“TARTIŞIRIZ, DÜŞMAN OLMAYIZ”

CHP İl Başkanı Sinan Özkar, Ayşe Kaytan Uçak’ın sorularını yanıtladı. Özkar ile referandum öncesi, sonrası ve partiyi konuştuk.


Eskişehir’de alınan yüzde 57’i nasıl değerlendiriyorsunuz?

 
Biz, Eskişehir’de yüzde 60 civarında bir hayır bekliyorduk. 2,5 puanlık bir sapma oldu.Yüzde 60 olması bizim açımızdan psikolojik bir üstünlük sağlayacaktı.  Maalesef yüzde 60 bandını tutturamadık. Kent merkezinde, sonuç oldukça iyi. Kırsaldan gelen oylar yüzde 59’u, yüzde 57,5’e düşürdü.  Aslında Türkiye’deki tabloya bakacak olursak kırsalda hayır oylarının oranı düşük. Demek ki bu ülkenin kırsalında bir şeylerin insanlara doğru şekilde anlatılması gerekiyor. Kırsalda daha fazla uğraş verilmesi gerekli diye düşünüyorum.  Kent merkezinde potansiyelimizin karşılığını aldık. Hala kırsalda eksiklerimiz var. Bunları partimiz ve ‘hayır cephesine’ gönül veren insanlarla birlikte aşacağımızı düşünüyorum. Bunu yapmak zorundayız. Yaparsak da başarılı oluruz.
 
‘Kırsalda çalışalım’ vurgusunu propaganda sürecinde çok kullandınız. Bunun için elinizde bir veri var mıydı? Neden ‘kırsal’ı işaret ettiniz?
 
Elimizde anket sonuçları vardı. Hatta bazı anket sonuçları Eskişehir kırsalı ile ilgili çok iyimserdi. Ham sonuçlar aldım. Ham sonuçlar iyi gösteriyordu ama sahayı tanıdığım için o iyimserlikte hiçbir zaman olmadım. Çünkü oralarda, o iyimserlikte bir potansiyelin olmadığını biliyorum. O nedenle de anketlere de güvenerek hareket etmedim. Çünkü sahayı tanıyorum, yapıyı biliyorum. Referandum ile iş bitmiyor. Yerel seçimler olacak. Belediye Meclisi’ndeki halimizi görüyorsunuz. Belediye Meclisinde 80 bin nüfus, 800 bin nüfusa hakim oldu. O yüzden kırsalda bizim en az 6-7 ilçeyi daha kazanmamız gerekiyor. Çalışmalarımızı referandum ile sınırlandırmadık. Geleceği de düşünerek kırsala yönelik bu hamleyi yaptık. 
 
Kırsalda çalışma yapmak işe yaradı mı? Hayır oyları arttı mı? Yoksa insanlar bu süreci anayasa değişikliği olarak değil de, Erdoğan ya da Kılıçdaroğlu meselesi olarak görüp de mi sandığa gitti?
 
Kesinlikle işe yaradı. Örneğin Seyitgazi ilçemizde hayır önde çıktı. Diğer ilçelerde de az farklarla ‘evet’ler önde çıktı. Bir, iki yerde eksik kaldık. Yoğun bir çalışma yürütülemedi. Yürütülenle, yürütülemeyen arasında ciddi bir fark doğdu. Etki alanımızı biraz daha geniş tutsaydık oralarda hayır çıkma oranı yüksek olurdu. İleriye dönük hem kent merkezi hem de kırsal umut veriyor.
 
Referandum süreci boyunca yaptığınız doğru ya da yanlış şeyler oldu mu?
 
Biz bu sürece hazırlıklı başladık. Bu bizim açımızdan iyi bir şeydi. İl kongresinden sonra mahalle ve ilçe çalışma gruplarını zaten oluşturduk. İlçelerde ve mahallelerde çalışmalarımız devam ediyordu.  Hazırlıklı olmamız son derece iyi oldu. Hazır zemin üzerinde yeni bir çalışma programı yapma imkânı doğdu. Eksik oldu diyebileceğim pek bir şey yok. 
 
CHP, Eskişehir’de yüzde 57’i nasıl elde tutacak? Referandumda yakalanan halk desteğini korumak için nasıl bir politika izleyeceksiniz?
 
Eskişehir özelinde, Genel Merkezimizin belirlediği politika ile hareket edeceğiz. Bunun üzerinden sahada propaganda çalışması yürüteceğiz.İnsanlar siyasetçileri yanlarında görmek istiyor. Dertlerini anlatmak, sıcak temas kurmak istiyorlar. Biz ona da devam edeceği. Vatandaşımızın ayağına gidip, bir merhabamızı eksik etmeyeceğiz. Sorunlarını dinleyeceğiz, taleplerine çözüm bulup, eleştirileri karşısında ise kendimize çeki düzen vereceğiz. İnsanlarla diyalog kurmak, hal hatır sormak etkili bir yöntemdir. 
 
CHP’de kazan kaynıyor mu? Yazılanlar kadar karışık mı parti?
 
Hiçbir karışıklık yok. 2010 kongresinde Abdülkadir Bey’in disiplin kurulu listesindeydim. Erman Gölet’e karşı. 2012 kongresinde Erman Gölet’in listesinde yönetim kurulundaydım. Diğer gruba karşı. Bu kaypaklık değil. Kongrelerde ister bu tarafta, isterseniz karşı tarafta yer alabilirsin. Bu bizim aramızda kalıcı bir düşmanlığa neden olmaz. O günün şartları onu gerektirir. O gün durduğun yerde sağlamca durursun ama bir dönem sonra bakarsın ‘hayır arkadaş bu böyle değil, diğer ekiple hareket etmek daha doğru’ dersin ve ona göre hareket edersiniz. Ne Erman Gölet ile ne de Abdülkadir Bey ile aramda bir husumet yok.  Bunlar bizim partimizde yaşanır. Çünkü bizde aday olunur, adaylar tartışılır, kongre süreci olur.  Bizde ne adaylıkların önünde engel var, ne adaylıklar bir düşmanlaşmayı doğurur. Yıllardır kongre yaparız. Adaylar çıkar. Tartışmalarımız olur. Sert tartışmalarımız olur. Ama bu düşmanlık vesilesi değildir. Hiçbir zaman o tartıştığımız partililerimiz ile ilişkimizi koparmayız.  Çünkü partiyi, yapılan işi, eylemi tartışıyoruz. Birbirimizle yaptığımız tartışmalar buna hizmet etmesi düşüncesiyle yapılıyor. Hiç kimse boşuna beklemesin. CHP’de bunlar olur. Olduktan sonra da herkes partisi için çalışmaya devam eder. 
 
Parti içindeki tartışmalar neden CHP’de kazan kaynıyor imajı veriyor?
 
Partili tartışıp, bunların üzerinden birbirine hücum etse anlarım. Ama partilinin böyle bir tartışması yok. Köşe yazarı arkadaşlar bu tartışmayı yapıyor. Yani onlar neyi murad ediyorlar anlamak mümkün değil. ‘Partili birbirine girer, sokaklara taşar, herkes bir karşıtlık üzerinden birbirini eleştirir, itham eder…’ eyvallah anlarım. Ama partinin içinde olmayan bir tartışma köşe yazarları tarafından yapılıyor. Buna da bir türlü anlam veremedim. Nasıl bir zihniyettir, nasıl bir anlayıştır anlamak da mümkün değil. Herhalde bizim içimizdeki bazı arkadaşları seviyorlar, bazılarını sevmiyorlar. Ona bağlıyorum. Ben tarafsız bir anket şirketine bütün üyeler içinde anket yaptırmaya hazırım. Bu tartışmayı yapan arkadaşlarımız ceplerinden biraz para çıkarsınlar, bağımsız bir anket şirketine Cumhuriyet Halk Partisi üyeleri arasında anket yaptırsınlar, Sinan Özkar’ın konumu neymiş ortaya çıksın. Ben ona razıyım.
 
Sinan Özkar, il başkanı olarak başarılı mı, yoksa başarısız mı?
 
Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir’de, bugüne kadar hiç olmadığı bir biçimde hareketlilik yaşıyor.Seçim dönemleri haricinde parti varlığını sahada gösteriyor. Kurumsal bazı adımlar partide atıldı.  Partiye ait minibüsün kilometresinden de bellidir. Ben teslim aldığımda 15 bindeydi. Şimdi 85 bin oldu. 10 günde bir bakıma gidiyor. O araçla piknik yapmak için gezmedik. Herkes de bunu görüyor.
 
Başkanım sizin için şöyle bir eleştiri yapılıyor; ‘Sinan Özkar, partiyi bütünleştireceği yere bölüyor ya da ayrıştırıyor.’ Bu eleştiriyi nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
O ayrımı yapan arkadaşlarımız bunu benim üstüme yapıştırmaya çalışıyorlar. Aslında ben il başkanı olarak bunu yapmıyorum. Ama bazı arkadaşlar böyle bir ayrımcılıktan, birinin yanında olmaktan medet umuyor. O medet umduğu içinde kendi tarafını güçlendirmek, kendi tarafıyla ilgili olumlu izlenim yaratmak için ‘il başkanı ayrıştırıyor’ diyorlar. Ama kesinlikle benim böyle bir tavrım yok. Kamuoyu önünde hiç kimseyle ilgili, bizim yerel siyasetçilerimiz ile ilgili bir tartışmam yok. Aramızda görüş ayrılıkları olabilir. Ama bu görüş ayrılıkları bizim düşman olmamızı gerektirmez. Hiç kimse ile küs değilim. En azından bunun görülmesi lazım. Ne bir belediye başkanımızla, ne eski bir parti yöneticimizle ne üyemizle benim bir küslüğüm yok. Eğer ayrımcılık yapılsa birbirimizle konuşmayız. Ama görüş ayrılıklarımız her zaman olabilir. Bunu da doğal karşılıyorum.
 
Var olan gerginlik küslüğe dönüşmüyor. Belki dışlanırsa ya da partinin bir yaptırımı uygulansa bu sorunlar ortadan kalkmaz mı? Sorunun üstünün örtülmesi ve bir daha ki kongreye tekrar açılmasının nedeni bundan kaynaklanıyor olabilir mi?
 
Ben il başkanı olarak öyle bir çatışmayı göze alamam. Parti içerisindeki gruplar birbirlerine her şeyi yapabilir. Benim il başkanı olarak hiç kimseyi dışlama, küstürme ya da ayrıştıran bir rolüm olamaz. İl başkanı olmasaydım emin olun birçok şeyi çok farklı yapardım. Ama il başkanı olduğum için birçok şeyi yapmıyorum. Yapmamam gerekli. O sorumluluğu duymam gerekli. Ben giremem onun içine.
 
 
CHP Odunpazarı İlçe Başkanınız geçtiğimiz hafta sonu yapılan danışma kurulunda ‘Biz referandum çalışması yaparken, bazı arkadaşlarımız delege çalışması yaptı’ diye bir iddia attı ortaya.  Bu iddia doğru mu? Doğruysa bu partililer için bir yaptırım uygulanacak mı?
 
Bu durum parti disiplini açısından değil ama etik olarak yanlış olabilir. ‘Referandum çalışması yaparken, kongre çalışması yapılması doğru değildi’ denilebilir. Ama tabi şu önemli; eğer bir belediye başkanımızın gıyabında kötülenmesi söz konusuysa bunun bir bedelinin olması gerekir.
 
CHP’de kongre süreci ne zaman başlayacak?
 
İl başkanları toplantısında bu konu görüşüldü. Olağan kongre sürecimiz başlamak üzere. Olağan kurultay Aralık ayında yapılacak. Ona göre delege seçimleri, ilçe kongreleri ve il kongresi Aralık ayından önce yani Kasım’da bitmiş olacak. Yakında kongre sürecimiz başlayacak.
 
İl kongresinde başkanlığa yeniden aday olmayı düşünüyor musunuz?
 
O tabi kongrelerden çıkacak sonuca bağlı. Ama bir dönem daha il başkanlığını sürdürmek isterim. Tapulamak niyetinde değilim ama yapmak istediğim şeyleri tam oturtmak için bir zaman bulamadım. 1 Kasım seçimleri, kongre, referandum… Bunlar bizim çok zamanımızı aldı. O yüzden parti içinde kurumsallaşmayı sağlayacak adımları da zaman bakımdan atamadık. O yüzden düzgün bir kurumsal yapı oluşturduktan sonra il başkanlığından ayrılmak isterim.
 
Önümüzdeki kongre sürecinde karşınıza rakip bekliyor musunuz?
 
Biz de rakip her zaman olur. Tek adaylı kongre çok nadirdir. O yüzden tek adaylı kongre olmaz diye düşünüyorum.
 
 
 
 
 
 
Haberler