ETOS KADIN CİNAYETLERİNİ GÜNDEME TAŞIDI

ETOS (Eskişehir Toplum ve Sanat Derneği) Emine Bulut cinayeti ile bir kez daha ülke gündemine oturan kadına yönelik şiddet olaylarına karşı mücadeleye davet etti.

ETOS Başkanı Nihal Bağcı kadına yönelik baskı ve şiddetin arttığını belirterek,  “Her geçen gün artan şiddet ve ölüm haberleri, bizleri korkutmaya devam ediyor. Bu olaylara karşı bir şey yapamayıp, üstü kapatılmaya çalışılsa ve kulaklarımızı tıkasak da her geçen gün sistemin kadınlar üzerindeki baskısı ve poltikaların uygulanamaması kadınların yükselen çığlıklarını daha da arttırıyor. Biz ise her seferinde irkilmekle ve protesto etmekle kalıyoruz. Bu çığlıklara maalesef yenisi eklendi.Kırıkkale'de eski eşi Fedai Varan tarafından öldürülen Emine Bulut, saldırı sonrası 'Ben ölmek istemiyorum' derken, Bulut'un 10 yaşındaki kızı F.B.B.'nin 'Anne lütfen ölme' diyerek ağladığına hepimiz şahit olduk. Haberleri izlerken içimiz acıdı. Her an için bizim de başımıza gelebileceğimiz aklımıza geldi. Bu olay sonrasında insanoğlu olarak yükümüz yine ağırlaştı. Yine sessizliğe büründük. Sessizliğin hemen arkasından protestolar başladı. Ama fiili olarak yine bir şey yapamadık. ‘Anne Lütfen Ölme’ çığlığı içimize gömüldü” diye konuştu.

Cinsiyetçi dil ve söylemden uzaklaşılması gerektiğini belirten Bağcı “Kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olduğu imzalanan uluslararası sözleşmeler kapsamında ve Anayasal düzende tartışmasız olduğu halde gece yarısı teklif edilen yasa önerileri sabaha karşı çıkan Cumhurbaşkanı Kararnameleri ile bu haklar ve yükümlülükler erk yönetimin eliyle gölgelenmekte ve yok sayılmaktadır.  Her yıl taciz, tecavüz kadın cinayeti ve bunun gibi türlü toplumsal, ekonomik, psikolojik ve fiziksel şiddetlere maruz kalan kadınlar rakamlarla anılırken diğer yandan erkeğin şiddeti ile mücadele eden kadınların sayısı gittikçe artmakta ve örgütlü mücadelenin değeri daha fazla önem kazanmaktadır. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve nihayetinde son bulması toplumsal barışı ve refahı ardından getirecektir.

Bu nedenle ; Devletin kadınlara yönelik her türlü şiddet eylemini açık bir şekilde kınaması ve cinsiyetçi dil, eylem ve uygulamalardan uzaklaşmasını talep ediyoruz. Bunun yanında cinsiyetçi ve kadın erkek eşitliğini hükümsüz kılan yasal düzenlemelerin ve uygulamaların kaldırılmasını, konu ile ilgili çalışmaların ise kadın örgütleriyle birlikte hayata geçirilmesinin önemini vurguluyoruz. 1 Ağustos 2014'te yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi’nin sözde değil uygulamada yürürlüğünün sağlanmasını vurguluyoruz. İstanbul Sözleşmesi ile kadının yaşam hakkı garant altına alınmıştır. Ve şiddeti insan hakkı olarak tanımlamaktadır. İktidarın bizzat imzalamış olduğu bu sözleşmenin gereklerini bir an önce yerine getirmesi gerekmektedir. Kanunların yanında insanların üzerinde kadına karşı olan olumsuz tavrın da kaldırılması gerekmektedir. Bu olay da ancak sanat eliyle yürütülecektir. Sanatın rehabilite gücü şiddeti ortadan kaldıracaktır. Buna inancımızla Eskişehir Toplum ve Sanat Derneği ailesi olarak toplumun en önemli konusu olan kadına karşı şiddeti önemsiyor ve bundan sonra birden fazla çığlıkların oluşmaması için elimizden ne geliyorsa yapacağımıza söz veriyoruz. Olması gereken uygulamaların takipçisi olacağımıza inancımızı yineliyoruz. Bu gerici, ayrımcı düşüncelere karşı dimdik duracağız ve mücadele edeceğiz. Kadına yönelik her türlü şiddet ve baskıyı kınıyoruz. Her türlü Şiddete de HAYIR diyoruz” dedi.

Haberler