HUKUKÇU GÖZÜYLE BAŞKANLIK

Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’li Meclis Üyesi ve aynı zamanda hukukçu olan Emre Genç, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan anayasa değişiklik teklifini yorumladı.

Türkiye her güne yeni bir gündem ile başlıyor. Terör olayları her geçen gün artmakta ve onlarca şehit vermekteyiz.  Üzgününüz, tedirginiz ne zaman ne olacağı belli olmayan bir durum içersindeyiz.
Siyasi gündem ise o kadar hızlı değişiyor ki takip etmekte zorlanıyoruz.
Geçtiğimiz hafta iktidar milletvekilleri tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan anayasa değişiklik teklifi uzunca bir süre konuşulup tartışılacağa benziyor.
1982 Anayasası bu zamana kadar birçok kez değişikliğe uğramıştır. Bu değişiklikler sistemsel bir değişiklik getirmemiştir. Söz konusu anayasa değişiklik teklifi ise sistemsel bir değişiklik getirmektedir.
Her ne kadar teklifte başkan ibaresi geçmese de bu bir başkanlık sistemidir ve ülkenin yönetimi tek kişinin iradesine bırakılmaktadır.
  1. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bir fonksiyonu kalmamaktadır. Milletvekili sayısı artacak ve yedek milletvekilliği getirilecektir. Böylelikle milletvekilleri hür iradeleri ile hareket etmekte zorlanacaktır. Bu durum parlamento çalışmalarını oldukça etkileyecektir.
  2. Cumhurbaşkanı, başkan yardımcılarını ve bakanları belirleyecek ancak bu kişilerin suç işlemeleri halinde haklarında soruşturma açılması için 360 milletvekili yüce divana sevk edilerek yargılanabilmeleri için 400 milletvekilin kabul oyu vermesi gerekecektir. Böylelikle denetim mekanizması fiilen ortadan kaldırılmıştır.
  3. 1982 Anayasasında cumhurbaşkanı olarak seçilen kişi üyesi olduğu siyasi partisi ile ilişiği kesilmektedir. Getirilen değişiklik ile cumhurbaşkanı olarak seçilen kişinin siyasi parti üyeliği ve görevi devam etmesi planlanmaktadır. Değişikliğin bu şekilde kabul edilmesi halinde seçilecek cumhurbaşkanı Meclis’i istediği gibi şekillendirme ve etkileme imkânına sahip olacaktır.
  4. Cumhurbaşkanına kararname çıkarma yetkisi getirilmektedir. Bir diğer önemli tehlikede budur. Çıkarılacak kararnameler ile kanun değişikliğine gerek olmadan her türlü konu hakkında düzenleme yapılabilecektir. Yapılacak düzenlemeleri denetleyecek bir yapıda bulunmamaktadır. Keyfi uygulamalar ile karşı karşıya kalabiliriz.
  5. Cumhurbaşkanı hiç bir gerekçe göstermeden Türkiye Büyük Millet Meclisini feshedebilecektir.
  6. Türkiye Cumhuriyeti laik demokratik bir hukuk devletidir. Hukuk devletinin temelini bağımsız yargı oluşturur. Anayasa değişiklik teklifinin kabul görmesi halinde zaten sıkıntı içinde olan yargı sistemi daha çok sorunla ile karşılaşacaktır. Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu, Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesi üyelerinin yarısı cumhurbaşkanı tarafından atanacaktır. Böyle bir durumda bağımsız yargıdan söz edilemeyecektir.
  7. Türkiye Cumhuriyeti üniter devlet yapısına sahiptir. Getirilen anayasa değişiklik teklifi cumhurbaşkanına verilen kararname çıkarma yetkisi ile cumhurbaşkanına merkezi idare kapsamında bölgesel yönetim birimleri ve bölgesel yapılar oluşturma yetkisi verilmektedir. Bu durum federal devlet yapılanmasına bir hazırlıktır.
  8. Egemenlik kayıtsız şartsız millete aittir. Getirilen anayasa teklifi ise egemenliği halktan alarak, tek kişide toplayarak otoriter bir yapı oluşturmayı hedeflemektedir.
 Asıl olan güçlü bir parlamenter sistemdir. Denetim mekanizması olmayan, yetkilerin bir kişide toplandığı başkanlık sistemine bir hukukçu olarak neden karşı olduğumu bir kaç başlıkta toplayarak açıklamak istedim.
 
           
 
 
Haberler