BİR İHTİMAL DAHA…


İbrahim Arslan

İbrahim Arslan

08 Ocak 2017, 10:38

Başta terör olmak üzere, çok ciddi ekonomik ve sosyal sorunların yaşandığı ülkemizde, sonuçları itibariyle çok daha büyük ve ağır sorunların yaşanmasına yol açması kaçınılmaz gibi görünen Anayasa değişikliklerinin TBMM de görüşülmesine bu hafta başlanıyor.
Bugünkü yazımda, Anayasa değişikliklerinin, TBMM ve/veya halkoylaması sonucunda kabul veya reddedilmesinin, yaratacağı olası etkileri ve 2017 yılında bizleri nelerin beklediğine dair öngörülerimi paylaşmak istiyorum.  
 
ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİ KABUL EDİLİRSE NELER OLABİLİR?
  • Türkiye; çok geniş yetkilerin bir tek kişinin elinde toplanacağı, Başkanlık sistemi yönetimi ile tanışacaktır. (daha önceki yazılarımda, konuya ilişkin ayrıntılara yer verdiğim için, bu durumun ülke yönetimi ve bizlerin hayatına yansımalarını ayrıca tekrar değinmeyeceğim.) 
  • Bu sonuçtan en çok olumsuz etkilenen parti; CHP olacaktır. Genel Başkan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve genel merkez yönetiminin istifa etmesi ve olağanüstü kurultayın toplanması için girişimler yoğunlaşacaktır. Olağanüstü kurultayda; genel başkan ve genel merkez yöneticilerin değişmesi ile bu değişiminin partinin bütün örgütlerine, siyaset yapma biçim ve söylemine, programatik ve kurumsal yapısına etki etmesi de kaçınılmaz olacaktır.
  • Anayasa değişiklerini savunan ve destekleyen MHP genel başkan ve genel merkez yönetimi, alınan sonuç nedeniyle kendilerini başarılı bulsalar da; uzun süredir devam eden parti içi sorunlar nedeniyle,  partinin bölünmesi ve buna bağlı olarak da yeni bir parti kurulması ihtimali yüksek görünmektedir.
  • Yeni başkanlık sistemi modelinde, TBMM sadece sembolik değer taşıyan bir kurumsal yapıya dönüşecektir. Ayrıca Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri birlikte yapılacağı için, eksik demokrasimiz iki partili bir siyasal yapıya dönüşecektir. Bu duruma her siyasal partinin kendi programlarında bu iki yasayı değiştirme taahhüdü bulunmasına karşın, bir türlü değiştirilmeyen mevcut Seçim kanunu ve Siyasi Partiler Kanunu da katkı sağlayacaktır.
  • Bunun sonucunda da yeni başkanlık sisteminde, siyasetin Sağında AKP, Solunda ise CHP’nin etkin olacağı, diğer siyasal partilerin ise varlık göstermelerinin çok mümkün olamayacağı bir siyasal yapı ortaya çıkacaktır.  
 
ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİ KABUL EDİLMEZSE NELER OLABİLİR?
  • Anayasa değişikliğini savunan ve destekleyen AKP ve MHP, halkoylamasından yenilgiyle çıkmış olmanın sonucuyla en olumsuz etkilenecek partiler olacaktır.
  • Her vesile ile Milli irade, Milletin egemenliği kavramlarını dilinden düşürmeyen her iki parti de milli iradeden ret cevabı alacağı için sonucu kabullenmek zorunda kalacaktır. Bu sonuç, aynı zamanda güven oylaması niteliği de taşıyacağı için, hükümet istifa etmesi ve erken seçime gidilmesi ihtimali güçlenecektir..
  • Başkanlık sistemine geçilmesini en çok isteyen ve savunan Cumhurbaşkanı da aynı sonuçlar kapsamında yenilgiye uğramış olacaktır. Buna göre Cumhurbaşkanın istifa etmesi ve cumhurbaşkanlığı seçiminin de yenilenmesi ihtimali de yükselecektir. Böyle bir durumda hem Cumhurbaşkanlığı, hem de milletvekili genel seçimlerinin erken ve birlikte yapılması ihtimalini güçlendirecektir.  
  • Bu sonuç; AKP’de yönetim değişikliği ve/veya parçalanma, zaten kendi içinde sorunlu olan MHP’de ise Devlet Bahçeli ve genel yönetimi istifa etmek ve olağanüstü kurultay toplanmak zorunda kalacaktır. Eğer bu sağlanamazsa, başta MHP den ihraç edilen ve/veya ayrılanlarla, AKP ve diğer sağ siyasal çizgide yer alan kimi siyasetçiler aracılığıyla yeni bir parti kurulma ihtimali belirecektir.
Tabi ki her iki sonucunda, gerek ülkemizin iç dinamikleri, gerekse uluslar arası ilişkiler kapsamında ekonomik ve sosyal sonuçları olacağı da çok açıktır.  
Yani demem o ki; 2017 yılında bugün içinde bulunduğumuz ve yaşadığımız hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, suyun akışı mutlaka değişecektir.
 Akışı değişecek su nereye mi akacak? Kararı büyük ihtimalle siz vereceksiniz!
 
  
 
 
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.