"ÇOCUKLARIMIZ İÇİN KALICI ÇÖZÜMLER ÜRETİLMEMEKTE"

Eğitim Sen Eskişehir Şubesi Eğitim Sekreteri Özge Akgül Ayaz, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle açıklama yaptı.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle açıklama yapan Eğitim Sen Eskişehir Şubesi Eğitim Sekreteri Özge Akgül Ayaz,  Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilmiş dünyadaki tek bayram olmasına rağmen maalesef Türkiye; çocuklarını, öğretmenlerini ve gençlerini yılda sadece bir gün hatırlayan, onların yaşadığı sorunlara kalıcı çözümler üretmemekte ısrar eden bir ülke olmayı sürdürdüğünü söyledi.

Öğrencilerimize bayram havasında bir gün yaşatmaya çalışsak da çocuklara yönelik ayrımcı uygulamalar, çocuğun ekonomik ve cinsel sömürüsü ne yazık ki 23 Nisan’ın anlam ve önemini gölgelediğini ifade eden Ayaz, “Dünya’da her 10 çocuktan birisi ucuz iş gücü olarak görülüp işçi olarak çalışmaktadır. 5-17 yaş grubundaki 154 milyon çocuk, işçi olarak çalışıyorken; 75 milyonu fiziksel ve zihinsel gelişimlerini olumsuz etkileyen işlerde çalışıyor. Dünya genelinde yaşanan iş cinayetlerinde her yıl ortalama 10 bin-12 bin arası çocuk hayatını kaybediyor. Türkiye Avrupa Birliği’ne (AB) adaylık sürecinde olan ülkeler ile kıyaslandığında Karadağ, Arnavutluk, Makedonya ve Sırbistan’dan sonra en çok çocuk işçiliğine sahip olan ülke konumunda bulunmaktadır. Türkiye’de yaklaşık olarak 600 bin civarında kayıt dışı çalışan çocuk işçi bulunmaktadır. Özellikle ‘çırak’ ve ‘stajyer’ adı altında milyonlarca çocuk zorunlu olarak çalıştırılarak emek sömürüsüne maruz kalmaktadır” dedi.

Sadece çocuk işçilerin değil, çocuk gelinler ve çocuk istismarı da bu ülkenin bir gerçeği olduğunu ifade eden Eğitim Sen Eskişehir Şube Eğitim Sekreteri Özge Akgül Ayaz şunları söyledi: “ Adalet Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de çocuk istismarıyla ilgili dava sayısı, son 10 yılda yaklaşık 3 kat artmış durumda. Oyun çağında zorla evlendirilen çocuklar bu istismarı en derinden yaşamaktadır. Okullarda ise durum farklı değildir. Paran kadar eğitim aldığın, sınıf ayrımcı bir sistem ilkokula kadar inmiş durumda. Ekonomik durumları iyi olan ailelerin çocukları özel okullarda okurken, emekçi çocukları talepleri ve yeteneklerine bakılmaksızın meslek okullarına veya imam hatiplere gitmeye mecbur bırakılıyorlar. Eğitim giderler emekçi ailelerin belini bükerken, eğitim sistemin yap boz hale getirilmesi çocuklarımızı örseliyor. Yukarıdaki tablo çocuklarımıza vaat edilen geleceğin ne kadar karanlık olduğunu ortaya koymaktadır. Sorunları çözmesi gereken siyasi iktidar ise ortaya koyduğu eğitim politikalarıyla bu tabloyu daha da içinden çıkılmaz ve karanlık hale getirmektedir. Ülke olarak eğitimin evrensel ilkelerinden uzaklaştığımız sürece de bu sorunlar katlanarak artacaktır. Sorgulayan, eleştiren çocuklar yerine; itaat eden, düşünmeyen nesiller yetiştirme politikası ile aydınlık ve güvenli bir gelecek inşa etmek mümkün değildir. Bu yüzdendir ki, öğrencilerimiz OECD ülkeleri içinde en mutsuz çocuklardır. Türkiye’de çocukların yaşadığı sorunlara kalıcı çözümler üretmeden, onlara sağlıklı bir gelecek hazırlamak için gerekli adımlar atılmadan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın gerçek bir “çocuk bayramı” olarak kutlanması mümkün görünmemektedir.”

   

Haberler