Meydanda toplanan kalabalığa seslenen Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk şu ifadelere yer verdi: Türkiye Kamu-Sen olarak yalnızca kamu görevlileri için değil, işçilerimiz, işsizlerimiz, emeklilerimiz, gençlerimiz için hak yolunda mücadele veriyoruz. Eskişehir, kurtuluş mücadelemiz için verdiğimiz beş önemli meydan savaşının üçüne şahit olmuş, gerçek bir er meydanıdır. Bizler de bu güzel şehrimize, kurtuluşumuza vesile olacak bir sürecin başlangıcı olması dileklerimizle, en temel insani ve demokratik haklarımızı haykırmaya geldik. Yıllardır her 1 Mayıs’ı gereksiz tartışmalar ve gerginlikler içinde, biber gazı eşliğinde kutluyoruz. Artık çalışan sorunlarının biber gazında boğulmasını istemiyoruz.
‘Sendikacılıktan anlamayanların yetkili olduğu yerde yaralar sarılmıyor’
Konuşmasında Ali Ekber Çiçek’ten, ‘‘dünya için gül benzini soldurma, halden bilmeyene halin bildirme, tabip olmayana yaran sardırma, azdırırsın bir gün yarayı gönül’’ dörtlüğü ile devam eden Koncuk, şimdi ne başımızdakiler ne de yetkilendirilmiş sendikamsı yapıların memurun halinden anlamadığı açık. Sendikacılıktan anlamayanların yetkili olduğu yerde de yaralar sarılmıyor, memurun yaraları azıyor işte.
‘Hiçbir güç bizleri yolumuzdan döndürmeyecek’
Gerçek anlamda sendikal haklarımıza kavuşmak, sosyal devlet ilkesini hayata geçirmek için kararlılıkla mücadele edeceğiz. Toplumumuzdaki gerginliklerin kutuplaşmaların son bulması, milli birlik ve beraberliğimiz, hoşgörü ikliminin yeniden yeşertilmesi için bütün azmimizle çalışacağız. Türkiye Kamu-Sen’in bu coşkusu, bu birlikteliği memurlarımızın tek umudu, gerçek temsilcisi olduğunun göstergesidir. Bizler işçisi, memuru, emeklisi, işsizi ile birlik olmak zorundayız. Tek başımıza yalnız kalırız ama hep birlikte dağ olur, direniriz; sel olur her engeli aşarız. Tek başımıza güçsüzüz ama hep birlikte yenilmez oluruz. Biz birlikte Türk oluruz, Türkiye oluruz.