BAŞKANLARDAN 1 MAYIS MESAJI

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ve Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolasıyla bir mesaj yayımladı.

BÜYÜKERŞEN: 1 Mayıs, 1800’lü yılların sonlarında, sanayi devrimini gerçekleştirmiş pek çok ülkede işçilerin ve emekçilerin ortak hakları için simgeleştirdikleri tarihtir. O yıllardan bu tarafa ‘1 Mayıs’ dünyada İşçi ve Emekçi Bayramı olarak kutlanmaktadır.

Bir bayram havasında kutlanması gereken 1 Mayıs, ne yazık ki emekçilerin gerek çalışma koşulları, gerek çalışırken ve emekli olduktan sonraki sosyal hak ve kazanımlarının olması gerekenin çok altında bulunması nedeniyle, kutlamadan ziyade hak arayışlarını dillendirdikleri bir gün haline gelmiştir. Bunun üzerine pandemi sürecinin de eklenmesiyle birlikte işçilerin çalışma koşulları daha da ağırlaşmış ve bu sürecin en mağdurlarından biri işçi kesimi olmuştur.

Siyasi görüşü ve ideolojisi ne olursa olsun, işçi ve emekçilerin ortak bir amaçta uzlaşması ve birlikte hareket etmeleri kaçınılmazdır. Emeğin, en yüce değer olduğu asla unutulmamalıdır. Bu 1 Mayıs’ta emekçiler meydanlardan ses yükseltemeyecek olsa da işçiler için tüm çalışanlara daha iyi çalışma koşullarının sağlanacağı, taşeron sisteminin tamamen ortadan kaldırılacağı, herkesin insan onuruna yaraşır bir şekilde çalışarak emeğinin karşılığını alacağı, iş kazalarının yaşanmayacağı bayram tadında 1 Mayıslar temenni ediyorum. Bu düşüncelerle, şehrimizdeki emekçiler başta olmak üzere ülkemizdeki tüm işçilerin bu onurlu mücadelelerini gönülden desteklediğimi ifade etmek isterim.  Tüm emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun.

ATAÇ: 1 Mayıs işçi dayanışmasının görkemli bir sembolü olarak her yıl kutlanırken, dünyanın pek çok köşesinde adalet ve eşitlik kavramları hiçe sayılıyor, ağırlaşan sömürünün yarattığı olumsuz koşullar emekçileri derinden etkiliyor. Ülkemizde de özellikle son yıllarda işçi cinayetlerinin durdurulamadığı, milyonlarca vatandaşımızın iş bulamadığı, çalışma haklarının kısıtlandığı, ücret dağılımındaki adaletsizliğin gün geçtikçe arttığı ve emekçilerin kıdem tazminatına göz dikildiği bir dönemden geçiyoruz. Ne yazık ki çalışma koşullarının kötülüğüne bağlı iş kazaları ile yüzlerce işçimiz hayatını kaybediyor ya da sakat kalıyor. Tüm bu olumsuzluklara rağmen bizler, emeğin çok yüce bir değer olduğuna inanmaya devam ediyoruz. Tüm çalışanların, insanca yaşam şartlarına ve sağlıklı çalışma koşullarına kavuşmasını arzuluyoruz. Emeğin ve emekçinin haklarının yok edilmesine, yoksulluğa, yolsuzluğa karşı tüm üretenlerin, işçilerin, köylülerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü yürekten kutluyorum. Tüm emekçilerin, haklarını eşitçe ve adalet içinde alabildiği bir dünyanın hayalini kurmaya ve bu bilinç ile çalışmaya devam edeceğiz. 1 Mayıs kutlu olsun.

KURT: Emeğin evrensel değerlerine ulaşmak için mücadele, her zaman daha iyiyi aramanın yolu olacaktır. Dünyada ekonomik krizler bahane edilerek emekçi haklarında geri gidişler dayatılmaktadır. Yaşanan tüm krizlerin bedeli işçilere ödetilmek istenmektedir. COVİD-19 salgınında 15 ayı geride bırakıyoruz. Türkiye kapitalizmi, salgına yaklaşık 3 yıldır sürmekte olan istikrarsızlık ve ekonomik kriz anında yakalandı.  Ülkeyi yönetenler salgını, yaşadıkları ekonomik ve siyasi krizi örtbas etmeye yarayacak; ağırlaşan sorunları, işçi sınıfının, kamu emekçilerinin, yoksul köylünün, büro emekçilerinin, küçük esnafın, emekçi halkın omuzlarına yıkacak bir fırsat olarak gördü. Siyasi iktidarın ‘çarkların dönmesi’ için takdim ettiği önlem paketi, ne yazık ki işçi ve emekçilerin hayatını daha da zorlaştıran; ücretlerini ve diğer haklarını gerileten; sağlığını, çocukların eğitimini ve sağlığını hiçe sayan paketler oldu. Zaten ekonomik krizin altında ezilen işçi ve emekçiler, salgının yarattığı olağanüstü koşulları bahane eden patronların ve siyasi iktidarının saldırısıyla karşı karşıya kaldı. İşçi nüfusunun yoğun olduğu kentlerde vaka sayılarının daha yüksek olması tesadüf değildir.

Patronlar ekstra teşvikler, yeni krediler, kısa çalışma ödeneği, esnek çalışmanın yaygınlaşması, ücretsiz izne çıkarma hakkı ile korunurken; işçi ve emekçiler hastalığa, yoksullaşmaya, pahalılığa ve işsizliğe terk edildi. Milyonlarca işçi ve emekçi koronavirüs salgını bahane edilerek işten atıldı ya da ücretsiz izine gönderildi. Ücretsiz izin fiili olarak tazminatsız işten çıkarmaya döndü. Kod 29 olarak bilinen ve patronlara çalışanı ‘ahlaksızlık’ gerekçesiyle dilediği gibi işten atmaya yarayan uygulama ile binlerce emekçi, tazminatsız; işsizlik maaşı hakkı da gasp edilerek işinden kovuldu. Tam kapanmaya gidildiği günlerde bile işçi ve emekçiler ‘herkesin dışında’ tutularak, daha ağır koşullarda çalışmaya zorlanıyor. Bu koşullarda herkese görevler düşüyor. Bu görev; 1 Mayıs’ta hak aramanın kutsallığını, önemini, değerini ortaya koyacak, kararlı, ilkeli ve dik bir duruşla işçilerin seslerini yükseltmektir. 2021 1 Mayıs’ı ne yazık ki alanlarda, tüm işçi ve emekçilerinin taleplerini haykırdığı, coşkulu kutlamalara sahne olmayacak. İşçi ve emekçiler bir kez daha taleplerini sosyal medyadan paylaşacak ve kutlamaları evlerinden yapacak. 1 Mayıs, işçi sınıfının birlik ve mücadele; tüm emekçilerin ise dayanışma günüdür. Ve unutmayalım ki bizim sayımız, onlardan çok… Biz birleşirsek; işimizi, ekmeğimizi ve özgürlüğümüzü, ülkemizin yarınlarını, barış ve kardeşliği kendi ellerimizle yaratabiliriz.  Barış, özgürlük, demokrasi için, savaşsız bir dünyada sömürüsüz, insan onuruna yakışır bir iş ve yaşam için hep birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Tüm işçilerin ve emekçilerin 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü kutlu olsun.

Haberler