ÜLKÜCÜ DAVASINA KÜSMEZ

MHP İl Başkanı Kadir Bıyık ile sadece siyaseti değil, Eskişehir’i, ülkücülüğü ve sosyalizmi konuştuk.

ÜLKÜCÜ DAVASINA KÜSMEZ
02 Ocak 2017 Pazartesi 13:56



RÖPORTAJ: AYŞE KAYTAN UÇAK

Partisinin en sıkıntılı döneminde göreve geldi. Göreve geldiği günden bir gün sonra Türkiye’de darbe girişimi oldu. Memleketin karışık, partisindeki istifaların olduğu dönemde elini taşının altına koydu. Genç ve dinamik bir ekip kurarak, çalışmaların startını verdi.
 
Büyüklerimizin tecrübesi bizim enerjimiz var…
Genç bir il başkanısınız. Siyasette gençler, yaş olarak büyüklerin bir adım gerisinde kalıyor. Sizin il başkanı olmanız birilerini şaşırttı mı?
 
İlk başta yadırganıyor. Siyasi partilerin özellikle il başkanları genel de belli bir yaşın üzerinde.  Türkiye’nin, Milliyetçi Hareket Partisi içerisindeki en genç il başkanı benim. Birileri ziyarete geldiğinde ‘aaa çok gençmiş’ sözleriyle karşılaşıyorum. Ancak gençlerde siyaset yapmalı. Bunun avantajı nedir? Büyüklerimizin tecrübeleri vardır. Siyasi geçmişleri vardır ama bizim de onlardan biraz daha fazla enerjimiz, umudumuz ve çalışma çabamız olur. Milliyetçi Hareket Partisi’nde de gençlerin önünü açma imkanı bana verildi. Bende kadrolarımı gençlerden oluşturdum. Heyecanımız var. Son atandığımızdan beri faaliyet raporlarına baktığımızda 5 ay içerisinde 106 tane faaliyet yapmışız.  Enerjimize güveniyoruz.  Ortaya bir olgu koyacağımıza inanıyoruz. En büyük farkımız enerjik olmamız.
 
“Yönetimler tamam, çalışmalar başladı”
Teşkilat içerisinde örgütlenmeler tamamlandı mı?
Hepsi tamam. Ben 14 Temmuz’da göreve geldim. Ben göreve gelmeden önce 7 tane ilçe başkanımız muhalefetten yana tavır koyarak görevlerinden istifa etmişti. Tüm ilçelerimiz aktif ve faal. Yönetimler kuruldu. Teşkilatlarımız çalışmaya başladı. Bizim  için biraz yoğun geçti. 5 aylık yoğun bir sürecin içerisinden alnımızın akıyla çıktık. Şuan için sadece siyasi faaliyetlerimizi yapıyoruz. Devamlı taşra ile ziyaret halindeyiz. Vatandaşımızın dertlerini dinliyoruz. Gerekli kişilere iletiyoruz. Basın açıklamalarında bulunuyoruz. Şehrin merkezindeki genel ve yerel sıkıntılarla da ilgileniyoruz.
 
“Şubat ve Mart da ilçe kongreleri başlıyor”
Kongre süreci var mı?
Genel Merkezimiz talimatıyla Türkiye’de kongreler başladı. Bize verilen tarihler Şubat ve Mart ayı içerisinde 14 ilçemizi bitirip, Haziran ayı içerisinde il kongremizi yapmayı planlıyoruz. Daha sonra 18 Mart 2018’de de genel başkanlık seçimimiz olacak. Seçim takvimimiz yayınlandı. Biz de bununla alakalı çalışmalarımızı ve hazırlıklarımızı yaptık.
 
“Seçimlere topyekun giremedik”
Her teşkilatın içerisinde kendine göre problemleri ve sıkıntıları olabilir. Bizim yerel de çalışmamız gerekiyor. Yerel bir politika belirlemeniz gerekiyor. Belediyecilik üzerine olsun, şehrin sıkıntıları olsun, vaat edebileceğimiz seçim vaatlerinde Eskişehir özelinde projeler üretmemiz gerekiyordu. Bizden öncekilerin demek ki bu konularda eksiklikleri olmuş. Bizde bunları tespit edip aynı hatalara düşmememiz gerekiyor. O dönemde parti içerisindeki bazı grupla kopukluk oldu. Seçimlere topyekun giremedik. Kendine göre kızanlar, küsenler, beklentisi olanlar kişiler oldu. İstediğimiz sonuçları alamadık. Bunlar bizim geçmişte yaşadığımız eksikliklerdi. Benim de ocak başkanlığı döneminde olduğum süreç içerisinde hataysa eğer bunlar, bende o hatalılardan birisiydim. Şimdi aynı hatalara düşmemek için tespitlerimizi yapacağız. Bunun sonrasında da büyüklerimize muhakkak ki danışıyoruz. Bizim şuan için kurduğumuz yönetimler hep genç. Danışmamız gereken yerlerde büyüklerimizin de fikirlerini alıyoruz.
 
“Sandıklara sahip çıkamadık”
Biz son seçimlerde çok ufak bir rakam ile vekilimizi kaybettik. Eskişehir’de her zaman Milliyetçi Hareket Partisi’nin bir tane vekili vardır. Tespitlerimize göre biz sandıklara sahip çıkamadığımız için bu vekilimizi kaybettiğimizi düşünüyorum. O zaman ki yöneticilerimiz de, partililerimiz de aynı yönde görüş beyan ediyorlar.  Milliyetçi Hareket Partisini benimseyen insanları sandık başlarına oturmuş olsaydık bizim bugün Eskişehir’de bir tane vekilimiz olacağına düşünüyoruz. Eskişehir genelindeki oy sayısı ve aradaki o 600 oyluk fark kapanabilirdi.  Son seçimlerde özellikle Odunpazarı bölgesinde çok muazzam bir başarıya ulaştık. Son seçimlerde 40 bin üzerinde bir oy aldık. Oy oranımız Odunpazarı’nda yükseldi. Merkez olsun, taşra olsun bu seçimlere çok daha iddialı, adaylarımızı öncesinden belirleyeceğimiz bir politika ile girmeye niyetimiz var. Belediye meclis üyelerimizi çok öncesinden belirlememiz gerekiyor. Vatandaşa elimizde bir done, bir projeyle gitmemiz gerekiyor. Kendimizi iyi ifade etmemiz gerekiyor. Siyaset bir iddia işidir. Burada en iyi iddiayı koyan kişi vatandaş tarafından oy alır. Kendimizi çok iyi ifade etmemiz gerekiyor. Biz kendimizi çok iyi ifade edemediğimizi düşünüyorum. Bizim adaylarımız olsun, siyasetçilerimiz olsun ya da partimizin temsilcileri ya da başkanları tarafından iyi ifade edilmediğimizi düşünüyorum.
 
“Ülkücü davasına küsmez”
Partide küskünler ya da dargınlar var mı?
Ülkücü davasına küsmez, partisine küsmez.  Partililerimiz arasında kırgınlık ya da küskünlük olduğunu düşünmüyoruz.
 
“Seçim zamanı geldiğinde Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy verir”
Meral Akşener ya da diğer adayları destekleyenler de ülkücüydü. Bu arkadaşlarınızı kaybettiğinizi düşünüyor musunuz?
Bizim kaybettiğimiz bir tabanımız yok. Evet, kafasından Meral Akşener’i geçirebilir. Ama o arkadaşlarımızda ülkücüdür. Seçim zamanı geldiğinde Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy verir. Seçim zamanı geldiğinde çalışır. Onların iddiaları Meral Akşener genel başkan olursa partinin başarılı olacağı. Ama şuan için bizim ülküdaşlarımız genel başkanımız kimse ona tabi olurlar. Milliyetçi Hareket Partisi oy verirler. Onların öyle kızalım, küselim durumlarının olduğunu düşünmüyorum.  Ülkücü ve MHP’li hisseden herkes teşkilatlarının, partisinin emrindedir. Çalışır. Seçim döneminde de çalışır. O süreçte muhalif bir hareket olduğunda görüş beyan etmişlerdir. Ama herkes bu çatının altındadır. Bundan dolayı bir kaygımız yok.
 
Ruhsar Demirel’in, Eskişehir teşkilatıyla arasını nasıl?
Teşkilatlarımız ile ilgileniyor. Kendisi Genel Başkan Yardımcımız. Genel Başkanın talimatları doğrultusunda ne görev verilirse onu gerçekleştiriyor. İl il geziyor. Eskişehir’deki programlara dahil oluyor. Ziyaretler, cenazeler, burada yapacağımız tüm faaliyetlere gelip gidiyor.
 
“Biz Eskişehir’de belediye alırız”
MHP’nin yerel siyasetteki hedefi nedir?
Eskişehir’de şöyle bir algı var. Bunu her yerde üstüne basa basa söylüyoruz. ‘Zaten Eskişehir’de MHP belediye kazanamayacak. AK Parti kazanacağına, CHP kazansın’ diye oy devşirme, algı yönetimi yapılmış. Biz buna karşıyız. Bunu engellemek için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Milliyetçi Hareket Partisi, Eskişehir’de belediye kazanabilir. Bu gücümüz ve potansiyelimiz var. Biraz daha çalışarak belediyeler alabiliriz. Milliyetçi Hareket Partisi kazanamadıktan sonra kimin kazandığı da çok önemli değil. CHP kazanmış, AK Parti kazanmış. Bizim teşkilatlarda üstüne basa basa söylediğimiz her şey kendini ülkücü, Milliyetçi Hareket Partisi’nin mensubu hisseden herkes partisine oy vermeli. Sandığına sahip çıkmalı. Bu camiaya için çalışmalı. İnanmak başarmanın yarısıdır. Biz Eskişehir’de belediye alırız. Geçmiş dönemlerde bizim belediyelerimiz vardı. Onları tekrardan kazanmak üzere taşrada özellikle belirlediğimiz noktalarda daha farklı ve aktif çalışarak biz bu belediyeleri alacağız. Milliyetçi Hareket Partisi’nin belediyecilik üzerine genel merkezin düzenlediği çok büyük çalışmaları var. Bunları Eskişehir’de uygulamak istiyoruz. 2019 seçimlerinde her şey olağan giderse bunları uygulamak istiyoruz. Eskişehir’de 15 tane belediyemizin 15’ine de talibiz ve iddialıyız. Genel siyasette de öncelikle kaybettiğimiz bir vekili alarak, daha sonrasında üzerine koyarak bir politika belirlemek istiyoruz.
 
“Yatırımlarının engellendiğini düşünüyorum”
Eskişehir Milletvekillerinin performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sorunlar Meclis’e taşınıyor. Ama taşındığında da çözüm odaklı olduğunu düşünmüyorum. Biz de genelde çözümden çok münakaşa, tartışma bir polemiğe dönüyor. İktidar farklı partiden, belediyeler farklı partiden olunca bundan dolayı çözüm oluşturulamıyor. Bunun böyle olmaması gerekiyor. Kentin daha ileriye gitmesi için ılımlı siyaset. Ortada bir problem olabilir. Problemi çözümüyle ilgili önerisini dile getirir ve bunu ortaya koyar. Koyduğunda değerlendirilmesi gerekir. Biz bunu ne AK Parti, ne CHP, ne de MHP olarak yaptığımızı düşünmüyorum. Bu da şehri sürekli tıkıyor. Kısır bir siyaset. Devamlı gündem değişiyor. Baktığımızda birçok illerde çok muazzam şehircilik yapılıyor ama bizde şehir sadece birkaç mahalle ile merkeze tıkanmış olarak kalıyor. Meclis’te de Eskişehir’in sorunlarının çok dile getirildiğini düşünmüyorum. Şehrimiz daha iyi yerde olması gerekirken hak ettiği yerde değil. Destek de görmüyor. Yeterince yatırım da yapılmıyor. Önü açılmıyor. Bu kendi siyasilerimizin dinamiklerimizin problemlerinden dolayı.  Daha iyi olabilir. Siyasi kavgalardan dolayı bu şehrin önünün kesildiğini, yatırımlarının engellendiğini düşünüyorum.
 
“Vatandaşın sorularına yanıt vereceğiz”
Yeni anayasa konusunda bir çalışmanız var mı?
Genel Merkez bununla ilgili bir çalışma yapıyor. Bize de şuan için herhangi bir görüş beyan etmemiz üzerine bir talimat gelmedi. Yakın bir zamanda il başkanları toplantısında durum değerlendirmesiyle alakalı bir bilgilendirme yapılacağını tahmin ediyorum.  Genel Merkezimiz son anayasa, terör, ekonomi ile alakalı bölgelerde bilgilendirme toplantıları yapıyor. Divan üyeleri, merkez yürütme kurulu üyeleri, genel sekreterimiz İsmet Büyükatan yönetiminde böyle bir toplantı yapılıyor. Bizde talep ettik. 22 Ocak’a talep ettik. Gün içerisinde gelen yöneticilerimiz partide bir basın açıklaması, arkasından tüm partililerimize vatandaşın merak ettiği anayasa ile ilgili bilgilendirme yapılacak. Çalışmalarımız devam ediyor. MHP’nin bu konudaki düşünceleri konusunda teşkilatımızı ve partilileri bilgilendirmeyi düşünüyoruz.  Bu iş bizi de aşan bir durum. Hukukçu değiliz. Siyasi kimliğimizle genel merkezin politikalarına sadık kalarak yön tayin etmemiz lazım.
 
“Biz bu zamana kadar ne olduğumuzu anlatamadık
Toplum ülkücüleri farklı mı algılıyor?
Vatandaşın üzerinde ülkücülere karşı yanlış bir algı var. ‘Ülkücüler kavgacıdır’ algısı var. Aslında bu böyle değil. Biz bu zamana kadar ne olduğumuzu anlatamadık. Bunun da temel sebeplerinden bir tanesi de 80 ihtilali döneminde ülkücülerin bu ülkeye bedel ödeyerek, komünizme geçit vermemesinden dolayı ve arkasından uzun süre cezaevi ve siyasi yasaklar bundan dolayı vatandaşımızın kafasında böyle bir algı var.
 
“Biz de her şey Türk’e göre olmalı”
Ülkücüler neden komünizme karşı?
Biz Müslümansız ve Türksüz. Biz de her şey Türk’e göre olmalı. Bizim önceliğimiz Türk-İslam ülküsüdür. Buna göre Türkler dizayn edilmelidir. Bilinen tarihimiz 5 bin yıllık bir tarihtir. Komünizm sadece ekonomik değil, sosyolojik ve psikolojiktir, genlere de dayanır, dine de dayanır. Birleştiğimiz tek nokta sosyal politikalar da olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de bu politik yapı, bu demografik yapı buna uygun, komünizme uygun değil. Rusya’da bunu yaparsın ancak ülkücülük yapamazsın. Onlarında yapısı buna müsait değildir, müsaade etmezler. Türkiye’de de biz buna müsaade etmedik. Bir siyasi oluşum olacaksa, Türkiye’de bir yapı olacaksa Türklük üzerine bu coğrafyada yaşayan insanlar tarafından doğmalı. Bizim kendimizin bir siyasi politika üretmesi lazım. Bu şekilde yaşamamız lazım. Kendini Türk hisseden herkes Türk’tür.  
 
“Biz de bir ayrımcılık yok”
MHP içinde Kürtler ya da Aleviler var mı?
Bu konuda ön yargılar çok. ‘Ülkücüler içerisinde aleviler olamaz, Kürtler olamaz algısı var.’ Bizim il başkan yardımcılarımızdan Kürt olanlar var. Partililerimizden, ilçe başkanlarımızdan Alevi olanlar var. Genel Merkezimizde de bu aynı şekilde. Biz de bir ayrımcılık yok. Etnik unsuru ne olursa olsun biz kimseyi ayırmıyoruz.
 
“Ülkücülüğün içerisinde de bir sosyalizm vardır”
Bir ülkücü sizce bir sosyalisti ikna edebilir mi?
Edebilir. Neden edemesin. Ülkücülüğün içerisinde de bir sosyalizm vardır. Nihayetinde bizim camiamız içerisinde de çok farklı insanlar var.
 
“Bilgin bitti mi şiddete başvuruyorsun”
Eskişehir’deki üniversitelerde ülkücüler ve solcu gençler arasında yaşanan olayları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Anadolu Üniversitesi genel de solun ve örgütün ağırlıklı olduğu, ülkücülerin sayısının az olduğu bir yer. Osmangazi Üniversitesi’nde ise tam tersi. Ülkücülerin ağırlıklı olduğu bir yer. Şunu görmek lazım. Üniversiteler de şu olması gerekiyor. Üniversitelinin bir ideolojisinin olması gerekiyor. Bu ideolojiyi yaşarken, anlatırken insanların birbirine şiddet uygulaması, alan hakimiyeti oluşturması yanlış bir şey. Üniversiteli düşünmeli ve yaşamalı. Sadece sol yada ülkücülük değil, dini grupları da iyi okuyup anlamalı. Sol fraksiyonları da iyi okuyup anlamalı. Ülkücülüğü de, Türk milliyetçiliğini de çok iyi görmeli. Düşünen insan olması lazım. Birbirine karşı eylemden ziyade düşünebilecek ve kendi yolunu tayin edebilecek kişilerin olması gerekiyor. Bir ülkücü olarak söylüyorum, bizden farklı düşünen insanlarla birincisi diyalog kuramıyoruz. İkincisi siyaseten birilerine bir okuyalım, bir anlayalım araştıralım bu fikrin ideolojisi üzerine kimler ne kitaplar yazmış bunları da bilmeden sadece kulaktan dolma siyaset yapıldığı için bir noktaya geliniyor. Bunun sonrasında bilgin bitti mi şiddete başvuruyorsun. Sıkıntı burada. Bizim  biraz daha insanlar karşı biraz daha insan olduğu için hümanistçe yaklaşmamız gerekiyor. Kavga edeceksek   ideolojimizle kavga etmemiz gerekiyor. Genel itibariyle iki taraf için de konuşuyorum. Bilgisizliğimiz bizi hep bu cahilce hareketlerin içerisine çekiyor. Okumaktan imtina ediyoruz. Sosyal olaylara bir tavır koymamız gerekirken biz sadece ideolojik kutuplaşmadan dolayı hiçbir şekilde ortak bir payda bularak bir araya gelemiyoruz.

“Bizim faşistlik bir durumumuz yok zaten”
‘Ülkücüler faşisttir, MHP faşisttir’ algısı nasıl yıkılır?
Ülkücülere ya da MHP’lilere böyle bir algı yapılıyor. Bizim partimiz devamlı bir algı yönetimiyle yönetilmek isteniliyor. Bizim faşistlik bir durumumuz yok zaten. Yani faşist olmuş olsaydık, Türk olmayan kişiler başkan olamazdı. Ya da dine farklı bakmış olsaydık Aleviler bugün partimizin içerisinde yoğun bir şekilde olmazdı. Biz böyle değiliz, bu suçlamaları da kabul etmiyoruz. Bunun için ne yapılması gerekiyor? Kendimizi daha rahat ifade edebileceğimiz ortamların olması lazım. Kendini ülkücü yada Milliyetçi Hareket Partisi’nin mensubu olarak hisseden herkesin okuyarak, dünya görüşünü iyi ifade etmesi gerekiyor. Biz bunu yapamıyoruz. Bunu yapamadığımız için de böyle bir algı var. Daha iyi ifade etmek gerekir.  Hassasiyetlerimiz, ortak noktalarımız aynı.
 
 
 
 
 
 
 
 
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.