ATKILILARIN HEPİNİZE BOL BOL SELAMI VAR SAYIN KRAVATLILAR

Atkılılar efendim; hani o çakma yıldızlarınızı baş tacı eden, en saçma yalanlarınıza inanan, o şehir senin, bu şehir benim takımlarının peşinde avareler gibi dolaşan, kışın donarken, yazın kavrulan, oynanamayan maça bilet alan, personel maaş ödemesine karınca kararınca ortak olan o tayfa var ya, hiç yıkılmazdı. “Gelin” dediğiniz zaman bir daha gelirdi, daha güçlü gelirdi. Çağırmanız kâfiydi. Alın dediğinizde alıcı, bağırın dediğinizde boğaz tellerini sahaya gömen o tayfa yıkıldı, yıkılacak az kaldı. Yıkılırken de, az boz bir ses çıkarmayacağa benziyorlar. Kongre salonunda Eskişehirspor’un koltuklarını dolduranların sessizliği, şehrin üstüne çöreklenirken, kongre salonunun dışında umutla beklediler. Umutları bir kez daha yıkılırken boş durmadılar. Hepinize fena selamlar yolladılar kongre çıkışında. Boyun borcudur, siz kravatlılara üzülerek iletiyorum.
 ***
Günah keçisi değil başkan aranıyor
Sorumluluğu, riski, başarısızlığın faturasının çok ağır olacağı bir konumda bulunan Eskişehirspor koltuğu neden mi dolmuyor? Çünkü; başkan aranmıyor. Koltuğun üstüne oturtulacak bir günah keçisi aranıyor. Çünkü; bu şehir gelene ağam derken, gidene paşam demiyor. Veriyor veriştiriyor. Yetmiyor bitmeyen bir kin ile bitmeyen bir öfke ile gidene saldırıyor. Bu yüzden her giden yok olurcasına gidiyor. Eskişehirspor’da başkanlık yapmanın kendinden menkul bir kıymeti vardır. Önce o koltuğa o kıymet yeniden aşılanmalıdır. Ayak oyunlarının döndürülemeyeceği kadar kutsal bir mecraya yeniden taşınmalıdır. Bir hafta gibi kısa bir sürede önce başkan arandığının farkında olunmalı. Eskişehirspor biri ya da birilerin üstüne yıkılacak bir kurum olmadığı gerçekliği kabul edilmelidir.