İYİ Parti İl Başkan Yardımcısı Özlem Güngör: Millet ekmek derdinde bu iktidar sahipleri sükse derdindedir

Haftalık olağan basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan İYİ Parti İL başkan Yardımcısı Özlem Güngör Kanal İstanbul Projesi’ni eleştirerek, “Asgari ücrete makul bir zam yapamayacak kadar bütçe açığınız var. Ama Kanal İstanbul’a sadece sükse yapmak için savuracağınız 20 milyar dolarınız yani 120 milyar liranız var” dedi.

Asgari ücretin en az 2650 lira olması gerektiğini belirten Güngör şöyle konuştu:

Asgari ücret tespit komisyonunu 2 Aralık ta başlayan toplantılarında asgari ücret net 2324 TL olarak açıklandı.

Ülkemizde yaklaşık 10 milyon kişi asgari ücret ve altında ücretle çalışmaktadır. İşçilerimize ödenecek en az ücreti belirlemek amacıyla kurulan komisyonun yapısı bile bu komisyondan hakkaniyetli bir karar çıkmamasının en bariz göstergesidir. Asgari ücreti tespit edecek 15 kişilik komisyonda, 20 milyon işçiyi 5 kişi, 1,3 milyon işvereni 5 kişi ve işveren dostu iktidarı da 5 kişi temsil etmektedir. Nitekim tüm toplantılarda işverenlerin istediği kararların çıkması bunun en net göstergesidir. Komisyonun yapısının değiştirilerek, her kesimin temsil ettiği kişi oranında komisyonda oy hakkı olmasının daha adil olacağı kanaatindeyiz.

Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in de açıkladığı gibi; biz İYİ Parti olarak asgari ücretin en az net 2650 TL olmasını ve asgari ücretin vergi dışı bırakılmasını istiyoruz.

Bu rakam tesadüfen ortaya atılmış bir rakam değildir. Öncelikle her yıl yapılan araştırmalarda Kasım 2019 itibarı ile 4 kişilik bir ailenin açlık sınırının 2.102,83 TL ye, çocuksuz bekar bir çalışanın yaşama maliyeti 2.577,94 TL’ye, yoksulluk sınırının da 6.849,62 TL ye yükselmesi, 4 kişilik bir ailede 2 kişinin asgari ücretle çalışması durumunda yoksulluk sınırına yakın, yani hayatını idame ettirebilecek, çocuklarını okutabilecek bir gelire yaklaşması bakımından önemlidir. Son bir yıllık zaman diliminde, sadece mutfak enflasyonu yüzde 26, doğalgaz yüzde 53, elektrik yüzde 40 artmışken, asgari ücrete sadece yüzde 15 zam yapılması, asgari ücretle çalışan 10 milyon kişiyi açlığa, sefalete terk etmekten başka bir anlam taşımaz.

•             Asgari ücrete makul bir zam yapamayacak kadar bütçe açığınız var,

•             Asgari ücreti vergi dışı bırakamayacak kadar gelire ihtiyacınız var,

•             Şahsımız gelsin bakalım jest yaparız deyip de yapamayacak kadar zorda olan bir ekonominiz var

•             Ama diğer yandan Kanal İstanbul’a sadece sükse yapmak için savuracağınız 20 milyar dolarınız yani 120 milyar liranız var.

Ne yazık ki, Millet ekmek derdinde bu iktidar sahipleri sükse derdindedir. Asgari ücretin bu kadar düşük olması, çalışanların neredeyse yarısının asgari ücret veya altında ücret alması aynı zamanda kadın istihdamının artmasının önündeki en büyük sorundur. Düşünün ki 2 ve 4 yaşlarında 2 çocuklu bir anne, çalışmak istediğinde 2 çocuğu için 2000 ile 4000 lira arasında kreş ücreti ödemek zorunda. 2324 TL ücret alan bir kadın neden çalışsın. Aldığı maaş kreş ücretine bile yetmiyor.

Sayın Cumhurbaşkanınca, tespit edilen asgari ücretin tekrar gözden geçirilmesi, gerekirse asgari ücretteki vergi ve SGK yükünün azaltılarak, Partimizin istediği 2650 tL ve vergi dışı bırakılması oranına çekilmesi, önümüzdeki bir yıl boyunca türlü sıkıntılara girecek olan 10 milyondan fazla çalışanımızı bir nebze de olsa rahatlatacaktır.

Sayın basın mensupları, değerli partililerimiz; Bilindiği gibi şehirde yaşayan insanların yüzde 95 kadarı şebeke suyunu içmiyor, yinehemenhemenbukadarlıkbirbölümüçaydaveyemekyapımındaşebekesuyunukullanamıyor.

Eskişehir halkının büyük bölümü içmek için Kalabak Suyunu kullanıyor. Her ne kadar "Eski tadı kalmadı" türünden şikayetler duyulsa da Kalabak Suyu içme suyu olarak kullanımda en tercih edilir su.

Ancak son haftalarda Kalabak Suyu temininde büyük sıkıntı çekiliyor. Eskişehir halkı, her gün suyun düzenli dağıtımının ne zaman tekrar başlayacağını soruyor, merak ediyor. Yetkililer ise "Önümüzdeki haftalarda düzelmesini umuyoruz" ifadeleriyle soruları geçiştirmeyi yeğliyor. Kalabak suyu Eskişehir’in simgesidir, Eskişehir’linin ağız tadıdır, gurudur, hikâyesidir. Bu nedenle, su sıkıntısının nedenleri ve öngörülen çözümler konusunda yetkilileri açıklama yapmaya davet ediyoruz.

Haberler