HALKA SORUN…

2017 sonu, 2018 başı ile tam gaz devam eden bir kömürlü termik santral tartışmasının şehir ve yaşayanları olarak içindeyiz.

Konu belli ki epey zaman önce düşünceye alınmış, senaryolaştırılmış ve tam bir siyaset mühendisliği usulüyle gündeme bırakılı verilmiş oldu.

Birden bire benimde ata, dede yörem olan Tepebaşı ilçemiz Yakaboyu köyleri ve Alpu ilçemiz ile Osmaniye, Karakamış, Bahçecik köylerinin alanlarını kapsayan geniş bir alanda kömür rezervi gündeme getirildi ve bu rezerv bölgesine son dönemin modası özel sektör eliyle kömürlü termik santral kurulacağı kamuoyuna duyuruldu.

Henüz kimselerin haberi yokken neredeyse santral ihale aşamasına kadar gelinmiş olmasını oldukça ilginç buldum.

Tabi sürecin kamuoyuna sürülmesi ile şehirde birden bomba patlamış gibi oldu.

Siyasi partilerin biri hariç tamamı, sendikaların biri hariç hepsi ve bir kesim sivil toplum kuruluşları hariç neredeyse tümü bu santrale karşı olduklarını alenen beyan ettiler, etmeye devam ediyorlar.

Konu günden güne salon toplantılarından, sahasal tepkilere doğru giderek, büyüyerek ülke gündeminde yer alacak gibi duruyor.

Yerel siyasi dinamiklerin konuya aleni taraf olduğunu söyledim.

İktidar partisinden şu ana kadar hiçbir karşı reaksiyon olmadı, il başkanı en son konuşacaklarını söyleyerek konuşma hakkını saklı tutmuş oldu.

İl vekillerinden yazılı ve görsel olarak bir beyanı ben duymadım.

Konuya muhatap belediyeler sert bir şekilde tepki göstermeye devam ediyorlar. Bir muhatap Alpu Belediyesi santral taraftarı durumunda.

Görüldüğü gibi dostlar durum tam bir kamplaşma, tam bir çekişme ve inatlaşma durumunda.

Bu konunun sonunda ya ben yaptım oldu olacak ya da tepkiler ile sivil irade galip gelip bu proje iptal ettirilecek.

Sorun burada kilitleniyor, bu ne siyasi bir konu nede ticari bir konu.

Konunun bu noktasında benim şahsımın fikrini sorarsanız.

Ben bu santrale karşıyım.

Nedeni mi?

Mantığımca, hafızamca karşı olmam gerektiği yönünde olduğundan karşıyım.

Doğrudan şehirde yaşayanları ve gelecek nesilleri, tabiatı, ekolojiyi ilgilendiren bir konu “şehirlere ihanet edilmeyecek” denilen bir süreçte bu konudan güzelim ve yaşamsal Eskişehir’in zarar görmemesi benim tek temennim, yoksa santral yeni nesilmiş, çevre olumsuz etkisi sıfırmış bunlar beni zor ikna eder.

Ben gözümle Yatağanı gördüm, Afşin-Elbistan’ı, Çatalağzı’nı biliyorum.

Yani termik santrallerin etkisinin farkındayım.

Konunun tartışma ortamlarında her türlü iddia ve ispata iki tarafta kendince gerekçeleri buluyor ve ortaya koyuyor.

Her iki taraf kendi penceresinden bakıyor ve öylede gidecek.

Ben buradan aklıma gelen şu öneriyi sunuyorum.

Bu konu bugüne, Eskişehir halkının iradesi dışında geldi ve epey aşama alındıktan sonra haberdar edildi.

İşte burada durun ve sözü Eskişehirlilere bırakın.

Yapın bir halkoylaması.

Kararı Eskişehir’in aydın, bilgili, ileri görüşlü insanları versin.

Buyurun hodri meydan sessiz kalarak konunun gerçekleşmesini beklemeyin derim.