MUHALEFET DENİNCE AKLA AK PARTİ GELİYOR

SONER UÇAK YAZDI...

Bir ülkenin muhalefeti bir ülkenin iktidarını besler mi?

Türkiye özelinden bakılınca pekala mümkün…

Son 17 yıldır,  AK Parti karşısında kaybetmenin her türlüsünü tatmış bir muhalefetten söz ediyoruz.

Dile kolay 15 yıldır AK Parti’nin attığı tüm adımları özenle takip eden, tüm söylemlerini titizlikle inceleyen ve en nihayetinde en okkalı cevabı yapıştırmak için bekleyen bir muhalefet.

AK Parti adım atmaz ise AK Parti konuşmaz ise aynı hareketsizlik ve suskunluğa mahkum bir muhalefet.

İktidarı hedeflemeden bulunduğu muhalefet koltuğunun hakkını vermek için ciddi emek ve çaba harcayan bir muhalefet.  

AK parti’nin karşısına yedi düvel sıralanmış gibi yapan ama her defasında “Buyur geç diyen bir muhalefet”

Öyle ki, AK Parti, karşıtlığının içinde daha güçlüydü kendi içinden olduğundan.

Şimdiye kadar muhalefet görevini layıkıyla yerine getirdi diyebiliriz.

 Ancak, iktidar olabilmeyi belki de aklına dahi getirmedi.

Tadı kaçıyor haliyle, etkisini yitiriyor.

AK Parti’nin, daha doğrusu Erdoğan’ın beslendiği “karşıtlık” tılsımını yitiriyor artık.

Laf çakmalardan ibaret “muhalefet iktidar mücadelesi” ala bildiğine çıplak kaldı vatandaşın karşısında.

Ve bu çıplaklık çok da estetik durmuyor.

Hatta rahatsızlık verdiğini söyleyebiliriz.

Muhalefetin bu denli sıradanlaşması AK Parti’den de götürüyor.

Muhalefet artık o dalgayı söylemlerle yaratamıyor.

Fakat, dalgasız suda  AK Parti, daha doğrusu Erdoğan da yüzemiyor.

Dalganın kanatları altına çarparak yukarı sıçratması lazım.

Çok ses, çok gürültü AK Parti’nin ülkeyi aynı hızaya sokacak naralarına ön açıcı oluyor.

Sessizlik öyle değil.

Muhalefetten çıkan seslerin suyu dalgalandırmaya yetmemesi halka, berrak suya bakarak, manzarayı seyretme fırsatı veriyor.

Termik santrallere filtre takılmasıyla ilgili süreyi bir kez daha uzatan AK Parti-MHP düzenlemesini veto etti Erdoğan.

“Bir halkla ilişkiler vetosu” olabilir.

Doğa sevgisinden kaynaklı da olabilir.

Ancak AK partili vekillerin Erdoğan’sız  bir şeye “evet” oyu kullanabileceklerini düşünüyorsak,  ikinci seçenek geçerli.

Kendi karşıtlığı dışarıda bulamayınca suyu dalgalandıracak çırpınışları içerde arama taktiği de diyebiliriz.

Lakin su dalgalanmıyor.

Halk berrak suya bakıyor.

Muhalefet suyu bulandırmasın yeter.

İktidar hedefi yoksa bile; halkın kendi iktidarını seçme olanağı bulacağı bir dalgasız  su sağlamaktır bu saten sonra muhalefetin tek görevi.

Haberler