VALİLİK VE SAĞLIK İL MÜDÜRLÜĞÜ KORKUYOR MU?

SONER UÇAK YAZDI...

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca her akşam gerek sosyal medya gerek ise basın karşısına geçerek açıklamalarda bulunuyor. Eminim bunu “dur biraz televizyonlara çıkayım” veya “adımdan söz ettireyim” diye yapmıyordur.

Adamın her gün hayatını kaybedenlerin sayısını açıklamaktan memnuniyet duymayacağını da varsayarsak bir şeyler yapmaya çalışıyor demek ki.

Bakın, böylesi süreçler bulanık su süreçleridir.

Sen istediğin kadar konuşma panik, endişe, korku konuşur.

Sen istediğin kadar rakamları sakla; panik, endişe ve korku öyle rakamlar atar ki ortaya küçük dilini yutarsın.    

Böylesi süreçlerde konuşmak elbette risklidir, temkinli olmayı gerektirir.

Ancak konuşmamak başlı başına kocaman bir hatadır.

İnsanlar tehlikenin ne kadar yakın, ya da ne kadar uzak ve ne kadar kontrol altında olup olmadığını merak ederken, sessiz geçen her gün ya kurumlara duyulan güveni kırar, ya paniğe yol açar, ya da duyarsızlaştırır.

Valiliğin öncelikli görevi halkın ihtiyaçlarını karşılamak olabilir.

Evlere gönderilen erzak malzemesinin kıymetini sorgulamıyorum.

Güvenlikle ilgili önlemler oldukça mühimdir.

Fakat, daha mühim işler de var bu süreçte yapılması gereken.

Gizemli bir işle uğraşılmıyor zannedersem.

 Dünyayı kasıp kavuran bir virüs var karşımızda.

 Newyork’ta kaç hasta olduğunu, kaçının hayatını kaybettiğini biliyoruz ancak kendi şehrimizle ilgili hiçbir bilgi paylaşılmıyor.

Bu nedenle tavsiye ediyorum konuşun.

Valiliğin Eskişehir’de koronavirüsün nasıl bir rota çizdiği ile ilgili olarak açıklamalarda bulunması işin vatandaş tarafından daha ciddiye alınması sağlayabilir.

“Zaten, ciddiye alıyorlar” demeyin kendi tanıdıklarından kimsenin hasta olmamasında işkillenip, “Bizimle oyun oynuyorlar. Aslında böyle bir hastalık yok” diyen insanlar tanıdım.

Yahut akşam beni arayıp “duydun mu bir huzur evinin tamamı koronavirüs kapmış” diyenlere yalan yahut doğru diyemiyorum.

İşin ciddiyetinin farkına varmayan biri pekala doğru diyip geçebilir mi?

Koronavirüs, yalanda yanlışta, yalan ve yanlış bir şekilde daha hızlı yayılıyor.

İnsanları tedbir almaya bilinç ve bilgi değil, panik ve korku sevk ediyor.

Panik ve korkunun tedbiri balondur, nitekim en ufak bir yanlış adımda patlıyor.

Örneğin geçen gece yaşananlar.

Ya sağlık müdürlüğüne ne demeli.

Koskoca sağlık müdürlüğü böylesi süreçlerde halk ile irtibatın hangi düzeyde ve ne şekilde yapılacağına ilişkin bir yol ya da yöntem bulamadı mı?

Eskişehir’de yatak sayısı yeterli mi?

Yatak sayısının yetmeyeceği bir durumda b planı nedir?

Mesela Eskişehir’e virüs nasıl girmiş bir yol haritası bulunabildi mi?

Her şey bir tarafa, kaç doktorumuz hastalıkla mücadele ediyor?

Her gece İstanbul ve Ankara’da konuşanlar doktor da Eskişehirdekiler bal kabağımı.

Hastalığı yakın takip edenlerden biri, arada bir çıkıp Eskişehirlilere hastalığın gidişatı ile bilgi verse nasıl bir zafiyet ortaya çıkar biri bana anlatı versin.

Bir şeylerin halk tarafından en açık bir şekilde öğrenilmesi hastalıkla mücadelede ne gibi bir sorun yaratır.

İnanın bilmiyorum

Bülbüller dut yenirken susuyor, Eskişehir ayvayı yemez umut ediyorum.

Haberler