Eskişehir sermayesi hala AK Parti ile köprüleri yıkmamış

Soner Uçak yazdı...

Bakan Nebati’nin söylediği üzere yeni düzenden en çok mustarip olan kesim dar gelirliler. “Diğerlerinin işleri tıkırında çark dönüyor”

 Bu durum AK Parti’nin oylarının erimesini anlamlı kılıyor. Daha doğrusu AK Parti’nin oy kaybı mevzusunda anlam arayışı içinde olanlar AK Partililer dâhil “tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur” sözünde mutabık kalıyor. Yani dar gelirlilerin AK Parti’den kaçışı ile ilgili elimizde kimsenin inkâr edemeyeceği bir tespit var. Aklınıza yakın çevrenizle ettiğiniz günlük sohbetler gelsin. Markete gidip de hiçbir şey almadan 200 lira ödeyenlerden tutunda para harcamamak için çarşıya çıkmayanlar, ya da ev kirası geldi diye dertlenenler…

Burada gözler diğer kesime; bir şekilde çarklarını döndürebilenlere kayıyor. Geçtiğimiz günlerde art arda Eskişehir basınına hem EOSB Başkanı Nadir Küpeli, hem de ESO Başkanı Celalettin Kesikbaş’ın açıklamaları düştü. AK Parti’nin öncelediği, daha doğrusu ekonomik krizden çıkış anahtarı olarak sunduğu sanayiciler pek çok itirazı barındıran açıklamalarla AK Parti’nin sanayi ve sanayici öncelikli ekonomik programına katkı sunmayı amaçlıyorlar. Açıklamalardan anladığımız üzere başta Çin Modeli olarak sunulan ardından Türkiye ekonomi modeli olarak adlandırılan sistem şapkadan tavşan çıkarmamış. Her iki ismin kur artışlarından duydukları rahatsızlık, ekonomik öngörülemezlik ve fiyatların hesaplanmasının imkânsızlığını yönündeki itirazlarını satır aralarında okumak mümkün. Ancak patronlar yine de açıklamalarında AK Parti’nin sunduğu modeli yamamaya ya da bu modele bir şeyler ekleyerek devam etmeyi meşreplerine göre dillendiriyor. İhracat rakamları gurur kaynağı olurken, ithalat rakamları yine satır aralarında çözülmesi gereken sorunlar arasında yer alıyor.

Eskişehir sermayesinin bir diğer temsilcisi olan ETO’da durum biraz daha zorlu bir hal alıyor. Kredi borcuna gömülenlerin cephesi konumunda olan ETO’da Başkan Metin Güler son meclis toplantısında itirazları biraz daha üst perdeden dillendiriyor. Ve enflasyonun yönetilemez bir hal aldığını belirtiyor. Güler son açıklamasında asgari ücret ile ilgili serzenişte de bulunuyor. Tüm yükün işverenlerin sırtına yüklenmemesi gerektiğini belirtiyor. Patronlara sunulan 100 liralık katkı ETO üyelerini ne kadar tatmin etti bilinmez. Ancak şu bir gerçek ki; ETO üyesi pek çok kurum kuruluş mütevazı gelirleri ile ayakta durmaya çalışıyor. Pek çoğunun tasarruf edebileceği yegâne gider işçi maaşları. Hal böyleyken gelecek günler Eskişehir’de başta hizmet sektörü olmak üzere çok sayıda işçinin işten çıkarılmasına gebe.

Esnaf Odası Başkanı Ekrem Birsen’in ise seçim kazanmaktaki başarısını ekonomi ile ilgili birkaç kelam etme noktasına dahi taşıyamaması esnafı ne kadar ilgilendiriyor bilmiyorum, ama AK Parti cephesinde takdirle karşılanıyordur.

Gün geçtikçe derinleşen ekonomik krizin patronlar cephesinde çok fazla dillendirilmemesi, eleştirileri sevimli çerçeveler içine sığdırmaları, kriz kadar derin olmayan saptamalar yapmaları doğal. Doğruluğu elbette tartışılır. Ancak bir gerçek varsa; "yakarsa dünyayı garipler yakar…"

Haberler