31 Mart’ta neyi seçeceğiz ?

Devletin her kente, kuruma, STK’ya ve sendikaya eşit mesafede yaklaşması gerektiği gibi basit bir ilkeyi görmezden gelenler, genel iktidar ile yerel iktidarın aynı olması gerektiğinden dem vurarak, Eskişehir’in de hükümet pastasından yemesi gerektiğini savunuyor.

Ortada yenecek nasıl bir pasta var bilemiyorum.

Ancak, bu görüşü savunanların her mahalle muhtarının, her devlet kurumunun, her STK’nın başına da AK Partililerin gelmesini peşin peşin kabul etmesi gerekiyor.

Aksi halde; hükümet pastasının tadına bakamayacak bu sürü kent, bir sürü kurum ve bir sürü STK’mız olacak.

Yazık!

Yani bir Türkiye değil, AK Partistan Cumhuriyeti mensubu olmaya teşne bu kesim, pasta yeme sevdasına kapılarak, basit demokratik taleplere bie çok rahat bir şekilde sırt dönüyor.

Oysa ki, pasta yeme sevdasına kapılmış  bu ahali mumlar üflendikten sonra kendileri ve kendi şehirleri ile baş başa kalacak.

İşte bu noktadan sonra malum kesim sorguya başlayacak.

Pek çoğu, daha önce o pastayı yemiş çok sayıda obez kentin aksine, Eskişehir’in kendini koruyabilmesinin ne denli kıymetli olduğunun farkına varacak belki de.

“Pastayı iyi ki yedik” diyenler olacağı gibi, “pastayı yemeseydik keşke” diye ah vah edenlerde…

Nitekim; bu pasta AK Parti’nin elinde önemli bir koz olarak sergileniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan deprem felaketi geçirmiş Hatay’da "Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay'a geldi mi?" diyerek işin aslında pasta severlere seslenmiyor mu?

Sözü uzatmaya gerek yok. 31 Mart’ta gerçekleşecek olan seçime Nebi Hatipoğlu, AK Parti’nin pastasını Eskişehirlilere yedireceği müjdesi ile girecek.

Ayşe Ünlüce ise Eskişehirlilere Eskişehir’i vaat ediyor bana kalırsa.

Pasta severlere de, Eskişehir severlere de duyurulur.

Haberler