ÖĞRENMEK İSE DERDİMİZ HER YERDE ÖĞRENİRİZ
Eskişehir’de, son yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname ile görevlerinden ihraç edilen akademisyenler, ‘Okuma Gurubu’ ile öğrencileri ile buluşmaya devam ediyor.
RÖPORTAJ: GÖZDE ÇELİK
Adımlar ve Eflatun Kafe’de haftada üç gün dönüşümlü olarak gerçekleşen toplantıda öğrenciler kitap okuyor, okudukları kitabı tartışmaya açıyor. Eflatun Kafe’de gerçekleşen okuma gurubu toplantısına konuk olduk. İhraç edilen akademisyenlerden Doç. Dr. Ertuğrul Uzun ve Yard. Doç. Dr. Kıvılcım Turanlı ile okuma gurubu üzerine konuştuk.
‘Okuma Gurubu’ nasıl şekillendi? Nereye gidiyor?
Doç. Dr. Ertuğrul Uzun: Hukuk Fakültesi’nde, 10 yıla yakındır yürüttüğümüz bir okuma grubumuz var. Dönemde 8, yılda 16 defa farklı sayıda öğrenci ile seçme edebi eserleri ve düşünce eserlerini okuyoruz ve tartışıyoruz. Öğrencilerin gönüllü geldiği, karşılığında not ya da menfaat elde etmediği böyle bir yükü gönüllü olarak yüklendikleri zevkli bir iş. Geçen yıl ‘Barış Bildirisi’ imza süreci ardından, 15 Temmuz Darbesi ve Kanun Hükmünde Kararnameler derken açığa alınıp, ihraç edildik. Okuma grubu ile aramızda özel bir ilişki var. Öğrenci, hoca ilişkisinden öte dostluğa yakın bir ilişkimiz var. Biz ihraç edildikten sonra öğrenciler ile görüştük ve bu okuma gurubuna devam etmeye karar verdik. Böylelikle okuma gurubunu, üniversitenin dışına taşımış olduk. Üniversitenin dışında okuma günleri yaparak kurumsal bağlılıklardan kurtulmuş ve özgürce bir ortamda devam ediyoruz. İşin ilginç tarafı KHK'larla ihraç edilmemizden sonra, okuma gurubuna olan ilgilerinin artması oldu. Sayı olarak arttık ve haftada 1 gün toplanırken artık 3 gün toplanmaya başladık.
Yard. Doç. Dr. Kıvılcım Turanlı: Öğrencilerimizin bu derslere ihtiyacı var. Biz bu dersleri fakültede yaparken biraz daha kurumsallığın içindeydi, hoca öğrenci ilişkisi içindeydi. Biz başlatmışız, biz yürütüyoruz gibi gözüküyor ama onlardan gelen talep doğrultusunda ilerliyor, onlar olmasa yürüyecek bir şey değildi bu.
Doç. Dr. Ertuğrul Uzun: Kamuya açık bir çağrıya daha fazla sayıda icabet eden öğrenciler var. Tek tek çağırmıyoruz. Sosyal medyadan duyan, arkadaşlarından duyan öğrenciler derslere katılıyor.
Öğrencilerin bu yoğunlukta derslere katılımda bulunması, sizlere destek olmanın bir göstergesi olabilir mi?
Yard. Doç. Dr. Kıvılcım Turanlı: Ben destekten ziyade öğrencilerimizin bizi özlediklerini düşünmeyi tercih ediyorum. Okuma gurubu ile öğrenciler nefes aldıklarını hissediyorlar. Hukukun kuru bir dili var bunu öğreniyorlar. O kuru dile mahkum olmak istememeleri açısından edebiyat ile hukuku harmanlıyorlar ve bunu yaşama uygulayabiliyorlar.
Doç. Dr. Ertuğrul Uzun: İhraç edilmemiz ile birlikte üniversitede ders dışında kitaplar okutan hocalar kalmadığı için öğrencilerimiz talepleri doğrultusunda bize ulaşıyorlar. Bu artık bir ihtiyaç haline geldi onlar için. Bu toplantıların gidişatını ne yönde görüyorsunuz?
Yard. Doç. Dr. Kıvılcım Turanlı: Grup büyüyecek gibi görünüyor.
Doç. Dr. Ertuğrul Uzun: Şu anki öğrencilerimiz bizi fakülteden tanıdığı için öyle bir bağlantımız var. Sosyal medya, çok sayıda öğrenciye ulaşmamızı sağlıyor. Bu hiçbir zaman fakülte toplantısı değil. Farklı fakülteden öğrenciler geliyor artık.
‘Okuma Gurubuna resmi bir çatı altında toplamak gibi bir planınız var mı?
Yard. Doç. Dr. Kıvılcım Turanlı: Plan aşamasında olan çalışmalar elbet var. Nasıl şekillenir o zamanla netleşecek. Burada bir damar var ve biz o damarı bırakmayı düşünmüyoruz.
Doç. Dr. Ertuğrul Uzun: Bir çatının altında toplanabiliriz ama hayalimiz gittiği yere kadar okuma gurubu gidecek, artık başka bir faaliyetimiz var ona devam edelim değil, okuma grubumuz devamlı olacak. 10 yıllık bir gelenek bu ve devam da edecek.
Şu an mevcuttaki öğrenciler ile üniversite bağlantınız var. İlerdeki süreçte bu bağı nasıl diri tutacaksınız?
Doç. Dr. Ertuğrul Uzun: İhraç sonrası elbette bir çekince yaşadım fakat sonra baktığımda öğrenciler artarak geliyor derslere ve o çekince kalmadı. Talep ile alakalı bir durum bu, bu talebi okuma gurubu ile tatmin edeceklerini düşünüyorlar. Bir kitap hakkında özgürce tartışma ortamı öğrencileri çekiyor. Zaten okuma günleri dışında da böyle bir ortam yok maalesef. Ne tür kitaplar okutuyorsunuz, okuyorsunuz?
Yard. Doç. Dr. Kıvılcım Turanlı: Biz hazır bir program yapmıyoruz. Kitapları birlikte belirliyoruz. Daha çok edebiyat kitapları okutuyoruz. Mümkün olduğunca farklı yazarlardan kitaplar okuyoruz.
Doç. Dr. Ertuğrul Uzun: 1 haftalık süreçte belirlediğimiz kitabı hep birlikte okuyup bitiriyoruz. Sonra toplanıp kitap üzerinde tartışıyoruz. Kitabı okuyup bitiremeyen öğrenciler bile okuma gurubu toplantısına kitap hakkında konuşulanları, tartışılanları dinlemek için geliyorlar ve hatta kitabı okumayanlar bile katılıp bizi dinleyip kitap hakkında fikir edinebiliyor.
Süreç nasıl ilerliyor sizin için?
Doç. Dr. Ertuğrul Uzun: İyi ki öğrencilerimiz ile bir araya geldiğimiz okuma gurubu var. Başka türlü hayat daha zor olabilirdi. Aramızdaki gönül bağının bizim için iyileştirici bir tarafı var.
Yard. Doç. Dr. Kıvılcım Turanlı: Öğrenmek ise derdimiz her yerde ve her koşulda öğrenebiliyoruz.
Doç. Dr. Ertuğrul Uzun: Geçekten üniversiteye hapsolmuş kalmış bir insandım, dışarıda daha özgür şartlarda öğrenmek ve öğretmek devam edebiliyormuş. Bilginin üretilmesi ve yayılması dediğimiz şey sadece sınıflarda kurumsal olarak yapılacak bir iş değil. Tutku ile bağlandıysak dışarıda da pekala bu işi yapabiliyoruz. Menfaatsiz bir araya toplanmak en önemlisi bizler için.
Okuma Gurubu toplantıları nerede yapılıyor?
Eflatun Kafe Kitap ve Adımlar Kitap Kafe de, haftada 3 gün dönüşümlü olarak gerçekleşiyor.
Adımlar ve Eflatun Kafe’de haftada üç gün dönüşümlü olarak gerçekleşen toplantıda öğrenciler kitap okuyor, okudukları kitabı tartışmaya açıyor. Eflatun Kafe’de gerçekleşen okuma gurubu toplantısına konuk olduk. İhraç edilen akademisyenlerden Doç. Dr. Ertuğrul Uzun ve Yard. Doç. Dr. Kıvılcım Turanlı ile okuma gurubu üzerine konuştuk.
‘Okuma Gurubu’ nasıl şekillendi? Nereye gidiyor?
Doç. Dr. Ertuğrul Uzun: Hukuk Fakültesi’nde, 10 yıla yakındır yürüttüğümüz bir okuma grubumuz var. Dönemde 8, yılda 16 defa farklı sayıda öğrenci ile seçme edebi eserleri ve düşünce eserlerini okuyoruz ve tartışıyoruz. Öğrencilerin gönüllü geldiği, karşılığında not ya da menfaat elde etmediği böyle bir yükü gönüllü olarak yüklendikleri zevkli bir iş. Geçen yıl ‘Barış Bildirisi’ imza süreci ardından, 15 Temmuz Darbesi ve Kanun Hükmünde Kararnameler derken açığa alınıp, ihraç edildik. Okuma grubu ile aramızda özel bir ilişki var. Öğrenci, hoca ilişkisinden öte dostluğa yakın bir ilişkimiz var. Biz ihraç edildikten sonra öğrenciler ile görüştük ve bu okuma gurubuna devam etmeye karar verdik. Böylelikle okuma gurubunu, üniversitenin dışına taşımış olduk. Üniversitenin dışında okuma günleri yaparak kurumsal bağlılıklardan kurtulmuş ve özgürce bir ortamda devam ediyoruz. İşin ilginç tarafı KHK'larla ihraç edilmemizden sonra, okuma gurubuna olan ilgilerinin artması oldu. Sayı olarak arttık ve haftada 1 gün toplanırken artık 3 gün toplanmaya başladık.
Yard. Doç. Dr. Kıvılcım Turanlı: Öğrencilerimizin bu derslere ihtiyacı var. Biz bu dersleri fakültede yaparken biraz daha kurumsallığın içindeydi, hoca öğrenci ilişkisi içindeydi. Biz başlatmışız, biz yürütüyoruz gibi gözüküyor ama onlardan gelen talep doğrultusunda ilerliyor, onlar olmasa yürüyecek bir şey değildi bu.
Doç. Dr. Ertuğrul Uzun: Kamuya açık bir çağrıya daha fazla sayıda icabet eden öğrenciler var. Tek tek çağırmıyoruz. Sosyal medyadan duyan, arkadaşlarından duyan öğrenciler derslere katılıyor.
Öğrencilerin bu yoğunlukta derslere katılımda bulunması, sizlere destek olmanın bir göstergesi olabilir mi?
Yard. Doç. Dr. Kıvılcım Turanlı: Ben destekten ziyade öğrencilerimizin bizi özlediklerini düşünmeyi tercih ediyorum. Okuma gurubu ile öğrenciler nefes aldıklarını hissediyorlar. Hukukun kuru bir dili var bunu öğreniyorlar. O kuru dile mahkum olmak istememeleri açısından edebiyat ile hukuku harmanlıyorlar ve bunu yaşama uygulayabiliyorlar.
Doç. Dr. Ertuğrul Uzun: İhraç edilmemiz ile birlikte üniversitede ders dışında kitaplar okutan hocalar kalmadığı için öğrencilerimiz talepleri doğrultusunda bize ulaşıyorlar. Bu artık bir ihtiyaç haline geldi onlar için. Bu toplantıların gidişatını ne yönde görüyorsunuz?
Yard. Doç. Dr. Kıvılcım Turanlı: Grup büyüyecek gibi görünüyor.
Doç. Dr. Ertuğrul Uzun: Şu anki öğrencilerimiz bizi fakülteden tanıdığı için öyle bir bağlantımız var. Sosyal medya, çok sayıda öğrenciye ulaşmamızı sağlıyor. Bu hiçbir zaman fakülte toplantısı değil. Farklı fakülteden öğrenciler geliyor artık.
‘Okuma Gurubuna resmi bir çatı altında toplamak gibi bir planınız var mı?
Yard. Doç. Dr. Kıvılcım Turanlı: Plan aşamasında olan çalışmalar elbet var. Nasıl şekillenir o zamanla netleşecek. Burada bir damar var ve biz o damarı bırakmayı düşünmüyoruz.
Doç. Dr. Ertuğrul Uzun: Bir çatının altında toplanabiliriz ama hayalimiz gittiği yere kadar okuma gurubu gidecek, artık başka bir faaliyetimiz var ona devam edelim değil, okuma grubumuz devamlı olacak. 10 yıllık bir gelenek bu ve devam da edecek.
Şu an mevcuttaki öğrenciler ile üniversite bağlantınız var. İlerdeki süreçte bu bağı nasıl diri tutacaksınız?
Doç. Dr. Ertuğrul Uzun: İhraç sonrası elbette bir çekince yaşadım fakat sonra baktığımda öğrenciler artarak geliyor derslere ve o çekince kalmadı. Talep ile alakalı bir durum bu, bu talebi okuma gurubu ile tatmin edeceklerini düşünüyorlar. Bir kitap hakkında özgürce tartışma ortamı öğrencileri çekiyor. Zaten okuma günleri dışında da böyle bir ortam yok maalesef. Ne tür kitaplar okutuyorsunuz, okuyorsunuz?
Yard. Doç. Dr. Kıvılcım Turanlı: Biz hazır bir program yapmıyoruz. Kitapları birlikte belirliyoruz. Daha çok edebiyat kitapları okutuyoruz. Mümkün olduğunca farklı yazarlardan kitaplar okuyoruz.
Doç. Dr. Ertuğrul Uzun: 1 haftalık süreçte belirlediğimiz kitabı hep birlikte okuyup bitiriyoruz. Sonra toplanıp kitap üzerinde tartışıyoruz. Kitabı okuyup bitiremeyen öğrenciler bile okuma gurubu toplantısına kitap hakkında konuşulanları, tartışılanları dinlemek için geliyorlar ve hatta kitabı okumayanlar bile katılıp bizi dinleyip kitap hakkında fikir edinebiliyor.
Süreç nasıl ilerliyor sizin için?
Doç. Dr. Ertuğrul Uzun: İyi ki öğrencilerimiz ile bir araya geldiğimiz okuma gurubu var. Başka türlü hayat daha zor olabilirdi. Aramızdaki gönül bağının bizim için iyileştirici bir tarafı var.
Yard. Doç. Dr. Kıvılcım Turanlı: Öğrenmek ise derdimiz her yerde ve her koşulda öğrenebiliyoruz.
Doç. Dr. Ertuğrul Uzun: Geçekten üniversiteye hapsolmuş kalmış bir insandım, dışarıda daha özgür şartlarda öğrenmek ve öğretmek devam edebiliyormuş. Bilginin üretilmesi ve yayılması dediğimiz şey sadece sınıflarda kurumsal olarak yapılacak bir iş değil. Tutku ile bağlandıysak dışarıda da pekala bu işi yapabiliyoruz. Menfaatsiz bir araya toplanmak en önemlisi bizler için.
Okuma Gurubu toplantıları nerede yapılıyor?
Eflatun Kafe Kitap ve Adımlar Kitap Kafe de, haftada 3 gün dönüşümlü olarak gerçekleşiyor.