GEREKÇELERİ BANA İNANDIRICI GELMİYOR

Dünya Gazetesi’nden Tülay Taşkın’ın sorularını yanıtlayan Eskişehir büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen Kanal İstanbul Projesi’ne ilişkin olarak “Kanal İstanbul, çocukluğundan beri Eskişehir için hayaller kuran ve fırsat bulduğunda da bunları bir bir hayata geçiren bir belediye başkanı olarak “beni bile aşıyor”. Çünkü bu proje, şehre yeni bir açılım getirmekten öte, doğanın dengesiyle oynamak demek” dedi.

GEREKÇELERİ BANA İNANDIRICI GELMİYOR
20 Ocak 2020 Pazartesi 10:20

Alpu Ovası’nda yapılması planlanan Termik Santral ile ilgili olarak yöneltilen soruyu yanıtlayan Büyükerşen,  “Alpu Ovası’na yapılmak istenen termik santrale ben dahil bütün Eskişehir karşı. Samimi olarak söylüyorum ki, iktidar partisi seçmeni hemşerilerim ve iktidar partisi yöneticileri de dahil… Düşüncelerini açık açık dile getiremiyorlar, biliyor ve anlayışla karşılıyorum. Büyükşehir Belediyesi olarak müdahil olma hakkımızın olduğu her davada taraf olduk ya da kendi adımıza mahkemeye gittik. Şehirdeki diğer STK’ların eylemlerini destekledik. Süreç şimdilik askıya alınmış gibi görünüyor. Bacalarına filtre taktırmayan santrallerin bir bir mühürlenmesi son derece önemli. Kazdağlarında, Kütahya’daki Muratdağı'nda ve diğer vahşi maden arama alanlarında ülke olarak gösterilen tepki ve bu tepkiye sessiz kalınmaması, beni çevre konusunda biraz olsun ümitlendiriyor. Bu direnç, yapılması planlanan kömürlü termik santrallerine karşı bir umut olacaktır” dedi.

GEREKÇELER BANA İNANDIRICI GELMİYOR

Son günlerde çok fazla tartışılan Kanal İstanbul İle ilgili olarak Büyükerşen, “Kanal İstanbul, çocukluğundan beri Eskişehir için hayaller kuran ve fırsat bulduğunda da bunları bir bir hayata geçiren bir belediye başkanı olarak “beni bile aşıyor”. Çünkü bu proje, şehre yeni bir açılım getirmekten öte, doğanın dengesiyle oynamak demek. Maliyet büyüklüğünü bir kenara koyuyorum. Zaman zaman ne düşünüyorum biliyor musunuz; Allah isteseydi, doğa da kendince böyle bir şeyin gerekli olduğunu düşünseydi, o ikinci boğaz bir şekilde kendiliğinden orada var olurdu. Oradaki ekosistem, denge kim bilir kaç yüz bin yıldır o şekilde işliyor. Şimdi oraya kanal açmak, bir doğal denge açısından, iki imar ve şehirleşme açısından, üç maliyeti açısından, dört “gerçekten gerekli mi?” sorusu açısından bana mantıklı gelmiyor. Çünkü doğa, kendisinden zorla aldığınızı günün birinde illa ki geri alır. İstanbul’un karşı karşıya olduğu deprem riski de hesaba katıldığında bu projenin “fazlaca müdahaleci” bir proje olduğunu söylemeliyim. Süveyş Kanalı Afrika kıtasını, Panama Kanalı da Güney Amerika’nın tamamının çevresini dolanmanızı önlemek için var. Peki bu yeni boğaz niçin? Öne sürülen gerekçeler de bana inandırıcı gelmiyor.

KEŞKE O OTOMOBİL TÜRKİYE’DE ÜRETİLSEYDİ

Yerli Ve milli Otomobil ile ilgili olarak yöneltilen soruyu da yanıtlayan Büyükerşen, “Devrim otomobilinin hikayesi romantik, bir o kadar da acı bir hikayedir. 130 günde 20 mühendisle ve 900 bin lira bütçeyle yüzde 100 yerli otomobil üretmek… Peki, ne oldu? Ürettiler. 28 Ekim 1961 sabahı trene yükleyip Ankara’ya gönderdiler. Sonra ne oldu, hikaye

odur ki, içine benzin koymayı unuttular, Devrim stop etti. Başta Cumhurbaşkanı Gürsel olmak üzere herkes desteğini kesti, proje rafa kalktı. Devrim arızalandığı, tekerlekleri dönmediği, freni tutmadığı için değil, yanlış yapıldığı için değil, Vecihi Hürkuş’un Kayseri’de uçak ürettiği fabrika neden kapatıldıysa, o yüzden rafa kalktı. Ama bugün ne oldu? İddialar doğruysa yıllar önce hazırlanan prototip, 35 milyon dolara satın alındı. Ülkeye getirildi “Made in Turkey” yani ‘Türkiye’de üretilmiştir’ diye sunuldu. Peki, Türkiye’nin kendi otomobilini üretmesini ben istemez miyim? Herkesten çok isterim. Ama keşke Devrim gibi, Türk mühendisleri tarafından Türkiye’deki bir fabrikada üretilseydi. Bursa Mudanya’dan gemiye yüklense İstanbul’dan gemiden inseydi.” diye konuştu

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.