Kesikbaş: “Eskişehir’in yukarılara tırmanma potansiyeli var, buna engel olmasınlar”

Eskişehir Sanayi Odası Başkan Adayı Celalettin Kesikbaş, Kanal 26’da yayınlanan 26. gün programında Muharrem Esen’in sorularını yanıtladı. Eskişehir’in sanayi kimliğini kaybettiğini belirten Kesikbaş, “Ben ilkokuldayken, Eskişehir sanayisi 6’ıncı sıradaydı. Şimdi 26’ıncı sırada. Bunun nedenlerine bakmak gerekiyor” dedi.

Kesikbaş: “Eskişehir’in yukarılara tırmanma potansiyeli var, buna engel olmasınlar”
04 Ağustos 2017 Cuma 10:00

Eskişehir sanayi kimliğini kaybetti

Mayıs ayında Eskişehir Sanayi Odası başkanlığı için aday olduğunu açıklayan Celalettin Kesikbaş, Eskişehir’in sanayi kenti kimliğini kaybettiğini belirterek, “Ben küçüktüm, ilk okulda derste sanayi şehirlerini sıralarken, Bursa beş, Eskişehir altı diye sıralardık. Şimdi Eskişehir sanayisi 26.sırada. Bunun nedenleri arkasında siyasi polemikler aramaya gerek yok. Önce kendimizi değerlendireceğiz. Sanayi odasını değerlendireceğiz” dedi.

Çok kişi alkışladı, ben utandım

Gelinen noktada Eskişehir sanayisin halini içler acısı olarak bulduğunu belirten Kesikbaş, “Eskişehir sanayisi 70’li, 80’li yıllarda Türkiye’nin göz bebeğiydi. Bugünkü hali içler acısı. Eskişehir şuan bir sanayi kenti değil. Bir sanayici kenti. İlk uçak, ilk araba, Şeker Fabrikası, Basma Fabrikası, TÜLOMSAŞ gibi sanayi birikimi olan bir kentten söz ediyoruz. “Eskişehir sanayisi tank motoru üretecek” denildiği zaman pek çok kişi bunu alkışladı. Ben utandım. Bunu biz zaten yapmalıydık. Bu bir vizyonsuzluk. Şuan birisi bu işi siz yapın dediği zaman ben utanırım. Eskişehir ilklerin şehridir. Eskişehir tank motoru yapmaya zaten hazırdı. TÜLOMSAŞ’ı, döküm sanayisi… Zaten ortam var” ifadelerini kullandı.

Sanayi Odası’nın saati 2008’de durmuş

“Küçük olsun, benim olsun” zihniyetini eleştiren Kesikbaş, “Maalesef Eskişehir Sanayi Odası’nın saati 2008 yılında durmuş. Eskişehir sanayisin büyümesi gerekiyor. Bundan korkmamak gerekiyor. Bir zihniyet var; ‘küçük olsun benim olsun’. Biz bu zihniyeti değiştireceğiz. Konu bir sürü firmayı Eskişehir’e doldurmak değil. 4 veya 5 tane büyük şirketi Eskişehir’e getirmek gerekiyor. Bursa’da iki otomobil firması pek çok sanayi kolunun gelişmesinde büyük rol oynadı. Eskişehir’de birkaç büyük şirket var. Bu şirketler çok değerli bir işlevi yerine getiriyorlar. Onlarda olmaz ise körlerle, sağırlar durumuna düşeriz” diye konuştu.

Popülerlik gibi bir sorunumuz yok

Göreve talip olma amaçlarını sanayicilerin ihtiyaçlarının sesi ve kulağı olmak olduğunu belirten Kesikbaş, “Bizim derdimiz sanayinin, sanayicilerin problemini çözmek. ESO üyelerinin çok derdi var. Böyle devam edilirse 4 sene sonra 26 değil, 36’ıncı olursa dua eder hale geliriz. Eskişehir’in yukarılara tırmanma potansiyeli var. Buna engel olmasınlar” dedi.

İlk iş teşvik bölgesine girmek

Görevi devraldıklarında ilk işlerini teşvik bölgesine girmek olacağını belirten Kesikbaş, “Afyon ve Kütahya 4, biz 1’inci teşvik bölgesindeyiz. Lobi yaparak, sağlam projeler oluşturursak herkes sizi dinler. Buradaki sanayicilerin çoğu tırnakları ile bu seviyeye geldiler. Çok kolay olmuyor. Bu noktada lobi çalışması yapmak gerekiyor, sağlam projeler ortaya koymak gerekiyor. Yapacağımız ilk iş teşvik bölgesine girmek. Tüm sektörler için olmasa bile bazı sektörler için bu çok önemli” diye konuştu. 

Kentin zenginleşmesi gerekiyor

Sanayi Odası’nın sadece sanayi için değil, kent için büyük önemi olduğunu belirten Kesikbaş, “Kentin zenginleşmesi gerekiyor. Sanayi Odası olunduğu zaman bireysel çıkarlar ön plana çıkıyor. Sanayi Odası olunmasını sağlamak bu noktada çok önemli. Eskişehir’de bir sanayi var. Bir sanayi kültürü var. Ama Eskişehir’in hak ettiği yer burası değil. Bu yükselişi sağlayacak olan kurum ise Sanayi Odası’dır” dedi.      

Vesayet devam etmemeli

Göreve geldikleri zaman kendilerine oy veren ya da vermeyenler arasında hiçbir ayrım yapmayacaklarını belirten Kesikbaş, “Seçim sürecinde etik kurallarımızı açıklayacağımız bir bildiri hazırlıyoruz. Eskişehir’de insanlar Sanayi Odası’na gitmeye korkuyor. Gittiğiniz zaman sizinle ilgilenmeyen, sizi niteliksizleştiren bir ortam var. Herkesin problemleri var. Kurumsal barışa ihtiyaç var. Burası açık cezaevi değil. Bu sorunların çözümü ile ilgili bir yaşam kenti projemiz mevcut” diye konuştu.

Usta- çırak ilişkisi ile olmaz

Savaş Özaydemir’in işaret ettiği Nadir Küpeli ve ekibini eleştiren Kesikbaş, “Usta ne ise çırağı da odur. Oradan çıkacak arkadaşların hepsi Savaş Beyin misyonunu devam ettirecek. Biz usta çırak ilişkilerine saygı duyarız. Ama profesyonel bir bakış açısıyla konuları ele almak gerekiyor. Kurumlara, kurumsallaşmaya inanıyoruz. Şimdiye kadar Sanayi Odası’nın kurumsallaşması gerekiyordu. Ama Savaş Bey ‘benim kalfalarım Sanayi Odasını yönetsin’ diyor. Çünkü kurumsal kimliği oluşmamış bir yer burası. Savaş Bey büyüğümüz, gerçekten yaptığı çok değerli işler var. Saygı duyuyorum. Ama 2008 yılı itibarı ile vizyonu bitmiştir. O ekipte de bir metal yorgunluğu var. Biz dede 4 veya 8 yıl sonra bir yorgunluk olabilir” dedi.
 
Nitelikli çalışan bulmak büyük sorun

Şimdiye kadar 300’e yakın görüşme yaptığını belirten Kesikbaş, “Kurumsal barış, çifte standart ile ilgili ciddi sorunlar olduğunu biliyoruz. Bunun yanı sıra en büyük sorun nitelikli çalışan bulmak” dedi. BEBKA’nın (Bursa Bilecik Eskişehir Kalkınma Ajansı’nın) hazırladığı raporu işaret eden Kesikbaş, “Bu kurumun yönetim kurumunda Eskişehir Sanayi Odası yok. BEBKA raporunda 14 önemli sorunun altı çiziliyor. Çok önemli bir çalışma Eskişehir sanayisi nasıl kurtulurun cevabı bu çalışma içerisinde yer alıyor” dedi.
 
Eskişehir ilk 10’da yer almalı

Göreve gelmeleri halinde Eskişehir sanayisini ilk 10’a sokacaklarını belirten Kesikbaş, “Kurumsal bir şekilde biz nasıl yöneteceğiz? Bizim önceliğimiz bu. Eskişehir sanayisi ilk 10’a girmek zorunda, biz bunu başaracağız. Bunları yaparken kurumsal barış ve kurumsal kimliği oluşturacağız” diye konuştu.
 
 
 
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.