MİLLETVEKİLİ SIRALAMASINI KİM BELİRLEDİ?

SONER UÇAK YAZDI...

Nabi Avcı, Harun Karacan, Emine Nur Günay ve Dündar Ünlü’nün ilk dörtte yer almasının talimatını Recep Tayyip Erdoğan verdi.

İtiraz eden duydunuz mu? Bu listeye kızanlar, öfkelenenler bile biat gemisinin güvenli yolculuğuna teslim ediyorlar kendilerini.

Kim bilir; belki, deniz çok dalgalıysa ve yüzme bilinmiyorsan en kötü gemi, gemisizlikten daha iyidir.

“Dündar Ünlü’nün hakkı yendi” sözü bile küçük fısıldamalardan öteye geçmiyor,

Gazeteciler bile bu alışkanlığın gündem yaratamayacağından mütevellit belki de, AK Parti üzerine yapılan  sığ bir değerlendirme ardından gözü CHP’ye çeviriyordu.

CHP’ye bakalım…

İlk kavga listeleri kimin belirleyeceği yönündeydi.

-Ataç, buradan bastırır,

-Kurt, şunları devreye sokar

- Yılmaz Hoca bu; elbette dahli olacaktır.

İlk tokadı Kurt attı, testi kırılmasın diye

Muharrem İnce’nin seçim bürosu açılışında dedi ki, “Milletvekili sıralamasından kim çıkarsa çıksın aynı özveri ile çalışın”

Tokattı;  testinin kırılma ihtimalinin yüksekliği karşısında mütevazi bir uyarı

Listeler belirlendi.

Önce “Ahmet Ataç,  Yılmaz Hoca ve Kazım Kurt’u silip geçti” dediler.

Sonra “liste tamamen Yılmaz Hoca’nın listesi” dediler

Sonra “Yılmaz Hoca ile birlikte Ataç yapmış” dediler

Sonra, sonrası dediler oğlu dediler

Hepsini CHP’liler dedi üstelik

Testiden bihaber CHP’liler

Yılmaz hoca şamarı çaktı

“İspatlamayan şerefsizdir”

Testi kırıldı kırılacaktı çünkü

Milletvekilliği sıralamasında neredeyse son yılların moda ifadesi ile bir üst akıl aranır hale gelmişti.

İyi Parti’ye kayacak oylardan, HDP’ye kayacak oylardan ses edilir olmuştu.

Testi kırıldı mı  kırılmadı mı bilinmez

Büyükerşen’in sabır taşı çatladı.

“Testi elden gidiyor arkadaş”ın en yalın ifadesi: İspatlamayan şerefsizdir

Gelelim madalyonun diğer yönüne

CHP İl Yönetimi, ve listelerde adı yer alan isimlerin “ispat çabası” olmazsa bile

Yaşam belirtisi göstermemesi sizce de biraz tuhaf değil mi?

Haberler