ŞEHR-İ REZALETE SAATLER KALA

Verilen ile alınan arasındaki dengeyi bu denli hoyratça kullanan başka bir el var mıdır?
Şehri Derya Parkı’nın, şehr-i rezalete dönüşmesine sayılı saatler kala, hatırımın bir ucundan geçiyor. Orman Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “yetmez” diyor, “Eskişehir daha iyilerine layık” diyor, Başkan Burhan Sakallı “teşekkür” ediyor, Nabi Hoca, Eroğlu’nun hizmetlerinin takdire şayan olduğunu belirtiyor.
Veren ele övgüler düzülüyor.
Veren el göklerde...
Veren el Bakan Eroğlu, hala aynı makamda oturuyor.
Aradan 2 -3 yıl geçiyor, Orman ve Su İşleri Bakanlığı bu kez alan el oluyor.
“Şehr-,i Derya'yı ver” diyor.
Bundan sonrasına DSİ bakacakmış.
Alan el, bu kez de üstün.
Bu kez de birileri “alsın alsın” diyor.
Alttan alta övgüler düzülüyor el aldıkça, el arttırılacak masada besbelli.
En azından böyle zannediliyor.
Şayet Odunpazarı Belediyesi Şehr-i Derya’yı bugün teslim edecekse, ondan sonra vakit kaybetmeden, üşenmeden baksın envantere .
Burhan Sakallı döneminde hangi hizmet varsa şehre kazandırılan onları da gözden geçirip, toplu bir tören ile hükümete geri versin.
Her üç ayda bir “orayı ver, burayı boşalt” sözlerinden kurtulur en azından.
Hem unutulmasın hikayenin başına dönersek veren el alan elden üstündür belki de…
Şehre kazandırılan hizmetle her şey yapılabilir ama üstünden oyun oynanmaz.
Yapmışsındır, vermişsindir takdiri almışsındır.
Hizmetini yapanın kendisini bu kadar yıpratmak için çabaladığı başka bir şehir var mıdır? Verilen ile alınan arasındaki dengeyi bu denli hoyratça kullanan başka bir el var mıdır?