Her fırsatta geçici işçilere kadro verilmesini, bu şartlarda yaşamaya zorlanmamasının gerektiğini söylediklerinde, iktidarın geçici işçi sayısını arttırdığını dile getiren Kabukçuoğlu, Mart 2020 itibarıyla kamu idaresinde 42 bin 707, KİT'lerde 3 bin 381, mahallî idarelerde 4 bin 992 olmak üzere toplam 51 bin 80 geçici işçinin istihdam edildiğini; kanun değişikliği teklifini verdiği tarih olan Aralık 2019'da bu sayının 25.967 olduğunu, bir yıllık sürede kamuda geçici çalıştırılan işçilerin sayısının ikiye katlandığını söyledi. Kabukcuoğlu konuşmasına “Günümüzde açlık sınırının 2.406 Türk lirası olduğu bir ortamda, vatandaşlarımızı devlet tarafında altı ya da on ay süreyle çalıştırılacak ve ücret verilecek, bunun sonunda da on iki ay bununla geçinmeleri istenecektir. İşçi on iki ay kira ödüyor, elektrik parasını ödüyor, su parasını ödüyor; evine ekmek götürüyor, çocuğunu okula gönderiyor. Her ne kadar o altı ya da on ay maaş alsa da aslında hayat on iki ay devam ediyor. İşsizliğin yüzde 25'e çıkması, ücretsiz izine çıkanlara günde 39 lira ücret verilmesi devlet için bir fırsatçılık olmamalıdır. Geçici işçilerimizin kadroya alınması, toplumdaki en dezavantajlı gruplardan birine kısmen destek sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
SEKİZ AYDIR CEVAP ALAMADI
Geçici işçiliğin, devlet tarafından vatandaşın sömürülmesi anlamına geldiğini söyleyen Kabukcuoğlu, konunun etraflıca incelenmesi amacıyla Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a 3 Aralık 2019 tarihinde vermiş olduğu yazılı soru önergesine aradan 8 ay geçmesine rağmen herhangi bir cevap alamadığını ve yine aynı tarihte ve konuda Meclis Başkanlığı’na sunduğu meclis araştırmasının da dikkate alınmadığının altını çizdi. Kabukcuoğlu’nun kanun değişikliği teklifine ilişkin önergesi AK Parti ve MHP oylarıyla reddedildi.