyla kur artışını durdurulmaya çalışıldı.
Son dönemdeki krediler ekonomiye nefes aldırdı
Hükümetimizin almış olduğu önlemler, açıklanan reform ve teşvik paketleri, özellikle son dönemde tüccar ve sanayicilere yönelik kredi faaliyetleri ekonomide hareketlenmemize vesile oldu. Eskişehir Ticaret Odası tarafından bile 54 milyon Liralık kredi hacmi sağlandı. Bütün odaların ortak hacmi, KOSGEB tarafından verilen kredilerle ile birlikte tüccar ve sanayici hem moral buldu, hem de nefes aldı. 2017 yılının ise Türkiye için kayıpların telafi edileceği, sağlıklı büyümenin artarak devam edeceği bir yıl olacağını umut etmekteyiz.
Gerilimler azalınca ekonomi de rahatlayacaktır
Ekonomimizin 2016 yılındaki kırılganlığını 2017’de aşmak zorundayız. Özellikle siyasetin yönlendirdiği dinamikleri Türkiye ekonomisi kırmak zorundadır. İkili ilişkilerde yaşanan siyasal sorunların (Rusya, AB ve ABD örneği gibi) ekonomimize yansımaları önemli sorunumuz haline geldi. 2016 Rusya ile yaşanan sıkıntılar nedeniyle hem turizm hem de ihracatımız büyük sıkıntı yaşadı. 2017 hedefimiz bu gibi gerilimlerden hem ülkemizi hem de ekonomimizi uzak tutmaya çalışmak temel politikamız olmalıdır.
Teşvik ve destekler müteşebbisi cesaretlendiriyor
Bunun yanında, 8 Aralık 2016’da toplanan Ekonomi Koordinasyon Kurulu kararları da bu beklentiyi destekler niteliktedir. Piyasanın nakit ihtiyacını karşılamak, istihdam, yatırım ve ihracatı desteklemek gibi son derece önemli başlıklarda uygulanacak kararlar, 2017 yılı beklentilerini yönetmek için önemli bir ilk adım olmuştur. Hükümetimiz tarafından hem yatırım ortamının desteklenmesi, hem iç tüketimin hem de ihracata yönelik üretimin teşvik edilmesinin ekonomimize olumlu katkı olarak yansıyacağı kanaatindeyiz. 2017 yılında ihracatçıya verilen desteklerin 1 Milyar TL’den 3 milyar TL'ye yükseltilmesi, yine 2017 bütçesinden AR-GE ve inovasyona 5,8 milyar Lira pay ayrılması, tüccar ve sanayicinin geleceğe yönelik cesaretini de kararlılığını da pekiştireceğini umut ediyoruz.
Yeni Gümrük Birliği Anlaşması AB ile ticarete güç katar
2017 yılında Avrupa Birliği ile ilişkilerimizin daha da geliştirilmesi, özellikle vize uygulamasının kaldırılması, Türkiye’nin yapısal ve ekonomik reformlarına devam etmesi, tüccar ve sanayiciyi destekleyen politikaların sürdürülmesi halinde ülkemiz ekonomisinin sıkıntılarının azalacağını tahmin etmekteyiz. Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesiyle birlikte en önemli ihracat partnerimiz Avrupa Birliği ile yaptığımız ticarete yeni bir boyut kazandırmalıyız. Anlaşmanın günümüz koşullarına yeniden uyarlanması neticesinde Türkiye-Avrupa Birliği ticaret hacmi de artacak, ihracatçı üyelerimizin pazar payları gelişecektir.
Eskişehir büyümeye ve gelişmeye devam edecek
28.824 TL’lik Kişi Başına Gayrisafi Milli Hasıla geliri ile Türkiye’nin ilk on şehri arasında yer alan Eskişehir, ileri teknolojiye dayalı sanayisi, havacılık ve raylı sistemlerdeki tecrübesi, madencilik ve seramik sektöründeki yatırımları ile 2017 yılında da ihracatın yükselen yıldızlarından biri olmaya devam edecektir. Bütün bunlar ışığında Eskişehir’in 2017 yılında da büyümeye ve gelişmeye devam edeceğine, Türkiye’nin AR-GE ve inovasyon üssü olma yolunda kararlılıkla ilerleyeceğine inanıyoruz.