CHP il koltuğu değerinden mi, değersizliğinden mi bu kadar cazip?

Soner Uçak yazdı...

CHP il koltuğuna oturacak adam, AK Parti gibi güçlü bir iktidarın önünde, lafı eğip bükmeden canhıraş bir mücadelenin içine gireceğini biliyor mu? Örneğin.

Aynı koltuğa oturacak kişi, dün var olan değerleri ayaklandırmaya çalışırken, bugünü yakalamak gibi zor bir görevinin olduğunun farkında mı?

Kendi partililerinin hakkını kendi belediye başkanları söz konusu olsa bile, dişe diş mücadele ederek korumak zorunda olduğunu, olacağını biliyor mu?

Genel geçer bir etik söylem yerine, olabildiğince politik ve bir o kadar ikna edici olmak zorunda olacağının farkında mı?

CHP üyelerinin sadece isim ve soy isimlerden ibaret olmadığını, politik zeka, entelektüel birikimden de mesul olduklarını da gözlerine bakarak deklare edebilecek mi?

Pazar toplantılarının pazartesiden başladığını, üyelerinin de aynı ülke ve şehir şartlarında yaşadığı için ciddi sorunlarının olduğunu, ikna edilecek kesim için yeni sözler yeni retorikler geliştirmek zorunda olacağını biliyor mu?

  Eskişehir’de ne kadar Eskişehir’i anlamayan bürokrat varsa, alayına ısrar ve sebatla Eskişehir’i anlatacak olması, anlamaya zorlayacak olması gibi zor bir görevi var hissedebiliyor mu?

Sol söylem ve pratiklerle, sağ seçmeninde ikna edilebileceğini göstermek zorunda olduğunun farkında mı? 

Pek çok görevi alt alta yazarak çoğaltmak mümkün.

CHP İl Başkanlığına aday olanların tamamı bu ve benzeri değer atfedilebilecek görevleri yerine getirmek için mi koltuğa oturmak istiyor?

Yoksa;

“Senin belediye başkanım benim belediye başkanım” gibi sadece Eskişehir’in on binde 1’nin meşgul olduğu meselenin dahili bedbahı mı olacak?

Siyasette emekliye ayrılmaya psikolojik olarak hazır olmamanın olamamanın son çırpınışlarını mı izleyeceğiz?

“Benim de söz hakkım olsun” mücadelesine alet edilen bir il başkanlığı yarışı mı göreceğiz?

Parti içindeki yangınlarda ateşte kullanılacak bir maşa, parti içi oyunlarının kurgulanacağı bir masaya mı koşturuyor il başkan adayları?

Yani ki; memleket yangın yerine dönerken bir avuç dahi olsa su olup ateşi mi söndürecek?

Yoksa yangının ulaşmadığı yerden biz sevgili ve kıymetli Eskişehirlilere mi seslenecek?

Değerli görevleri yerine getirecek bir değerli koltuk olduğu için mi o koltuğa oturmaya adaysınız?

Yoksa; “yoksa”sı ne beni, ne Eskişehirlileri, ne de CHP’lileri çok alakadar etmiyor zannediyorum.

Haberler