ONLAR CHP’Lİ OLAMAZ

Eskişehirli kadın gazetecileri kabul eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Eskişehir’e ilişkin sorulara yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, parti içi çekişmeler için net konuştu: "Biz, kişisel çıkar peşinde koşan bir parti değiliz" dedi.

Yerel seçimlerde Eskişehir’de iddialı olduklarını aktaran Kılıçdaroğlu, “Eskişehir’de iddialıyız. Belediye başkanlarımız son derece başarılı. Güzel hizmetler sunuyorlar. Bursa’ya bakın, Ankara’ya bakın bir de Eskişehir’e bakın. Bursa ‘yeşil Bursa’ydı.’ Yeni adı ‘beton Bursa’. Ankara, kocaman bir köy havasında ama Eskişehir cıvıl cıvıl, kent havası olan uygar bir dünyanın bir parçası gibi, yemyeşil. Hatta denizi olmayan ama plajı olan, bir kent. Bu açıdan bakıldığında Eskişehirlilerin, Eskişehir’in yeniden CHP yönetimine verilmesi konusunda bir irade sergileyeceklerine inanıyorum, güveniyorum” dedi.  
“Çoğunluğu sağlamak istiyoruz”
‘Yılmaz Büyükerşen 2019 seçimlerinde başkanlığa yeniden aday olursa onaylar mısınız sorusuna ise “Tabiî ki, niçin olmasın” diye yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, “Bizim geçen seçimlerde almakta zorlandığımız ya da kıl payı kaçırdığımız ilçeler var. Onları almak istiyoruz. Dolayısıyla Büyükşehir Belediye Meclisi’nde de çoğunluğu sağlamak istiyoruz” ifadelerini kullandı. 
“Sorumluluğunuzun bilincinde hareket edin”
Kılıçdaroğlu, Eskişehir’de parti içi çekişmelerin partiye büyük zarar verdiğini, bu konuda Genel Merkezin bir müdahalesi olup olmayacağı yönündeki soruya ise şöyle yanıt verdi: “Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu şartlar dikkate alındığında parti içi iç çekişmeler ya da tartışmalar ne partiye, ne de Türkiye’ye hiçbir yarar getirmez. Eğer bir Cumhuriyet Halk Partili, Türkiye’nin geleceğinden kaygı duyuyor ve bu kaygının giderilmesi yönünde irade beyan etmeyip de, parti içi kısır tartışmaların parçası oluyorsa onu CHP’li saymak doğru değil. O CHP’li değil. Çünkü biz, kişisel çıkar peşinde koşan bir parti değiliz. Partimizin tarihi, partimizin kültürü Türkiye’nin sorunlarına çözüm üretme konusunda bize görev  vermiştir. Ve biz bu görevle hep hareket ettik. Bu alanda hep çalıştık, bu bağlamda mücadele ettik. Belediye başkanlarımız böyle çalışıyor. Çalışmak zorunda. Milletvekillerimiz böyle çalışıyor. Çalışmak zorunda. Genel Başkan olarak ben böyle çalışıyorum. Dolayısıyla bizim Türkiye’yi uygar dünyanın bir parçası haline getirmek konusunda sorumluluğumuz var. Türkiye bugün çok kötü yönetiliyor. Hatta yönetilmiyor bugün. Freni patlamış bir kamyon gibi yokuş aşağı gidiyor. Türkiye’nin nereye gideceği belli değil. Şimdi bu tablo ortadayken, bizim işte il başkanları, ilçe başkanları, belediye başkanları ve milletvekilleri arasında tartışma var gibi bir algıyı yaratmak doğru değil. Asla buna katılmıyorum. Her Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu ülkeye karşı sorumluluğu var. Bu sorumluluğun bilincinde hareket etmesi lazım.”
 
 
 
Haberler