KESİNLİKLE SADECE BİR OKUL DEĞİL
Özel EOSB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne ciddi mesai harcayan EOSB Başkan Vekili Metin Saraç’a göre, okulun sadece Eskişehir sanayisine faydası değil, eğitime faydasının da konuşulması gerekiyor. Saraç, ayrıca çok mezun verip de, yeni işsizler yaratmaktansa, bire bir her meslek kolunun ihtiyaçlarının hesaplanılması sonrasında oluşturulan bölüm ve programlar ile mezun olan gençlerin istinasız iş sahibi olması amaç edinildiğinin altını kalın harflerle çiziyor.
Pandemi, ekonomik kriz, işsizlik perdesinin arkasına biraz bakıldığında olumlu adımları görmekte mümkün olabiliyor. EOSB tarafından Eskişehir eğitim hayatına kazandırılan ancak vizyonu ile Türkiye’de sayılı okullar arasına girmeyi şimdiden başaran Özel EOSB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni EOSB Başkan Vekili Metin Saraç anlattı.
Öncelikle şuradan başlamak gerekiyor. Sadece bir okul binasından söz etmeyeceğiniz gelecek günlerde zannediyorum.
Okulun toplamı için 145 dönümlük bir arazi ayırdık. Bu arazinin 65 dönümünü kullandık. Bu gözle bakıldığı zaman projemizi daha da büyütmek gibi bir durumumuz olabilir. Öte yandan 24 bin metrekare kapalı alanımız var. Birazdan gezdiğimiz de göreceksiniz ki derste kullanılacak olan makinelerden, kapı kollarına varıncaya değin her ayrıntısını düşünerek bu projeyi hayata geçirdik. Okulun tahmini maliyeti 70 milyon liraya yaklaştı.
Eskişehir sanayisinin sürekli olarak bahsettiği nitelikli iş gücü açığı kapanacak mı? Okulun kontenjanı ne kadar ve bu kontenjan ilerde arttırılabilir mi?
Toplam kontenjan 2430 Bizim hedeflediğimiz ilk etapta 1080 öğrenci. Temel nokta, 2430’u doldurur muyuz bu muamma. Biz buradan 1080 öğrenciyi mezun edip, onlara adam akıllı iş bulmayı hedefliyoruz. Nitelikle ilgileniyoruz, nicelikle değil. Bire bir çocuklarımızla uğraşıp, onları günün şartlarına uygun birer teknik eleman olmalarını sağlamak istiyoruz. Çok mezun verip, işsiz sayısını arttırmak derdinde değiliz. Bu sene 270 öğrenci aldık sisteme, 100 tanede eski öğrencimiz mevcut. 370 öğrencimiz var şuanda. Makine, endüstriyel otomasyon ve elektrik bölümlerimizde eğitim alıyorlar. Seneye plastik ve metal bölümlerini de eğitim sistemimize dahil edeceğiz.
Saraç, eğitimin okul sonrasında da devam edeceğini belirterek, okul sonrasında iş hayatına atılan öğrencilerin performanslarının
takip edileceğini söylüyor.
Neden ihtiyaç duyuldu?
Memleketin sanayisi için en büyük sorun olmasa da, sorunların başında nitelikli eleman sorunu geliyor. Üretirken verimi arttırmak, inovatif çalışmalar yapmak, arge çalışmalarında bulunmak gibi pek çok konuda nitelikli iş gücü büyük önem taşıyor. Avrupalı sanayiciler ile karşılaştırıldığında nitelikli adam olarak ciddi farklarımız mevcut. Aynı makine Avrupa’da %90 performans ile kullanılırken, bizde teknik elemanlarımız o makineyi %30-40 ile kullanıyor. Bu nedenle öğrencilerimizi nasıl mezun ettiğimize odaklanmak gerekiyor. Bu yıllardır bizim konuştuğumuz bir projeydi ama her geçen gün teknoloji ile birlikte diğer ülkelerle makasın açıldığını gördük. Nitelikli iş gücü önemli bir problem olarak karşımıza çıkıyordu. Kararını verdik ve hayata geçirdik. Bu proje bugün düşünülen bir şey değil, geçmişten gelen bir düşünceydi artık bu okulu hayata geçirmemek kaçınılmazdı.
Minyatür makinelerde eğitim alan öğrenciler, atolyelerde gerçek makineler ile öğrendiklerini hayata geçiriyor.
Öğrencileri burada nasıl bir eğitim bekliyor. Bir yol haritası çizildi mi?
Bugün öğrencilerimizden iki şey bekliyoruz. Öğretmenlerimizden bunları istedik. Bizim çocuklarımız, öğrencilerimiz iki konuda çok yetkin olmalılar. Öncelik insani değerleri, araştırmayı, sorumluluğu, saygıyı, paylaşmayı ahlaki değerleri öğrenecekler. Bir diğer hedef ise mesleki olarak alanda güçlü donanımlı, sahaya çıktığı zaman uygulamaya yönelik işlerde başarı sağlayacak mezun verme niyetindeyiz. Bugün mesleki ve teknik olarak insanı ne kadar geliştirsen geliştir insani değerler konusunda sıkıntı yaşarsanız eğitim eksik kalır düşüncesindeyiz. Öğrencilerimize öğrenci kulüplerinde sorumluluklar vereceğiz. Projelerde sadece teknik bilgi paylaşılmayacak, aynı ahlaki değerlerin de paylaşılması amaç edilecek.
Türkiye’de bu okulun benzerleri mevcut mu?
Bu konu ile ilgili bazı araştırmalarda bulunduk. Okulların bazıları OSB’ler tarafından kurulup özele devredilmiş, bir kısmı ise devlete devretmiş, biz bu okulun a’dan z’ye her şeyi ile kendimiz ilgileniyoruz. Ayrıca, kampus olarak baktığımız zaman bu büyüklükte bu okula rastlamadık. Bana kalırsa daha önemlisi vizyonu. Biz okulumuzun gerek eğitim kalitesi, gerek eğitim olanakları ile ülkede baş çekmesini amaç ediniyoruz ve bu şekilde hareket ediyoruz.