KONGRELER SÜRECİ ve CHP-1


İbrahim Arslan

İbrahim Arslan

12 Haziran 2017, 00:34

16 Nisan tarihinde yapılan halkoylamasının meşruluğu üzerine tartışmalar süre dursun, ne yazık ki halkoylaması sonuçlarıyla ülkemizde rejim değişikliği de kabul edilmiş oldu.

Başta siyasal kurumlar olmak üzere herkes, yeni sistemi kavramaya, buna uygun yapılanma ve stratejiler geliştirmek üzere çalışmalar yapmaya başladılar. Bu arayış içinde olan partilerin başında da CHP geliyor.

CHP; bir yandan hayır bloğunu bir arada tutmak ve daha da geliştirmek üzere girişimlerini sürdürürken, diğer yandan da 16 Nisan da yapılan halkoylamasıyla kabul edilen ve fakat haklı olarak meşru olarak görmediği sürecin devamı olarak, değiştirilmesi gereken binlerce yasa maddesinin görüşülmeleri sırasında nasıl bir tutum alması gerektiğini belirlemeye çalışmaktadır. Ayrıca yasal zorunluluk olan kongreler ve kurultay sürecini de bir takvim planlaması içinde sürdürmektedir.

Bugünkü yazımın konusu olan kongreler ve kurultay sürecini, izleyen günlerde de farklı açılardan değerlendirmeye çalışacağım. CHP’nin kongre süreci, MYK’nın açıklamış olduğu takvim çerçevesinde önümüzdeki aylarda yoğun bir şekilde yaşanmaya başlanacaktır.

Açıklanan takvime göre 16 Haziran tarihinden itibaren üye çizelgeleri il-ilçe başkanlıklarına gönderilecek ve üye listeleri 03-10 Temmuz tarihleri arasında askıda kalacaktır. 19 Ağustos-17 Eylül tarihleri arasında mahalle kongre ve önseçim delegelerinin seçimleri, 23 Eylül-30 Ekim tarihleri arasında İlçe kongreleri, 6 Kasım-6 Aralık tarihleri arasında da il kongreleri tamamlanacaktır. Tarihi MYK tarafından henüz açıklanmamakla birlikte, Kurultayın ise 2018 yılı Ocak ayı içinde yapılması olası görünmektedir.   

Bugüne kadar yapılan her kongre ve kurultay süreci kuşkusuz önemlidir.  Ancak ülkemizin içinde yaşadığı gelişmeler nedeniyle yapılacak olan kongre ve kurultay süreci yaşamsal önem taşımaktadır. Zira bu kurultayda seçilecek genel başkan, MYK ve PM üyeleri, CHP’ni 2019 yılı Mart ayında yapılacak olan yerel seçimler ile Kasım ayında yapılacak başkanlık ve milletvekilliği seçimlerine taşıyacaktır. Yine bu kurultayda üretilecek politikalar, verilecek mesajlar ile olası programatik ve tüzüksel yenilenmeler, bundan sonrasında partinin ve doğal olarak ülkenin geleceğini belirleyecek öneme haiz olacaktır.

İl-ilçe ve belde kongrelerinde göreve seçilecek, başkan ve yönetim kurullarıyla, kongrelerde ortaya konulacak yerel politikalar da benzer nitelikte önem taşıyacaktır.

Ne yazık ki uzun yıllardır yapılan kongre ve kurultaylar, kimin genel başkan, kimin PM üyesi ve/veya kimin il ya da ilçe başkanı olacağı üzerine kurgulanan, ortaya çıkan sorunlar ve gelişmeler karşısında partinin genel ve yerel politikalarının, geleceğe yönelik çözümü içeren plan ve projelerin konuşulup-tartışılmadığı, genelde bir gün içinde tamamlanan ve sadece yasal gereklerin yerine getirildiği toplantılar haline dönüşmüştür.

O nedenledir ki, söz konusu kurultay ve kongrelerde onlarca genel başkan ve PM üyesi, onlarca il-ilçe başkanı değişikliklerine karşın, parti atılım yapamamış, genelde kendini tekrar etmiştir. Çünkü çözüm olarak en kolaycı yol izlenmiş, başarı ya da başarısızlık, kişiye odaklı değişikliklerde aranmıştır. Yanılmayı çok istemekle beraber, bugünde benzer bir sürecin yaşanacağını üzülerek gözlüyorum…

Hiç kuşku yok ki genel ve yerel liderler önemlidir. Hiç kuşku yok ki, halkımız lider odaklı siyaseti seviyor ve benimsiyor. Ancak unutulmamalıdır ki sosyal demokrat partiler; kadro-program ve örgüt partileridir. Ve bu unsurlar da en az lider kadar önemlidir…

O nedenle yapılacak kongreler ve kurultay sürecinin; çok keskin hatlarıyla yol ayrımına gelen ülkemizin ve uygulanan politikalar sonucunda yalnızlaştırılan, çaresiz kılınan ve umutsuzluğa sürüklenen milyonlarca insanımıza umut ışığı olacak, “ben buradayım, dimdik ayaktayım” ve “ iktidara hazırım” mesajının verileceği bir siyasal zemin haline getirilmelidir.  

CHP ve CHP’lilerin tarihsel görevi; geçmişinden, altı oku ve sosyal demokrasiden kaynaklanan ilkelerinden hiç ödün vermeden, dünyada ve ülkemizde gelişen değişimi doğru algılamış ve ilkeleriyle tutarlı çözümler üretmektir. Bunu da “ kendisi olmayı” koruyarak, “ başkalaşmadan” yapmalıdır, yapacak güce ve birikime de sahiptir…

Yapılacak olan kongreler ve kurultayın bu umudu ayağa kaldırması gerektiğine olan inancımla…

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.